?>
	
		
		
			Tarım Bitti mi, Bitirildi mi?
			
			
			
			
 			
			
			
			
			 
  
			
									
								 Hepimizin bildiği hatta neredeyse ezberlediği bir söz vardı. ”Türkiye, kendi kendine yetebilen bir ülke” diye. Açık konuşmak gerekirse o söz de tıpkı kendisi gibi tarihe karıştı.
Dört mevsimin yaşandığı, neredeyse üretilmeyen ürünün olmadığı ülkemiz artık ithalata bağımlı bir ülke. "Hayaldi, gerçek oldu" dedikleri bu olsa gerek. Birleşmiş Milletlerin raporuna göre dünyada 193 ülke var. Türkiye bu ülkelerden 128 tanesinden ithalat yapan ülke durumunda. Denize kıyısı olmayan ülkeden balık ithal edecek durumdayız artık. İneği yurt dışından satın alıyoruz. İthal ettiğimiz ineği ithal samanla besliyoruz. Ama yerli ve milli süt ürettik diye seviniyoruz. Kendi çiftçimize üretim yaptırmazken Afrika ülkelerinden tarımsal arazi kiralıyoruz.
 Malumunuz, tüm dünya salgının yıkıcı etkisini yaşadı. Piyasadaki arz-talep dengesi bozuldu. Özellikle tedarik zinciri ciddi şekilde olumsuz etkilendi. Son günlerde tarımsal ürünlerdeki fiyat artışı da ortada. Peki, bütün suç salgında mı? Bizim hiç mi suçumuz yok? Bunu size en sade şekilde anlatacağım. Sondan başlayalım. Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanı kararına göre,”8 hububat ve bakliyat ürününde gümrük vergisi yılbaşına kadar yüzde sıfır olarak uygulanacak. Karar, pandemi nedeniyle hububat ve bakliyat fiyatlarında yaşanan artışın engellenmesi ve iç piyasa fiyatlarının makul seviyede tutulabilmesi için alındı” diye bir açıklama yapıldı. Herkes şu soruyu merak ediyordur eminim? Gümrük vergisi düşerse ne olur? Ülkeler, kendileri için gerekli mal ve hizmetlerin ülkeye girişini hızlandırabilmek için gümrük vergilerini düşük tutarken, ülkeye girişlerini zorlaştırmak istedikleri mal ve hizmetlerin gümrük vergilerini artırırlar. Peki, tarım ülkesi olan Türkiye’de böyle bir ihtiyaç var mı sizce? Türkiye’nin elbette böyle bir şeye ihtiyacı yok. Bunun cevabı çok basit aslında. İthalatçı firmalara kolaylık sağlayarak onların rantlarını artırmak.
 Çiftçilere verilen destekler çok yetersiz oldu, ürün girdileri şirketler tarafından sürekli artırıldı, çiftçilerin bin bir eziyetle, çileyle elde ettiği ürünlerin fiyatı maliyetlerin altında belirlendi. Çiftçinin sömürüsü sürerken, tüketiciler de aynı şekilde tüccarlar eliyle sömürtüldü. Fiyat atışlarını 5 şirkete endeksleyenlere duyurulur bu gerçek. Üretim girdilerinin temini ile üretilen ürünlerin pazarlanmasında piyasayı düzenleyecek araçlar çiftçiler için hala oluşturulmadı. Bu durumdan özellikle yabancı büyük tarım, gıda ve ecza şirketleri alabildiğine yararlanıyor. İddia ediyorum; Şu an Tarım Bakanlığı kapatılsa, kapatıldığı çiftçiler tarafından en erken iki ya da üç yıl sonra anlaşılır. Çiftçiler hala Tarım Bakanlığı elemanlarıyla birlikte onların yol göstermesini istiyor!  Uygulanan yanlış politikalar yüzünden çiftçilerimiz yoksullaştırıldı. İcra daireleri ile yüz yüze getirildi.
Size çok canımızı acıtacak bir rapordan bahsedeceğim. Raporun sahibi OECD. Bilindiği üzere köylüler, toplumların yoksullar içindeki en yoksullarıdır. Bu durum Türkiye'de de tıpkı dünyanın diğer ülkelerindeki şekliyle gerçekleşiyor.  Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) yayımladığı "Bir Başka Toplum" raporunda, teşkilatın en yüksek gelir eşitsizliğine sahip ülkeleri Şili, Meksika ve Türkiye olarak açıklandı. Başka bir deyişle Türkiye dünyadaki yoksulluk sıralamasında Şili ve Meksika'nın ardında üçüncü sırada yer alıyor. Kendi çıkardıkları kanuna bile uymadılar. Tarımsal desteklerin arttırıldığı doğru değildir. Çıkarılan Tarım Kanunu'nda tarıma verilecek destek miktarının ülke Gayri Safi Milli Hasılası'nın  yüzde 1'inin altında olamayacağı açıkça belirtiliyor. Ancak, kanun yürürlüğe girdiğinden bu yana verilen destekler hiçbir zaman Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 1'i oranında uygulanmadı, yüzde 0.5 civarında gerçekleşti. Bu yasanın çıkarıldığı 2006 yılından bu yana uygulama aşağı yukarı bu oranda yapılıyor. Eğer yasanın gereği yerine getirilseydi yani GSMH'nın yüzde 1'i destek olarak verilseydi çiftçinin eline daha fazla para geçecekti ve hem üretim artacaktı (ithalatçı olmayacaktık) hem de üretici zarar etmiyor olacaktı.
 Çok sık duyarız tarımsal ürün kelimesini. Peki bu ifade neyi kapsıyor hiç düşündünüz mü? Tarımsal ürün denilen şey neler? Gelin size anlatayım neleri kapsadığını. Tarımsal üründen kasıt; 'kurutulmuş sebzeler, meyveler ve sert çekirdekli meyveler, dondurulmuş meyve ve sebze ile meyve ve sebze işleme sanayine dayalı gıda maddeleri; Bal; Reçel, jöle, marmelat, meyve veya sert kabuklu meyve püreleri veya pastalar; Meyve suları ve sebze suları; konserve edilmiş balıklar; Bisküviler, gofretler ve keklerdir. Görüldüğü üzere bu ürünler işlenmiş tarımsal ürünlerdir. Çiftçiler tarafından değil şirketler tarafından işlenen gıdalardır. Dolayısıyla destekler çiftçiye değil şirketlere verilmektedir.
SONUÇ: TÜRKİYE’DE TARIM BİTMEDİ. BİLİNÇLİ OLARAK BİTİRİLDİ.			
			
