ABD’nin Almanya Raporu Çok Sert Çıktı: İfade Özgürlüğü Tartışması Alevlendi
ABD Dışişleri Bakanlığı, Almanya’daki insan hakları durumuna ilişkin yayımladığı yıllık raporda, Berlin yönetimine sert eleştiriler yöneltti. Donald Trump dönemindeki Amerikan hükümeti tarafından hazırlanan raporda, ifade özgürlüğünün kısıtlandığı ve göçmen kaynaklı antisemitizmin arttığı iddia edildi.
Sansür ve “Nefret Söylemi” Düzenlemeleri
Rapor, özellikle sosyal medya ve çevrim içi platformlarda “nefret söylemi” olarak tanımlanan içeriklerin silinmesini zorunlu kılan AB düzenlemelerine dikkat çekti. Bu uygulamaların fiili bir “sansür” mekanizmasına dönüştüğü, böylece eleştirel seslerin susturulduğu savunuldu. Washington’a göre, Almanya’da internet üzerinden ifade özgürlüğü giderek daralıyor.
Avrupa Genelinde Eleştiriler
ABD’nin benzer eleştirileri Fransa ve Birleşik Krallık gibi diğer Avrupa ülkelerine de yönelttiği görüldü. Raporda, Batı Avrupa’da insan hakları, ifade özgürlüğü ve toplumsal huzur alanlarında gerileme yaşandığı tespiti yer aldı.
Washington–Berlin Arasında “Özgürlük” Gerilimi
ABD ile Almanya arasında insan hakları ve ifade özgürlüğü konusundaki görüş ayrılıkları yeni değil. Trump döneminde özellikle NATO harcamaları, ticaret dengeleri ve göç politikaları konularında sık sık karşı karşıya gelen iki ülke, bu raporla birlikte yeni bir tartışma başlığı kazanmış oldu.
Trump yönetimi, ifade özgürlüğünü sınırlayan her türden yasal düzenlemeye sert yaklaşırken, Almanya ise nefret söylemi ve toplumsal huzurun korunmasını öne çıkarıyor. Berlin, antisemitizmle mücadelede sağcı aşırı gruplara odaklanmayı stratejik bir zorunluluk olarak görürken, ABD bu yaklaşımı “eksik ve taraflı” buluyor.
Bu rapor, hem diplomatik ilişkilerde yeni bir gerilim alanı yaratabilir hem de Almanya’da ifade özgürlüğü ve göç politikaları konusundaki iç tartışmaları yeniden alevlendirebilir. Özellikle sosyal medya yasaları, Almanya’da bile geniş kesimler tarafından “ifade özgürlüğü mü, nefret söylemiyle mücadele mi?” ikilemi üzerinden tartışılıyor.
