BAŞLARKEN…

Kıymetli büyüğüm, değerli meslektaşım, kendisinden çok şey öğrendiğim ve de öğrenecek olduğum Biyoloji Öğretmeni Hayati YAMAN ağabeyim ve yarınları bugünden kurmanın derdiyle dertlenen ve bu anlamda fikir işçiliği yapan UGEP Platformu’nun Genel Sekreteri Oğuzhan KUL Bey’in davetine icabet ederek yazmaya karar verdim bu köşede. 

Mutluyum. Çünkü gerek dünyada gerek Türkiye’de, herkesin her şeyden şikâyet ettiği; fakat yakındıkları sorunları gidermek adına hiçbir şey yapmadıkları garip bir süreci deneyimlediğimiz bugünlerde, geleceğin taşlarını döşemekte olan gençleri anlamak, seslerine, sözlerine kulak vermek, onlarla aramızda doğru ve sağlıklı bir iletişim kurarak gönül köprüleri inşa etmek gibi kutsal bir misyon ve vizyonu kendine düstur edinen UGEP ve bu oluşumun haber sitesi olan EURA 24 adlı haber sitesinde yazma fırsatı verildiği zaman elbette hayır diyemezdim.

Bir kez daha UGEP Platformu’na, Genel Sekreterlik görevini yürütmekte olan Oğuzhan KUL Bey’e ve kendileriyle tanışma fırsatını sağlayan Hayati Hoca’ma minnet borçlu olduğumu ifade etmek isterim.

Tokat Zile Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak görev yapmakta olan ve meslekte yirmi iki yılını geride bırakan bir eğitimciyim. Hayatı tanımaya başladığımız ilk yıllardan bu yana, sayfaları arasından sızıp da o kurmaca dünyasının büyüsüne bir daha kurtulamamak üzere kapıldığım kitaplarla daha bir anlam, renk ve değer kazanan bir yaşantıya sahip olmanın ayrıcalığını duyumsamak çok güzel.

Salt hayatın zihnimize saman tadı veren o kupkuru ve çoğunca katlanılamaz gerçekliği karşısında şaşalayan, bocalayan, kimi kez bunalan insanın sığındığı dingin, korunaklı bir limandır kitap. Zaman zaman sizlerle bu limana demir atacak, bazen ruhumuzun derinliklerinden kopup gelen ağız dolusu bir haykırış olurken, sırasında kanadına takıldığımız bir öyküyle kapılıp gidecek, hiç bilmediğimiz bir vadinin kıyısında konaklayacağız. Yeri geldikçe de ayırdına varamadan yitirmeye başladığımız ve bizi “insan” kılan değerleri deneme, söyleşi lezzetinde servis edeceğiz gönlünüze.

Dünyada var olma amacından giderek uzaklaştığımız, ayyuka çıkardığımız bencillik ve hırslarımızla kirlettiğimiz, giderek azaltıp eksilttiğimiz şu zavallı hayatı daha yaşanır kılacak olan, ele değil de yüreğe verilen kalemin kâğıtta bıraktığı satırlar olacaktır kesinlikle. 

Haber sitesindeki her biri ayrı bir kıymete haiz olan yazar kadrosu içerisinde yer alarak siz gençlere sesimi duyuracak olmanın heyecanı ve bahtiyarlığını yaşıyorum şimdi. 

Geriye dönüp baktığımızda, ekranda ya da kâğıtta, dağlar ardınca saklı duran koyaklardan sızıp gelen bir pınar kadar dupduru satırlar,  zihnimizi ve gönlümüzü besleyen ışıklarla bezeli sözler kaleme alabilmek dileğiyle…

Adem KURUN