Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı olan Side, sadece berrak denizi ve altın sarısı plajlarıyla değil, binlerce yıllık tarihî mirasıyla da göz kamaştırıyor. Side Antik Kenti, bu eşsiz beldenin kalbinde yer alıyor ve her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi geçmişin büyüsüne ortak ediyor.
Tarihi M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzanan Side, antik Pamfilya bölgesinin en önemli liman kentlerinden biri olarak biliniyor. Stratejik konumu sayesinde tarih boyunca Hititler’den Perslere, Romalılardan Bizans’a kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Her biri farklı bir dönemin izlerini taşıyan yapılarıyla kent adeta açık hava müzesi niteliğinde.
Side’nin en dikkat çekici yapılarından biri, antik tiyatrosudur. Yaklaşık 15.000 kişilik kapasitesiyle Roma dönemi mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan bu tiyatro, günümüzde de çeşitli konser ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Tiyatroya birkaç adım uzaklıkta yer alan Apollon Tapınağı ise gün batımında ortaya çıkan siluetiyle Side'nin simgesi hâline gelmiş durumda. Bu tapınak, aşk ve güzellik tanrıçası Athena için yapılan ikinci tapınakla birlikte, antik dönemin dini yaşamına dair önemli ipuçları sunuyor.
Side Antik Kenti yalnızca mimarisiyle değil, dar taş sokaklarında hâlâ hissedilebilen geçmişin ruhuyla da büyülüyor ziyaretçilerini. Agora, anıtsal çeşmeler, sütunlu caddeler ve antik surlar arasında yapılan bir yürüyüş, zamanda bir yolculuğa dönüşüyor. Bugün modern Side, bu tarihî mirası büyük ölçüde koruyarak turizmle iç içe yaşatmayı başarmış ender yerlerden biri. Kente gelenler, bir yandan Akdeniz’in serin sularının tadını çıkarırken bir yandan da binlerce yıllık bir medeniyetin ayak izlerini keşfedebiliyor.
Side, sadece bir tatil rotası değil; geçmişle bugünün eşsiz bir buluşmasıdır. Tarihin sesini duymak isteyen herkesi, bu antik kentin taş sokaklarında sessizce dolaşmaya davet ediyor.