İş Hayatının İstihdam Sorunu: “Ara Eleman Açığı”

İş Hayatının İstihdam Sorunu: “Ara Eleman Açığı”
28-11-2025

Türkiye iş dünyasının son yıllarda en sık dile getirdiği sorunlardan biri, hiç kuşkusuz “ara eleman açığı.” Sektör fark etmeksizin; sanayiden lojistiğe, turizmden bilişime kadar geniş bir yelpazede işletmeler, çalışacak nitelikli eleman istihdam etme sorununu yaşıyor. Yakın zamanda ziyaret ettiğim makine imalatı yapan bir işyerinin işvereni, aylardır aşamadığı sıkıntısını şu şekilde dile getirdi. “İşyerimde bir makine mühendisine ihtiyacım vardı, ilana çıktığım anda yüzlerce başvuru oldu ve ben bu pozisyona seçim yapmakta oldukça zorlandım. Ancak işyerinin asıl üretim bandında çalınacak, yirmi adet kaynakçıya ihtiyacım olmasına rağmen aylardır bir türlü gerekli istihdamı tamamlayamadım. Bu nedenle de aldığım siparişleri zamanında yetiştirmez hale geldim.” Bu sorun, sadece işverenlerin değil, ülke ekonomisinin rekabet gücünü doğrudan ilgilendiren bir mesele hâline geldi. Çünkü ara eleman sorunu, üretim hızından verimliliğe, ihracattan hizmet kalitesine kadar pek çok başlığı etkiliyor.

Bu sorun nereden kaynaklanıyor?

            1. Eğitim–İstihdam Uyuşmazlığı

Sorunun ana kaynağı, eğitim sistemi ile iş gücü piyasası arasındaki uyumsuzluk. Ne yazık ki ülkemizde eğitim programları, iş dünyasının istihdam gereksinimine göre değil diploma statüsüne göre belirlendi. Bunun sonucu olarak ise uzun yıllar boyunca üniversite eğitimi alan gençler işsiz, mesleki eğitim gerektiren işler ise işçisiz kaldı.  Bugün birçok gencin elinde diploma var; fakat piyasanın talep ettiği teknik beceriler yok. Bu nedenle iş gücü arzı ile talebi arasında ciddi bir nitelik boşluğu doğmuş durumda.

2. Usta-Çırak Kültürünün Zayıflaması

Türkiye’nin üretim kültürünü besleyen en önemli yapı taşlarından biri olan usta-çırak ilişkisi, son yıllarda belirgin biçimde erozyona uğradı. Özellikle uygulanan eğitim sistemi sebebiyle, genç kuşakların meslek edinme sürecinde sahadan uzak kalması, teknik mesleklerde tecrübe aktarımını neredeyse durma noktasına getirdi. Bu durum, hem işletmelerin yetişmiş personel bulmasını zorlaştırıyor hem de bazı mesleklerin kendini yenileme kabiliyetini yitirmesine neden oldu.

3. Ücret Dengesi ve Çalışma Koşulları

Ara eleman açığının bir diğer boyutu ise ücret ve çalışma koşullarındaki denge sorunu. İşverenler nitelikli iş gücü ararken, gençlerin önemli bir bölümü düşük ücret, uzun mesai ve ağır iş yükü nedeniyle bu alanlardan uzak duruyor. Bu dengesizlik giderilmeden sürdürülebilir bir istihdam yapısı oluşturmak ta oldukça zor görünüyor.

Peki, Sorunun Çözümü İçin Ne Yapılmalı?

Mesleki Eğitimin Yeniden Yapılandırılması Gerekiyor

Türkiye’nin bu sorunu çözebilmesi için mesleki eğitimi yeniden stratejik bir alan olarak ele alması şart.

Bunun için:

  • İstihdam açığı planlı eğitim politikalarının oluşturulması,
  • Meslek liseleri ve meslek yüksek okullarının, iş dünyasıyla daha güçlü bir iş birliği içinde olması,
  • Gençlerin staj dönemlerinde gerçek anlamda üretim süreçlerine dahil edilmesi,
  • Mesleki eğitimi tercih eden öğrencilere burs, maaş, sigorta ve istihdam garantisi gibi teşviklerin artırılması,
  • Teknik alanlarda çalışanların toplumsal statüsünü güçlendirecek farkındalık çalışmalarının yapılması,

Gerekiyor.

Bu adımlar hem nitelikli iş gücünün oluşmasına hem de gençlerin mesleki alanlara yönelmesine katkı sağlayacaktır.

Kalkınmanın Temeli, Nitelikli İş Gücü

Unutulmamalıdır ki kalkınma yalnızca sermaye birikimiyle değil, o sermayeyi işleten insan kaynağıyla mümkündür. Bugün karşı karşıya olduğumuz ara eleman sorunu, ertelenecek değil çözüm odaklı yaklaşılması gereken bir yapısal meseledir. Eğitim politikalarından çalışma koşullarına, toplumsal algıdan sektör iş birliklerine kadar geniş bir perspektifte ele alınması şarttır. Aksi takdirde iş gücü piyasasındaki bu boşluk, üretimi yavaşlatır; verimliliği düşürür, rekabet gücünü zayıflatır. Ve Türkiye, nitelikli insan kaynağını güçlendirmediği her gün, geleceğe dair önemli bir fırsatı kaçırmış olur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?