12 Haziran 2016 tarihinde Hırvatistan ile oynanan maçın 69. Dakikasında 16 yaşında temiz yüzlü bir çocuk Fatih Terim'in keşfiyle dünyamıza girmişti. O gün Emre Mor bilek hareketleriyle, olağanüstü tekniğiyle herkesi kendine hayran bırakmıştı. 

İnsanların akıllarında "bu çocuk zaman içerisinde çok iyi yerlere gelecek ama bencilliği bir kenara bırakması gerek” cümlesi vardı. Hepimiz böyle düşünmüştük. Müthiş yetenekli ama bencil oynuyor diyorduk. Zaman içerisinde gelişir canım, Avrupa disiplininde yetişmiş. Şımarmaz bu çocuk.

Yanıldık.

Emre Mor kendisinden beklenen patlamayı bir türlü yapamadı. Sıra dışı yeteneğine rağmen Dortmund’da da tutunamadı Celta Vigo’da da.

Kiralık olarak gittiği Galatasaray’da 17 maçta sıfır skor katkısı ile oynadı. Hâlbuki transfer olduğu zaman şuan Fenerbahçelilerin hissettiği heyecanı hissetmişti Galatasaray taraftarı. Fatih Terim onu “adam” eder demişlerdi. Olmadı. “Daha da iflah olmaz bu çocuk” yorumları yapıldı.

Nitekim ertesi sezon Olympiakos’a kiralandı 2 maçta sadece 47 dakika sahada kalabildi.

Disiplin problemleri vardı. Antrenmanlara gitmiyordu. Erken yaşta yıldız olarak lanse edilmesiyle gelen şöhreti kaldıramamıştı bir türlü.

Yolu Fatih Karagümrük’e kadar düşmüştü. Süper Lig’in yeni ama bütçeli kulübünde kariyerindeki ilk teknik direktörlük deneyimini yaşayan Volkan Demirel’in yönetiminde küllerinden doğdu Emre Mor.

Hem oynadığı maç sayısı, hem de skor katkısıyla kariyer rekoru kırdı. Ve bu performansının etkisiyle Jorge Jesus’un radarına girdi. Olgunlaşmış olabilir miydi?

Hala 24 yaşında olması onun en büyük avantajı aslında. Serbest düşüşte olan kariyerini Fenerbahçe ile zirve noktasına taşıyabilir ve tekrar Avrupa’nın büyük liglerine geri dönebilir.

Bunun için gerekli olan yetenek fazlasıyla var. Eğer olgunlaştıysa tabii ki…

Jesus onu sağ kanat forvet olarak kullanacaktır. Bitiriciliğini geliştirip, bencilliği de bir kenara bırakırsa solda Bruma, sağda Emre Mor Fenerbahçe’yi uçurur.

Ve iki sezon içerisinde Fenerbahçe’ye güzel bir bonservis kazandırıp tekrar Avrupa’ya gidebilir.

Bekleyelim, görelim.