			 
		 
	 
	YAZARIN DİĞER YAZILARI
	
		
						- 
				MADEM PARA SORUNUMUZ VAR, O ZAMAN PARA BASALIM
				26-10-2025
			
- 
				HAYALDİ GERÇEK OLDU-KAPİTÜLASYONLAR
				06-10-2025
			
- 
				HAYALDİ GERÇEK OLDU !!!!
				26-09-2025
			
- 
				FARKLI BİR BAKIŞ AÇISI
				23-09-2025
			
- 
				TÜRKİYE AĞIR BEDELLER ÖDEYECEK!
				13-09-2025
			
- 
				EKONOMİ REÇETESİNİN DURUMU: GÜCÜNÜ KAYBEDEN BİR ÜLKE
				05-09-2025
			
- 
				BİR MİLLETİN YENİDEN DOĞUŞ HİKAYESİ!!!
				29-08-2025
			
- 
				DİYANET’İN ATATÜRK DÜŞMANLIĞI!
				23-08-2025
			
- 
				Yaşanan Krizin Sorumlusu Kim?
				16-08-2025
			
- 
				Ekonomiyi Düzeltmekle İş Bitmez
				08-08-2025
			
- 
				KRAL ÇIPLAK!!!!!
				01-08-2025
			
- 
				Belirsizlikler Ekonomisi...
				06-10-2024
			
- 
				Dış Finansmanın Sorunları
				12-08-2024
			
- 
				Milli Bayramlarımız
				18-07-2024
			
- 
				22 Yılın Anatomisi
				07-07-2024
			
- 
				Ben Ekonomistim Diyenler İyi Okusun....
				16-06-2024
			
- 
				Her Millet Layık Olduğu Gibi Yönetilir
				04-06-2024
			
- 
				Enflasyon İle Nasıl Mücadele Edilir?
				12-05-2024
			
- 
				Borsada Küçük Yatırımcı Nasıl Soyulur?
				23-04-2024
			
- 
				Bağımsızlığın Adıdır Çanakkale
				18-03-2024
			
- 
				Yüksek Enflasyona Rağmen Büyüyoruz (!!!)
				10-03-2024
			
- 
				Bu Politikalarla Hedefe Ulaşmak Mümkün Mü?
				25-01-2024
			
- 
				Hayallerle Dolu Bir Yılı Geride Bıraktık...
				05-01-2024
			
- 
				Ücret Artışı Enflasyonu Arttırır Mı?
				07-12-2023
			
- 
				Başka Mustafa Kemal Yok
				10-11-2023
			
- 
				80'den Günümüze Türkiye Ekonomisi
				03-11-2023
			
- 
				Borçlanma Yoluyla Büyüme Mümkün mü?
				21-10-2023
			
- 
				Negatif Faizle Borç Bulunabilir mi?
				13-10-2023
			
- 
				Yeni Ekonomi Modelinin Getirdikleri
				01-10-2023
			
- 
				Ekonomi, Ekonomi Politikalarıyla Çözülür
				22-09-2023
			
- 
				OVP Ne Getirecek?
				12-09-2023
			
- 
				Kur Korumalı Mevduattan Çıkış Çözüm Olur mu? 
				24-08-2023
			
- 
				Ekonomideki Temel Sorunlar Neler?
				23-07-2023
			
- 
				Ücret ve Vergi Artışı Ekonomiyi Nasıl Etkiler?
				12-07-2023
			
- 
				Artacak Refah Düzeyi mi Olmalı, Ücret Düzeyi mi?
				20-06-2023
			
- 
				Seçim Sonrası Türkiye'yi Bekleyen Riskler
				17-05-2023
			
- 
				Türkiye Ekonomisinin Kısa Bir Tarihi
