SANATÇI İSMAİL ACAR’IN ATÖLYESİNDE MİSTİK BİR YOLCULUK
Levent Taşkıran/ İstanbul
Türkiye’nin uluslararası alanda tanınan ressamlarından, tarihsel yorumlarıyla dikkat çeken İsmail Acar, Galata’daki atölyesinde ziyaret ettik. Sanatçı ile Eura24News okurları içinde kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Modern minyatür sanatının öncü isimlerinden biri olarak kabul edilen Acar, hem tarihî derinliği hem de mistik unsurları harmanladığı eserleriyle sanat çevrelerinde geniş yankı uyandırıyor.

Acar, atölyesinde gerçekleştirdiğimiz söyleşide sanat anlayışını ve eserlerinin ardındaki sembolik dili anlattı. Sanatı “insanın içsel evrenine açılan bir kapı” olarak tanımlayan ünlü ressam, çalışmalarıyla hem kendi kültürel köklerine hem de evrensel değerlere gönderme yaptığını ifade etti.
Sanatçı, yaratıcılığın merkezinde “boşluk” kavramının bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
“Sanatçı kendi iç dünyasından taşıdığı bir şeyi yansıtır. Bir İslam ülkesinde yaşıyoruz; dolayısıyla kendi mistik dünyamızdan, içsel evrenimizden besleniyoruz. Sanatta önce bir ‘boşluk’ tanımı yapılır, sonra o boşluktan mistik dünya ve bugüne dair anlamlar çıkar. Bu da kimi zaman cennet ve cehennemle sembolleşir.”
Acar, atölyesinde yer alan yaratılış temalı bir eser üzerinden görüşlerini derinleştirdi:

“Bak burada iki melek secde ediyor. Biri, ‘Ben ateşten yaratıldım, topraktan yaratılan insana neden secde edeyim?’ diyor. Bu, yaratılışın sembolik bir anlatımıdır. Aynı zamanda cennet ve cehennem arasındaki dengeyi de temsil eder.”
Sanatçının dikkat çeken çalışmalarından “Dabbe” adlı eseri ise insan ruhunun karanlık yönlerine ışık tutuyor. Acar bu tabloyu şöyle yorumladı:

“Bu resim, insanın korkularını, kendi cehennemini ve içsel çatışmalarını anlatıyor. Dabbe, kıyametten önce ortaya çıkacak bir varlık olarak bilinir. İyilikle kötülüğü temsil eder; insanlara doğru yolu hatırlatır.”
Uluslararası alanda da yoğun ilgi gören Acar, önümüzdeki dönemde Almanya’da düzenlenecek bir sergide Türkiye’yi temsil edecek. Tarihsel bilgi birikimini mistik sembolizmle birleştiren üslubu, sanatçıyı hem yerli hem de yabancı koleksiyonerlerin yakından takip ettiği isimler arasına taşıyor.

Ziyaret sırasında sanatçının yeni dönem çalışmalarında gelenekten beslenen modern estetiğin öne çıktığı görüldü. Acar, Türk sanatının dünya sahnesindeki konumunu daha da güçlendirmek istediklerini belirterek, sanatın evrensel bir dil olduğunun altını çizdi.
Fotoğraflar: Levent Taşkıran