Çok çok farklı bir piyasada iş yapmaya çalışmak karın kırmızı yağmasını beklemek gibi bir şey. Hiçbir gün istikrarı olmayan değerleri her an değişen çok ama çok dalgalı bir fırtınada denizden balık tutmak gibi bir şey. Ne ayakta durabiliyorsun nede oltayı sallayabiliyorsun. Sallaşanda olta ya tekneye geri düşüyor, olasılık bindedir balığa denk düşüyor. Bu da imkânsıza eşdeğer olabiliyor. Talep etsem talep ettiğim her an iptal olabiliyor. Arz etsem arzım yerini bulsa da o an başka talep yapabilme şansım sıfıra düşüyor. Korkulan bir tufanda ev yapmak doğrumu yoksa yanlış mı? İşte bu sorular cevap bulamayınca çalkantılar yerini kararsızlıklara ve umutsuzluklara bağlıyor. Almak isteyen kararsız , satmak isteyen kararsız , tedirgin yanlış adim atmak korkmak tüm yanlışlara çanak tutuyor. Simdi aldığın rakama bir saat sonra tekrar sahip olamamak mıdır ? Yoksa sahip olduğunun değerinin eski eşdeğerinde olamaması mıdır ! İşte emlak piyasası....