Dönüş

Dönüş
12-05-2023

Eğitim sorunları, öğrenciler başta olmak üzere insan rehberlik eğitimi merkezli paylaşımlar yapacağıma dair sözleşmiştik. Sıklıkla olmasa da ayda bir karşınızda olabilirim diye düşünüyor ve o şekilde planlama yapıyordum. Fakat aylık periyotlarımın yıllığa döneceğini ben bile öngörmüyordum! Bundan bir yıl kadar önce, eura24 haber sitemizdeki köşemden siz değerli okurlarımla irtibat kuracağımı beyan ederek ilkyazımı kaleme almıştım.

Fakat bu tehirde, elimde olmayan sağlık sorunlarımın ortaya çıkması etkendi. Görme organımda büyük oranda duyu kaybına neden olan bir sağlık sorunu yaşamaya başlamıştım ve ekranlardan, yüksek ve şiddetli ışıktan uzak kalmalıydım. O nedenle sizlerin mazeretimi kabul edeceğinizi umarak bu şekilde aralıklarla karşınızda olmaya devam ederek sözümün arkasında durayım istiyorum. Çünkü bu tavır iddialı duruşum yanında, alanım ve mesleğimin onuru açısından önce şahsıma sonra sizlere olan saygımın asgari sorumluluğudur. Bunu belirterek yazar kadromuz arasına ve okurlarımın karşısına dönüş yapmanın mutluluğunu yaşıyorum.

KIRMIZIÇİZGİLER

Maalesef, “Çocuk istismarı”na dair yürek sızlatan ve failleri açısından ise beynimize kan sıçratan nefret duygularını yaşamaya devam ediyoruz. O tarz haberleri duyduğumuzda ne hikmetse hep “uzaklarda yaşanır” hissi de içimize doğar! “Sevmediğimiz duyguları kendimizden ve yakınlarımızdan uzak tutma” psikolojisinin doğal yansıması olarak…

Bu önemli konuyu dikkatlerinize sunarak dönüş yapmak istedim.

İlçemizde bir kız çocuğuna cinsel istismar yaşatıldığı haberi ile sarsıldık! Konu ile alakalı haberlere erişim engeli getirilmiş olsa da ilk etapta 13 kişinin, adliyeye sevk edilmek üzere yakalanıp tutuklandığı haberleri ulusal medyaya da yansımış oldu.

Branşım gereği çocuk istismarı duruşmalarında yasa gereği pek çok mağdurun rehberi olmuştum. Emin olun, o rehberliklerim esnasında, yaşanan olayların hikayesi etkisinden günler, haftalar hatta aylarca çıkamaz, psikolojimi düzeltemezdim! O nedenle, yaklaşık yedi sekiz yıldır da bizzat kendi isteğimle görev almama hakkımı kullanmayı tercih ediyorum.

Yakalanan 13 kişinin sayısı artar mı bilmiyorum ama ben artacağını tahmin ediyorum. Çünkü tutuklananlar, genelde 18 - 21 yaş aralığında gençler olduğuna göre sayı artacak gibi duruyor.

Bu noktada gençlerimizi ve onun da öncesinde çocuklarımızı gerekli donanıma sahip bir şekilde eğitebiliyor muyuz? Sorusu karşımızda duruyor. Ben o soruya çok isterdim ama üzülerek belirtmeliyim ki “evet” diye cevap veremiyorum.

Bu tarz istenmeyen olaylar olduğunda toplumsal olarak görev ve sorumluluklarımızı yeterince yapmış olup olmadığımızı düşünmek, açıklarımızı giderme yönünde zihinsel hafızayı harekete geçirmek yerine, toplumsal yargılamayı tercih ediyor ve patolojik olayları mihenk taşı yaparak baskıcı bir çocuk yetiştirme yolunu tercih ediyoruz.

Meşru birliktelikleri olan evli çiftlerin dahi yaşamaktan imtina ettikleri sarmaş dolaşlığı gençler uluorta yaşayabiliyor! Acaba toplumsal baskı ve cinsel tabuların aşılamamış olması ve o açlığın getirdiği gözü dönmüşlük mü bu kontrolsüzlüğü doğuruyor? Gençlerimiz ve özellikle toplumumuzda kızlarımız kırmızıçizgilerini neden aşıyor, aşındırıyor veya karşı cinsten birisinin aşmasına izin veriyor? Karı koca hayatı yaşamış çiftlerin dahi boşandıktan sonra istenmeyen ifşaları yaptığı bir toplumda yaşıyoruz. Ünlüsü magazin haberleriyle bu tacizlere maruz kalırken, önsüzleri tv programlarında boy göstererek ünlü oluyor! Diğerleri ile mahalle dedikoduları zaviyesinde ortalıkta dönüp dolaşıyor! Manzara böyleyken, “sevdiğim genç” statüsü nasıl bir sonsuz güven duygusu oluşturuyor ki, gençlerimiz o denli ifşalar ve şantajlara kurban gidecek çetelerin eline düşüyor? Çünkü toplu tacizlerde para karşılığı birliktelikler yanında şantajla tuzağa düşürüp istismar etmek oldukça yaygın bir durumdur.

Eğitimle bireysel ve toplumsal kalitemizi arttırmak mümkün iken hem tabularımız sebebiyle gerekli alta yapıyı kuramıyor, hem de eğitimi diğer dış kaynaklı dürtüler desteklemediği için ve hatta bozma yönünde konuşlandığı için istenen başarı bir türlü sağlanamamaktadır.

Cinsiyet ayrımı yapmaksızın çocuklarımız diye cümle kurmak istesem de çoğunlukla mağdur kız çocukları olması nedeniyle kızlarımız diye de cümle kurabilir diye düşünüyorum. Kızlarımız ergenlik ve erken gençlik dönemlerinde bireysel kırmızıçizgilerine müdahale ettirmemeyi öğrenmelidir. O sınırların aniden aşılmadığı ve kendisine yakınlaşan art niyetli partnerlerce aşamalı olarak geçildiği öğretilmelidir. O sınırların aşılması teşebbüslerinde gerektiği yerde doğru engelleri koymadığı durumlarda istenmeyen ve beklenmeyen sonuçlarla karşılaşıldığı öğretilmelidir.

Benzer acılı olayların yaşanmaması için aile, okul ve medya organlarınca daha etkin eğitimler verilmesi yönünde adımların atılması gerekiyor diye düşünüyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Hayati Yaman
Hayati Yaman 11 ay önce
Geçmiş olsun hocam. Çok uzak kalmanızın nedenini anlamış oldum. Ama yine de koşullarını zorla bizim için...
Şükrü Özmen
Şükrü Özmen 11 ay önce
Kıymetli hocam.. Öncelikle geçmiş olsun.. Şifalar diliyorum.. Yazınızı dikkatle okudum. Serdettiğiniz düşüncelere katılıyor ve gençlerimiz üzerindeki ahlaki erozyonun giderilmesi konusunda devlet medya ve ebeveynlerin hassas davranmaları gerektiğini düşünüyorum..
Ekrem SAKIN
Ekrem SAKIN 11 ay önce
Çok Teşekkür ederim Şükrü kardeşim. Samimi duyguların için ayrıca mutlu olduğumu ifade etmek isterim