"Kişisel gelişim, Kapitalist modern dünya ekonomilerinin geliştiği toplumlarda bireylerine ekonomik, sosyal veya psikolojik sorunlarına kendi başlarına çözüm üretmelerini sağlamaya dönük ortaya çıkan kültürel hareket ve onun uzantısı ürünlerin tümünü kapsayan bir ifadedir." der sözlükte.

Yaygın görüşe göre kişisel gelişim nedir?

Daha başarılı, daha mutlu, daha huzurlu, daha popüler vs...kısacası birçok alanda daha iyi hissetmek ve olmak için gerçekleştirilen bütün çabaların toplamına verilen isimdir. Bazılarına göre "boş iş", bazılarına göre ise; "mutlaka hayatına dahil etmen gereken önemli bir katkıdır.  Boş iş diyen kesim muhtemelen biraz ilgilenip sıkılıp bırakmış, diğer kesim ise daha bir yol almış, fayda da sağlamıştır.

Tüm dünyada yaşanan pandemi süreci de, kişisel gelişim olgusunu bireylerin hayatına bir tık daha bir dahil etmiş, özellikle online kurslar ve seminerlere katılım oranlarında ibreler git gide yukarıları göstermeye başlamıştır. Hayatın akışını değiştirmek, çıtayı daha bir yükseltmek için aslında ihtiyaç gibi de görülmüştür.

Birçoğumuz hayatının en azından bir döneminde varoluşunu sorgulamış, kişisel gelişim konularına ilgi göstermiş, kitaplar okumuş, kurslara gitmiş çeşitli teknikler öğrenmiş yada en azından merak edip araştırmış, tavsiyelerine ilgi duyduğu birilerini takip etmiş söylenenleri uygulamaya çalışmıştır.

Tüm bunları yaptıran nedir?

Basitçe ihtiyaç diyelim... Değişen zamana, olaylara, şartlara uyma ve her şeyle birlikte yol alma, ilerleme ve öğrenme çabası da olabilir tabi.

Amaç zihnen ve duygusal anlamda gelişmek, mesela bir yaşam tarzının olması, kendi iç huzurunu tesis edebilmiş olmak, yapabileceklerini ve yapamayacaklarını belirleyerek buna göre yol haritası çıkarmak ve ilerleme gibi. Hepsi tamam. Hepsi geçerli sebepler…

Bireylerin dış dünya ile olan ilişkilerinin kısıtlanmasına neden olan pandemi süreci, sürekli dışarda olan algıyı değiştirmiş ve kişileri kendi iç dünyasında yolculuk yapmaya sevk etmiştir. Anlama, anlam bulma ve yorumlama çabaları daha bir görünür olmuştur.

Peki kendinizi ne kadar tanıyorsunuz? Amaçlar dışında bir de kendi iç dünyamız var. Astroloji, numeroloji hatta biraz daha ileri giderek fallarla dahi keşfetmeye çalıştığımız kendimiz. Bazen fark ettiğimiz, bazen de görmezden geldiğimiz, bizi biz yapan, düşünce sistemimizi etkisi altına almış duygularımız. Kendini tanımanın gerekliliği de burada devreye girer. İnsanoğlu genelde etrafında olup biten olayların etkisinde kalarak, günün sonunda tamamen dış dünya ile ilgili konuların etkisiyle yorulmuş bir halde yastığa başını koyarken bulur kendini.

"İlim İlim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen seni bilmez isen bu nice okumaktır" demiş Yunus Emre. Kişi önce kendini tanıyacak, farkındalık kazanacak kendisi hakkında, kendini bilecek ki sonra geliştirebilsin.

Kişisel gelişimle ilgilenmek gerçekten de işe yarar mı?

Bir yerde sıkılıp bırakmazsanız tabi ki işe yarar ve hatta isterseniz meslek haline dahi getirebilirsiniz. Kişisel gelişim bir yolculuktur. Ama öyle tası tarağı toplayıp köyü terk etmeyi gerektirecek bir yolculuk değil. Yaşamınızı daha konforlu hale getirmenize yardımcı olmaya yönelik bir yolculuk. Önce kendinizi tanıma çabalarıyla başlar. Sonrasında hayatınızın akışı devam ederken, yanınıza aldığınız yardımcınızdır, rehberinizdir bir anlamda.

Hayat boyu öğrenme ve gelişim değişen şartlarla birlikte devam eder. "Oturduğu yerde başarıya ulaşan tek canlı tavuktur" derler ki; o da epey zahmet çekmiştir. Birey rüzgarına kapıldığı ne varsa fark edip sıyrılma vaktinin geldiğini anlamışsa ve birşeyleri değiştirmek veya yoluna koymayı seçebiliyorsa, bu takdire şayandır. İşte o zaman, Yola çık. Yol açık...

Sevgiler

Sevilay ANKAY