
bir anka dirilecekmiş gibi sanki gözlerinden
ateşi gözlerime üfleme
ben bir beyaz bayrağım
kalbimin hüzünle savaşında
teslim için sallanan
kılıcın ve gürzün sesi
boynumu okşar her meydanda
biraz şefkat et bana
ey canımı ruhuma dar getiren
sevgili
kuşlara ve kedilere saygımı yitirdim
elmadan ve gözlerinden umutluyum hala
kısa sözlerle avut beni
küllerine sarınsın da kalbim
dirileyim yol düşünden
her zaman aralığından
oktavsız sesimle
sana yakarıyorum
ey aşk
beni kadrandan
yoldan
ve yerçekiminden kurtar
bu akşamlar hep böyle
hep griden siyaha
çığlıktan sükuna hep
bu yaşamak hep böyle
durmadan
damar yoran kan yolculuğu
öyleyse bir anlamı yok sayılır
kokusuyla hatıratımızı titreten
bu gök resimlerinin
içimizde bir itiraz:
yaşamak
neden bunca düş görmektir..