30 Ağustos Zaferi’ni Anarken

30 Ağustos Zaferi’ni Anarken
27-08-2025

26 Ağustos 1922. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve karargâh erkânı, gün ağarmadan taarruzu yönetecekleri Kocatepe’ye atlı olarak geldiler. Nefesler tutulmuş, Kocatepe’ye sessizlik çökmüştü. Topçu ateşi ile taarruz başlamak üzereydi. 

Sakarya Savaşı’ndan sonra İngiliz hükümeti, Sevr projesini TBMM Hü- kümeti’ne kabul ettirme politikası izlerken; Misak-ı Millî’yi kendine hedef kabul eden milli hükümet kesinlikle bu amaca ulaşmak kararındaydı.

Sakarya yenilgisinden sonra savunma durumuna geçen Yunan ordusu Eskişehir- Afyon hattına çekilmişti. Türk Genel Kurmayı, Yunan ordusunu tümden yurttan atma ve imha amaçlı büyük bir taarruz planladı. Gizli yürü- tülen taarruz hazırlıkları yaklaşık bir yıl boyunca sürdürüldü.

14-15 Eylül 1921 tarihinden geçerli olmak üzere seferberlik ilan edilerek 1899, 1900, 1901 doğumlular askere alınarak ordunun er noksanı tamamlandı. Asker sayısı Yunan ordusu ile denk hale getirildi. Mevcut top ve tüfekler onarımdan geçirilirken, dışardan silah temini yoluna da gidildi. Kısaca Türk Milleti’nin elinde avcunda ne varsa bir araya getirildi.

6 Mayıs 1922’de Başkomutanlık süresi uzatılmış olan Mustafa Kemal Paşa, artık taarruza geçme zamanının geldiği inancındaydı.

Bu hazırlıklar sürdürülürken, Ali Fethi (Okyar) Bey İngiltere’de diplo- matik temaslarda bulunarak, barışı engelleyen taraf durumuna düşmemizi engelledi.

Bunu Türk tarafının zaafı olarak değerlendiren İngilizler, “İngiltere mü- zakere istemiyor‛ diyerek bu kapıyı kapattı.

24 Ağustos 1922’de tüm karargâhlar Şuhut Kasabası’na nakledildi. 25 Ağustos akşamından itibaren Anadolu’nun dışarı ile bütün bağlantısı kesildi. Gece yürüyüşleri ile taarruz bölgesine nakledilen Türk ordusu ve topları konuşlandırıldı.

26 Ağustos 1922. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve karargâh erkânı, gün ağarmadan taarruzu yönetecekleri Kocatepe’ye atlı olarak geldiler. Nefesler tutulmuş, Kocatepe’ye sessizlik çökmüştü.

Topçu ateşi ile taarruz başlamak üzereydi. Paşa’nın Yaveri Muzaffer (Kılıç) o anı şöyle anlatır: “Mustafa Kemal Paşa’nın Kocatepe’de birkaç adım öne çıkarak: Ya Rabbi! Türk ordusunu muzaffer eyle! düşmanlarımızı kahreyle!yakarışı ile başlayan duygu yüklü duası, biz hazır bulunanları göz yaşlarına boğmuştu. Fevzi Paşa (Çakmak) biraz gerisinde yere çömelmiş Kur’an okuyordu...”

05.30’da toplar gürlemeye başladı. Bu korkunç patlamalarla güne uyanan Yunan karargâhında tam bir panik yaşandı. Topçular Yunan istihkâmlarını imha ettikten sonra, I. Ordu’nun kahraman Mehmetçikleri, İngilizlerin altı ayda geçilemez dedikleri düşman mevzilerini‚ Allah! Allah! nidalarıyla yarıp geçtiler.

  • Ordu ise kuzeyde düşman ordusunu oyalamakla meşguldü. Bu baskın taarruz karşısında Dumlupınar hattına çekilen Yunan ordusu yakın takip sonucu Dumlupınar’da sıkıştırıldı. 30 Ağustos günü Türk birlikleri tarafından sarılmış bulunuyordu. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat sevk ve idare ettiği meydan savaşı sonucunda Türk ordusu, planlamaya uygun şekilde Yunan ordusunu imha etti. Teslim olanlar ve kaçabilenler dışında sağ kalan olmadı. Kaçan Yunan kuvvetlerini takip etmek, Kocaeli ve Trakya’daki kuvvetleriyle birleşmelerine fırsat vermemek için Başkomutan Mustafa Kemal Paşa I. ve II. Ordu birliklerine 1 Eylül 1922 günü ‚ Ordular! İlk Hedefiniz Akdenizdir, İleri! ‛ emrini verdi.

 (Cumhuriyet döneminde, ‘Ege Denizi‛ diye isimlendirilen denize, Osmanlı dö- neminde ‘Ak Deniz‛, özelde ise ‘Adalar Denizi‛ deniliyordu. Mustafa Kemal Paşa bu emriyle İzmir’i işaret ediyordu.)

1. Yunan Kolordusu Komutanı General Trikopis 2 Eylül günü esir alındı. Kurtulabilen Yunan askerleri Bandırma ve İzmir yönünde hızla kaçmaya başladılar. Düşman şehirleri, ekili arazileri yakıp yıkarak, halka zulmederek çekiliyordu. Hedefe ilerleyen birliklerimiz Afyon’u ve Uşak’ı; takip eden günlerde diğer şehirleri işgalden kurtardı. Bursa 10 Eylül günü kurtarıldı.

9 Eylül 1922 günü Türk süvarileri İzmir’e girdi. İzmir’i 15 Mayıs 1919 günü İtilaf devletleri gemileri eşliğinde işgal eden Yunan Ordusu’ndan sağ kalanlar, yaklaşık üç buçuk yıl sonra yurttan atılıyordu. Hükümet konağında yıllardır asılı duran Yunan bayrağı indirilerek, İzmirli Türk kızlarının getirdiği şanlı Türk Bayrağı yeniden göndere çekildi.

Muzaffer Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler 10 Eylül günü İzmir’e girdi. İzmir mahşeri bir kalabalıkla kendilerini coşkuyla karşıladı. Paşa, tevazu içinde halkı selamlıyordu. Esaret yıllarını artık geride bırakan İzmirliler, kahraman gazilerin ellerine sarılarak şükran duygularını ifade ediyorlardı.

Bu büyük zaferin ardından imzalanan Mudanya Ateşkesi ve Lozan Ant- laşması sonucunda İstanbul ve Trakya TBMM Hükümeti temsilcileri tarafından teslim alındı. Yeni Türk Devleti’nin varlığı ve bağımsızlığını dünyaya ilan eden Lozan Antlaşması kazanımlarının arkasında Türk İstiklal savaşı ve 30 Ağustos Zaferi yatmaktadır. Bu zaferin hazırladığı gelişmeler sonucunda Türkiye Cumhuriyeti dünyadaki saygın konumunu elde edecektir.

Bu zafer sadece Yunanlılara karşı değil; savaş boyunca Yunan ordusunu finanse eden, destekleyen İngilizlere karşı da kazanılmış bir zaferdir.

30 Ağustos Zaferi’nde payı olan Türk milletini, kahraman Mehmetçikle- rimizi, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?