Görünmeyen Yaralar Mobing

Görünmeyen Yaralar Mobing
02-07-2025

Bazı yaralar vardır, teni değil, ruhu kanatır. Ne bir yara bandı yapışır üzerine, ne bir doktor reçetesi çare olur. Gün gelir aynaya bakarsın, yüzünde hiçbir şey yoktur ama içindeki yankı sessizce fısıldar: "Artık dayanamıyorum..."

İşte mobing tam da böyle bir yaradır. Adı koyulmamış bir şiddet. Çoğu zaman espriye sarılmış bir hakaretle başlar. Toplantıda yok sayılmakla, gönderilen maile bilinçli olarak cevap verilmemekle sürer. Sonra ne yaparsan yap eksik ne söylersen söyle yanlış sayılmaya başlarsın ve en kötüsü de şudur: Seni sen yapan her değerin yavaş yavaş silinmesidir, istenmeyen Funda’lar, Hakan’lar ve Aydın’lar olursunuz.

Oysa sen sadece işini yapmaya gelmişsindir. Sabah saat 08:00’de imza atar akşam 18:00’de çıkarsın. Ama o saatlerin arasında, seni senden alan başka bir zaman akar. O zamana, insanlar "çalışma hayatı" der. Ama bazen bu hayat, yaşanmaz hale gelir.

Mobing, Türkçesiyle yıldırma, sessiz ama keskin bir bıçak gibidir. Ofisin tam ortasında, çay makinesinin birkaç adım ötesinde, kalabalığın ortasında olur. Kalabalığın içindeki yalnızlıktır bu. Kahkahaların arasında duyulmayan iç çekişlerin, "bir şey mi var?" sorusuna gelen "yok bir şey" cevabının adıdır.

Zordur anlatması. Çünkü somut delil çoğu zaman yoktur. Ama ruhun tanıktır. Her gün biraz daha yavaş yürürsün işe, kapıdan girerken içine bir sıkıntı çöker, bilgisayarını açarken gözlerin dolmaya başlar. En sonunda alarm çaldığında uyanmak istemezsin. Çünkü işin artık bir geçim kapısı değil, bir eziyet döngüsüdür.

Mobing Uygulayanlar Kimdir?

Mobing bir kişi değildir sadece. Bazen bir yöneticidir, bazen yan masadaki çalışma arkadaşın. Ama bazen bir kurum kültürüdür aslında. Sessiz kalındıkça güçlenen, görmezden gelindikçe kök salan karanlık bir yapıdır. Kimi zaman açık açık yapılır, kimi zaman pasif-agresif bir yöntemle. Ama amacı tektir: Yıldırmak, bastırmak, susturmak ve bu şiddet, sadece kurbanı değil, tüm çalışma ortamını zehirler. Çünkü her sessizlik, bir sonraki mobinge zemin hazırlar.

Peki Çözüm Nerede?

Çözüm, önce adını koymakla başlar. Bu yaşanan bir kapris değil, geçici bir sorun değil, bir psikolojik şiddet biçimidir. İnsan onuruna aykırıdır. Bu yüzden her kurumun mobing konusunda sıfır tolerans politikası olmalı. Eğitimlerle, denetimle, güvenli bildirim mekanizmalarıyla desteklenmelidir.

Ama asıl çözüm, vicdanda başlar. Çünkü her mobing yapan kişi, günün sonunda evine döner ve bir çocuğun gözlerinin içine bakar. Her mobing tanığı, susarak kötülüğe ortak olur. Ve her mağdur, bir noktadan sonra kendini suçlamaya başlar.

Bir Not: Okuyan Herkese

Bu yazıyı okuyan biriysen ve “bu satırlar bana yazılmış gibi” diyorsan, bil ki yalnız değilsin. Sessizce ağladığın tuvalet kabinleri, içinden söküp attığın sabır cümleleri, gece gözünü kapattığında dahi devam eden iç konuşmalar… Hepsi görülmeli, duyulmalı, bilinmeli.

 

Unutma: Değerli olmak için birinin onayına ihtiyacın yok. Birilerinin seni aşağı çekmeye çalışması, senin yüksek olduğunu gösterir. Susmak, çoğu zaman güç gibi görünse de en çok zarar görenin sensin. Konuş. Yaz. Şikâyet et. Kendin için değilse bile, senden sonra aynı yola düşecek olanlar için…

Çünkü bazen bir kişi konuşur, bir sistem değişir, bir uyanık bütün uyuyanları uyandıra bilir. Hoşça kalın, Allah’a ısmarladık.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?