Alıntılarım, Üzerine Karaladıklarım ve Aydınlık Üzerine

Hatice Sevde TAŞTEKİN

1 yıl önce

"Söz vermiştim kendi kendime, yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka ne idi?" der Abasıyanık. Şimdi yazdıklarımın, alıntılarımın hepsi bana dair olacak. Benim hırsımı, hüznümü söyleyecek, yaşadığım deneyimler illa buna izin verecek. O yüzden acının içinden geçen, sözün asıl sahiplerinden özürle. "Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım."

*

Biz doğayı yok bile saymadık. Öteki, hep girebileceğimiz bir bahçeydi. 'Ben'in sınırlarının varlığına böylesine derinden inandık. Kendi katlı kutularımızın illüzyonunda yaşamayı seçtik. Aslında yoklarmış o kutular. Doğa, yaşarmış. Öteki, hiç öteki olmamış.

*

Su, ben kadar doğanın ve ötekinin ihtiyacıymış. Suyun katillerinin ağzından salyalar akarmış.

*

"Katilleri o kadar açıkta ki çocuklarımızın. Bizi kim öldürmeye devam ediyor, o kadar açıkta ki. Biz o kadar çok acı çektik, çekiyoruz ve çekeceğiz ki... Bu da katillerimiz kadar açıkta. 'Onlar ölümsüzdür' sözünü ben de en az elli yıldır söylüyorum! Onlar ölümlü. Bizim öfkemiz bundandır. Dilimizin ucunda dünyanın bütün küfürleri ıslık çalıyor. Sanırım bize korkuyu öğrettiler sonunda. Sistematik bir cehalet sistematik bir şiddetle öğretti bunu. Küçümsediğimiz aptallık öğretti." Devleti elimizle kurduğumuzu ne vakit hatırlayacağız? Putlara tapmayı ne vakit bırakacağız?

*

"İyi zamanda göreceğiz

Tanrıyı ve ışığını dersiniz.

Budalalar!

Hiçbir zaman göremeyeceksiniz

Bugün göremediğinizi." Silesius, 1600'ler. Zamanın düz bir çizgi olmadığına hep inandım.

*

Parmağımız doğrulttuğumuz yerde kendi varlığımızı görmeyi öğreneceğiz. Dönmek yenilmektir biraz da, yarım kalmasıdır çıkışlarımızın. Acılı olacak. Elimizle kurduklarımız başımıza yıkılacak. Acının içinden geçmenin, onun tek çıkış yolu olduğunu göreceğiz. Elimizle kurmanın sihrini, böylece öğreneceğiz.

*

"Diyelim ki, hapisteyiz,

Yaşımız da elliye yakın,

Daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.

Biz yine de dışarıyla beraber yaşayacağız, İnsanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla

Yani, duvarın arkasındaki dışarıyla."

Ve yaşamak. Ümidin yokluğunu hep inkâr edecek kadim. Bir kibrit çöpüne varana dek bağıracağız türkümüzü. Özgürlük asla bir kelime olmayacak. Öldürüldükleri yere istedikleri dünyayı kurduğumuz gün çıkıp gelecekler çocuklarımız. Ölümsüzlük budur! Ölümsüzlük budur!

YAZARIN DİĞER YAZILARI