Avrupa Türkleri ve STK’lar

Avrupa Türkleri ve STK’lar
13-05-2025

Yurt dışında yaşayan Türklerin sayısı 7,5 milyon, bunun yaklaşık 6,5 milyonu Avrupa’da yaşıyor.

Almanya’da ise Türk kökenli vatandaşlarının sayısı 3 milyon civarında.

Avrupa’da yaşayan insanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bu sorunların çözümü için gerek Almanya tarafından ve gerekse Türkiye tarafından çözülmeyi bekliyor.

Yine Avrupa’da Türkler tarafından kurulmuş sivil toplum kuruluşları bulunmakta, insanlarımıza yardımcı olmak için.

İnsanlarımızın günlük yaşamında sürekli STK’larla iletişimi var, cami, dernek, spor kulüpleri gibi.

Bunların içerisinde camilerin yeri bir başka, Almanya’da cami sayısı 2750, camiler bizim olmazsa olmazlarımızdan.

Yurt dışında bulunan camilerde 1558 din görevlisi hizmet veriyor.

Diğer taraftan Almanya’da 14 tane Türk konsolosluğu var.

Bütün bu STK’lar ve devlet kurumlarına rağmen insanlarımızın sorunları hakkında ciddi bir çalışma yapılmamaktadır.

STK’ların hizmetleri ile kuruluş amaçları arasında çok farklılıklar bulunmaktadır.

Amaçları arasında, Dini hizmetler, Uyum çalışmaları, kültürel faaliyetler, ayrıca üyelerini sosyal, toplumsal ve siyasal konularda temsil eder ve temel haklarının korunmasını savunur diye maddeler bulunmasına rağmen sosyal ve siyasi çalışmalar hemen hemen hiç yok.

Çok geniş bir hizmet amaçları olan kuruluşların, bugün hizmetlerine baktığımızda, çok dar alanda hizmetlerini sınırladıkları görülmektedir.

Sivil toplum kuruluşları hizmet alanı olarak yardımlar konusunu öne çıkararak, sadece insani yardımlar ile kendilerini sorumlu tutuyorlar.

Avrupa’daki Türk toplumu kendi iradesiyle hareket etmekte çok zorlanıyor, mevcut STK’lar insanlarımızın önünü açacakları yerde, onları kendi kontrolünde tutarak hür düşüncenin önünü tıkamaktadırlar.

Türkler ve Müslümanlar nasıl 17.yüzyılda aydınlanmayı kaçırmışlarsa, bugün de Avrupa’daki STK’lar çağdaş düşüncenin ve zamanın ruhunu kaçırmaktadırlar.

İnsanlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaktan çok kendi teşkilat ihtiyaçlarını öncelemekte ve ona göre harekât etmektedirler.

Teşkilatlar dünyada gelişmelerden habersiz yaşayarak, modern dünyanın gittiği yeri görmeyerek direnmektedirler.

İnsana dönük hizmet maalesef yok, teşkilat merkezlerinde danışmanlık yapacak hiçbir eleman bulundurmamaktadırlar.

Aile danışmanlığı, kadın sığınma evi, ana okulları, eğitim kurumları, sosyal danışmanlık, yaşlılara yönelik hizmetler, sağlıklı bir din eğitimi, Türkçe dili gibi hizmetleri yapacak ne elemanları ne de kurumları bulunmaktadır.

Gençlerimiz iki dünya arasında sıkışmış durumdalar, genç kuşak, modern dünyanın kültürü önünde savurulurken STK’lar eski düşünce etrafında dolanarak sorunları görmezlikten gelmektedirler.

İçinde yaşadıkları batı toplumlarının dinini, hayat felsefesini, kültürünü tanımadan bir hayat süren STK yöneticileri, nereye kadar insanlarımızı gösterebilirler.

Söylenen her sözü veya eleştiriyi hakaret kabul eden, yazılan her yazıdan rahatsız olan bir STK’lar topluluğu ve karşımızda.

Türk toplumunun geleceğini okuyamayan ve onları geleceklerini inşa etmede sorumluluk taşımayan, STK’ları Türk ve Müslümanlar hak etmiyor.

Altmış küsür yıllık göç hikayemizi anlatacak ciddi bir çalışma bugüne kadar göremedik ne doğru düzgün bir belgesel ne de bir göç çalıştayı.

Akademik veya sosyal alanda hiçbir çalışmanın içinde değiller.

Ufak ve küçük hizmetlerle kendilerini tatmin etmeye çalışıyorlar.

STK’lar ve Avrupa Türkleri bu mevcut yapıları ile gelecek kuşaklara bir gelecek hazırlayacaklarını düşünmüyorum.

Bir neslin geleceği tehlikede, onlara umut olacak, onları yarına hazırlayacak bir kurum bulunmamaktadır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?