Hayatın Türevi

Enes COŞGUN

2 yıl önce

Bir fonksiyonun bir noktadaki türevini aldığınızda o noktanın teğet doğrusunun eğimini bulmuş olursunuz. Aslında limit yaparsınız. Bulduğunuz bu eğim, diferansiyelin ta kendisidir. Yani fonksiyonun oradaki artış-azalış karakteristiği. 

Peki hayatın türevi diye bir şey olabilir mi? Bu soruyu cevaplamadan önce böyle bir sorunun yanıtının olmadığını söylemek isterim. Çünkü fonksiyonlar üzerinde yapılan her işlemde elimizde bir değişken olmak zorundadır. Değişkeni olmayan veya bizim bilmediğimiz fonksiyonların türevi ya sıfırdır ya da hiç hesaplanamaz. Pekâlâ bunu insan hayatı özelinde düşünürsek değişkenimiz de insan olacaktır. O halde soru yeni bir hal alır: Hayatın insan değişkenine göre türevi hesaplanabilir mi?

Artış-azalış karakteristiği dedik ya, bunu yaşadığımız evrende gözlemleyebilmek için zamana ihtiyacımız vardır. Dolayısıyla bu hesabı yönlendirme tabanının zaman olduğunu söylememe bile gerek yok.

İşte şimdi başlayabiliriz. 

İnsan hayatı, bana göre iki boyutlu, x-y ekseninde hareket eden fonksiyon grafiği gibidir. Kah x ekseninin üzerinde olur pozitif değerler alır kah sıfırda, kah da x ekseninin altında olurnegatif değerlerle boğuşur. Eksene her çarptığında aslında dibi görür, tabii yukarıdan geliyorsa. Hayatının belki de en kritik kararlarını orada verir.

İnsanoğlu yaşamı boyunca bu değerler arasında gezinir dururişte.

Böyle sürekli dalgalanan bir grafiğin türevini alalım, bulduğumuz diferansiyeli nasıl tanımlarız?

Dur ve bekle! Şu anda aklından geçen her neyse veya alacağın karar neyse işte odur bulduğumuz sonuç. Yani hayatındaki andır aslında. İşte bulduğumuz bu anlar senin diferansiyelin, yani senin hayatının karakteristiği hakkında bize fikir veren en önemli veridir.

Kocaman bir ömre kıyasla çok çok küçük gibi görünen şu durup düşünmen ve herhangi bir şeye karar vermen, aslında sandığından çok daha büyük bir etkiye sahip. Bir kaşık suyu da uçsuz bucaksız okyanusları da damlalar halinde sular oluşturur. Diferansiyeli bir damla sudur. O su ki, şehirleri yutan tusunami dalgaları da olabilir yüzlerce fidana hayat bahşeden can suyu da. Eğer suyun iradesi olsaydı bu tercihlerini ancak bir damla haline hükmederek yapabilirdi.

Sen iradeye sahip insan, doğduğun andan öldüğün ana kadarkararlar alırsın. Aldığın, alacağın hangi kararda veya hangi davranışını yapmadan önce derinlemesine düşünürsün? Onun nelere sebebiyet verebileceği hakkında ufacık da olsa bir tahminin var mıdır? Yoksa yokuş aşağı inen bir su kütlesi gibi mi hareket edersin? Tek derdin potansiyel-kinetik enerji arasında geçiş yapmak mıdır?

Pozitif değerlerin rehavetinde ilerlerken yaptığın yanlışlarla kafanı x eksenine vurduğunda elin ayağına dolaşır. Bundan sonra adam akıllı bir duruş sergileyip karakteristiğini düzeltir misin, yoksa eksenin altına inip eksilerin krallığına mı talip olursun? 

Ve sen hayatı boyunca aşağılarda sürünmüş insan, elini atsan ekseni yakalama gücün var mıdır? Diferansiyelin pozitif olsabile bütün bedenini eksenin üzerine atmaya azmin ne kadar vardır? 

Beni bir mühendis edasıyla iki boyutlu hayatınızın dikey ekseni boyunca +,- düzleminde sağa sola çarptıran bir sarkaç gibi düşünmeyin ne olur! Buraya kadar anlattıklarımdan hiçbir şey anlamamış gibi düşünseniz de bundan sonra yazdıklarımdan anlayacağınıza kefilim. Gerçek amacım kendi alanlarında uzmanlaşmış bir gidişe doğru yol almanın daha kabul gördüğü modern dünyada sayısal ve sözel alanda sarkaç olmak ve hayatınızın iki boyutunun da hakkını verebilecek kabiliyetinizi size keşfettirmektir!

Hiçbir şey için geç veya erken değil, her şeyin tam zamanı şu an. Sen, hayatının en küçük birimine hükmettiğin zaman, aslında bütün bir ömrüne yol biçersin. Alışkanlıkların, hataların, doğruların… Hepsi seni meydana getiren tuğlaların aslında. Bu beşerin bütün tuğlaları topraktan… 

Bundan kaçamazsın ey korkak, tembel insan!Kaplumbağaların evden kaçma şansı yoktur, bilirsin! Değişim, sen değişmeye başladıkça başlar. Ömür, son andaki pişmanlıklarla düzelmez. 

Anlara takılı kalma, saygı duy! Anladın değil mi?

Enes COŞGUN

YAZARIN DİĞER YAZILARI