				09-05-2023
			
- 
				TL'nin Değer Kaybı Önlenebilir mi?
				24-04-2023
			
- 
				İnşaat Sektörü ile Büyüme Olur mu?
				17-04-2023
			
- 
				Ekonomi; Kur, Faiz ve Enflasyon Arasına Sıkıştı
				07-04-2023
			
- 
				Ekonomik Panorama
				24-03-2023
			
- 
				ŞUBATTA TL REEL OLARAK DEĞER KAZANDI (!)
				08-03-2023
			
- 
				Büyüme mi, Kalkınma mı?
				01-03-2023
			
- 
				BAĞIŞIN GERÇEK YÜZÜ
				20-02-2023
			
- 
				Devlet Enkazın Altında Kaldı
				13-02-2023
			
- 
				EKONOMİ NASIL BU HALE GELDİ
				04-02-2023
			
- 
				DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
				25-01-2023
			
- 
				Köprüden Önce Son Çıkış
				20-01-2023
			
- 
				Yazık Oldu Yarınlarımıza
				14-01-2023
			
- 
				Bir Müjde de Benden...
				30-12-2022
			
- 
				Asgari Ücret Arttı, Hayırlı Olsun
				27-12-2022
			
- 
				Kur Düşerse İthalat Azalar mı?
				19-12-2022
			
- 
				Tarım Bitti mi, Bitirildi mi?
				13-12-2022
			
- 
				Bütçe Bir Açıldı Tam Açıldı
				07-12-2022
			
- 
				Sabit Kur mu, Piyasa Ekonomisi mi?
				28-11-2022
			
- 
				Arayışlar İçinde Bir Ülke : Türkiye
				22-11-2022
			
- 
				Dış Ticarette Rekor Kırdık
				14-11-2022
			
- 
				Şahlananların Hikayesi
				07-11-2022
			
- 
				Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun
				01-11-2022
			
- 
				Ne Olacak Bu Batı'nın Hali
				24-10-2022
			
- 
				Seçim Ekonomisi
				16-10-2022
			
- 
				Ekonomi Ekonomi Olalı Böyle Zulüm Görmedi
				09-10-2022
			
- 
				Enflasyon Mu Fiyat Artışı Mı?
				03-10-2022
			
- 
				Savaşarak Büyümek Mümkün mü?
				25-09-2022
			
- 
				İhracatta Rekor Kır, Gel Sonra Cari Açıkla Uğraş
				16-09-2022
			
- 
				Az Sabredin
				04-09-2022
			
- 
				Büyük İşleri Sadece Büyük Milletler Yapar
				27-08-2022
			
- 
				TCMB Harikalar(!) Yaratmaya Devam Ediyor
				18-08-2022
			
- 
				Türk Sanayicisi Stokçu Öyle mi?
				13-08-2022
			
- 
				Kpss Sorularını Çalanı Açıklıyorum….
				06-08-2022
			
- 
				Biri Hayat Pahalılığı Yoktur mu Dedi?
				01-08-2022
			
- 
				Ekonomik Görünüm
				23-07-2022
			
- 
				İşsizlik Azaldı (!!!!) Ama Nasıl?
				16-07-2022
			
- 
				Tasarruf mu, O da ne ? (!)
				08-07-2022
			
- 
				Fakirleştin ey halkım unutma bunu !!!!!
				03-07-2022
			
- 
				Peki Ya TCMB Faiz İndirmemiş Olsaydı ?
				26-06-2022