
Türkiye’de Devalüasyon Tartışmaları: Robin Brooks’un Çıkışı Gündemde
Türkiye’de döviz kurları hızla yükseliyor. Dolar 41,3 TL’ye, Euro ise 49 TL’ye ulaştı. Türk Lirası’nın (TL) daha fazla değer kaybedeceği yönündeki yorumlar artarken, “devalüasyon” tartışmaları yeniden gündeme taşındı.
Washington merkezli Brookings Enstitüsü’nün başekonomisti Robin Brooks, Türkiye’nin mevcut ekonomi politikaları nedeniyle “kaçınılmaz olarak devalüasyona sürüklendiğini” öne sürdü.
Brooks, Türkiye’nin yapısal olarak döviz krizlerine açık bir ülke olduğuna dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’nin cari açığı zaman zaman öyle bir noktaya geliyor ki bu açık tamamen Merkez Bankası’nın resmi döviz rezervlerinin tüketilmesiyle finanse ediliyor. Türkiye sürekli imkânlarının ötesinde yaşıyor ve bu da bitmeyen bir döviz krizi döngüsüne yol açıyor. Bu durum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarda kalma çabasından bağımsız değil. Bunu sürdürmenin tek yolu, ithalatı artıran ve devalüasyonu kaçınılmaz kılan büyümeyi sürekli zorlamak.”
Devalüasyon Nedir?
Bir ülkenin para biriminin, ekonomik ve ticari dengeleri düzenlemek amacıyla resmi olarak değer kaybettirilmesine “devalüasyon” deniyor. Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’ndan 24 Ocak 1980 kararlarına kadar pek çok kez bu yönteme başvurdu. 2001 krizinden sonra ise sabit kur rejiminden serbest kur rejimine geçildi.
O tarihten bu yana TL’nin değeri, piyasadaki arz-talep dengesi ve Merkez Bankası politikalarıyla şekilleniyor. Ancak TL’nin sert değer kaybı yaşadığı dönemlerde “fiili devalüasyon” tartışmaları gündeme geliyor.
Gözler Ekonomi Yönetiminde
Uzmanlar, Türkiye’nin mevcut döviz politikalarının sürdürülebilirliği konusunda soru işaretlerine dikkat çekiyor. İhracatı canlandırmak ve dış ticaret açığını azaltmak için kurların yükselmesine göz yumulabileceği, ancak bunun aynı zamanda halkın alım gücünü daha da zorlayacağı ifade ediliyor.
Robin Brooks’un çıkışıyla alevlenen tartışmalar, önümüzdeki dönemde ekonomi yönetiminin atacağı adımların önemini bir kez daha ortaya koyuyor.