Almanya`nın Savunması

01-03-2022

Federal Almanya Cumhuriyeti Ikinci Dünya Savaşı`ndan sonra silahlanma konusunda “federal orduyu” güçlendirmekten kaçınarak, bütçeden fazla pay ayırmadılar. 

İsteselerde güçlendiremezlerdi çünkü, ikinci dünya savaşının galipleri buna müsade etmezlerdi. 

Almaya’nın kontrolü işgal güçlerinin ellerindeydi. 

1945 yılının ilk aylarında İngilizler, Kanadalılar, Amerikalılar ve Fransızlar Ren'i geçerek Batı ve Güney Almanya'yı işgal etmişlerdi. 

1990’da iki Almanya’nın birleşmesinden sonrada “federal orduya” bütçeden fazla pay ayrılmadı.  

2021 bütçesi için savunmaya ayrılan para  46,93 milyar Euro ve bu 2020 bütçesine göre yüzde 2,8 arttırılmış durumda. 

Bu ayrılan para “federal ordu” için bir önceki mali yıla göre 1,3 milyar Euro daha fazla olduğu anlamına geliyor.

Özellikle Yeşiller partisi silahlanmadan çok çevre ve iklimi öne çıkaran politikaları savunuyorlardı. 

Barışı ve çevreyi önemseyen her eyleme katılıyorlar ve gençlik üzerindede çok etkili oluyorlardı.   

Sosyal demokratlarla, Yeşiller arasında kurulan koalisyon hükümeti (1998-2005) silahlanmadan çok çevreye önem vermiş, daha çok enerji alanında çalışmalara ağırlık vermişlerdi.  

Almanya’nın güvenliği daha çok Amerikalılara bırakılmıştı ve NATO üyeliği yeterli sayılıyordu. 

NATO’ya ödenen katkı payıda oldukça azdı ve Tramp buna itiraz ederek, bu katkı payının artırılmasını istemiş ve Almanya’yı tehdit ederek, artık kendi başlarının çaresine bakmalarını salık vermişti. 

Federal Almanya’da konuşlandırılmış Amerikan güçleri ise Polonya’ya kaydırılarak savunma alanında bir boşluk meydana gelmişti. 

Bilhassa son zamanlarda askeri malzemelerde alay konusu olmaya başlamıştı. 

Çürüyen tanklar, kalkamayan uçaklar gündemden düşmüyordu. 

Amerikanın  F16 ve F35 uçakları gelişmiş son teknoloji ile dünya pazarında önde giderken, Alman uçak sanayi çok gerilerde kalmıştı. 

Keza askeri teçhizatada çok büyük sıkıntı vardı ve yeterli derecede yatırım yapılmamıştı.  

Fakat “Rusya'nın Ukrayna'ya savaşı "dönüm noktası" oldu. 

Federal Başbakan Olaf Scholz Ukrayna savaşı ile ilgili meclis özel oturumunda,  Almanya'nın savunma harcamalarını artırılacağını ve bunun için bütçeden 100 milyar Euroluk ek fon öngörüldüğünü açıkladı.

Başbakan Scholz 2022 bütçesinden bir kereye mahsus olmak üzere bu paranın bütçeden ayrılacağını ifade ederek herkesi şaşırttarak, "Bugünden itibaren, her yıl gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 2'sinden fazlası ile savunmamız için yatırım yapacağız" dedi. 

Rusya’nın askeri harcamalarına ayırdığı para 2020 itibari ile 61,7 milyar dolar, fakat Federal Almanya hükümeti 100 milyar Eura bir para ayırarak endişelere neden olmuştur.  

Federal parlementodaki özel oturumda Başbakanın açıklamaları gelecek için ne manaya geliyor, ileride göreceğiz fakat Almayanın silahlanmaya bu kadar bütçe ayırması bazı ülkelerde ve Almanya’da alarm zillerinin çalmasına sebep oldu.  

Koalisyon partileri Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) bugüne kadar buna karşı çıkmış ve NATO'nun gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 2'sinin savunma bütçesine ayrılması talebinin karşılanacağı koalisyon protokolünde açık bir şekilde belirtilmemişti. 

Almanya'nın halen savunma harcamaları gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 1,55'i düzeyinde bulunuyor.

Bize yıllardır Barış nutukları çeken, beyaz güvercinleri havaya uçuran, Sosyal demokratlar ve Yeşiller birdenbire savaşçı bir pozisyona geçtiler?

Federal hükümet bütün barışsever ve hoşgörü dilini terk ederek savaşçı bir politikaya yöneldi.   

SPD, Yeşiller ve hatta Sol Parti'nin bazı kesimlerinden sol imaja sahip politikacılar bile artık, NATO'nun yeniden silahlanma politikasının yanında yer alıyorlar. 

Seçim kampanyası sırasında Yeşiller, başta genç seçmenler olmak üzere birçok seçmeni kazandıkları seçim programlarında “yeni bir silahsızlanma dalgası” ve “savaş bölgelerinde silah yok” çağrısında bulunuyorlardı. 

Acaba insanlara yalan söyleyerek, bir illüzyon mu yaşatıyorlar.  

Son olarak bizi ilgilendiren tarafı ise federal mecliste Ana muhalefet partisininde bu 100 milyarlık pakete destek vermesi ve hükümetin Ukrayna politikasını onaylaması olmuştur.   

Ortak açıklama yapılarak bütün dünyaya birlik mesajı verilmiştir, fakat şunu düşünmeden geçmeyelim, acaba Almanya eski fabrika ayarlarına gerimi dönüyor?   

Ramazan Özdemir

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BagcionderLAB
BagcionderLAB 2 yıl önce
Nedir? Keto diyetinin yağ gereksinimi çok yüksek olduğu için, takipçiler her öğünde yağ yemelidir. Günlük 2.000 kalorilik bir diyette, bu 165 gram yağ, 40 gram karbonhidrat ve 75 gram protein gibi görünebilir. Ancak, tam oran sizin özel ihtiyaçlarınıza bağlıdır. Keto diyetinde fındık (badem, ceviz), tohumlar, avokado, tofu ve zeytinyağı gibi bazı sağlıklı doymamış yağlara izin verilir. Ancak sıvı yağlar (palmiye, hindistancevizi), domuz yağı, tereyağı ve k