Mevsimlerden Sonbahar ve aylardan Kasım.20.Asırdan 21.asıra kendini tüm dünyaya kabul ettirmiş Ülkemizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ü ölümünün 85. Yıl dönümünde O’nu arıyor, O’nu anıyoruz. Kimdir Atatürk;
O mavi gözlü bir devdi. Adı Mustafa Kemaldi. O bağımsızlığa sevdalı, emperyalizm düşmanı bir vatanseverdi. O Asya’dan, Afrika’ya uzanan bir yol, esaret altında yaşayan mazlum milletlere bağımsızlık yolunda bin umuttu. O bu milletin çocuğu bu millete önder olandı. Adı Mustafa Kemaldi. Mavi gözleri Anadol’unun semalarına benzerdi. Gülen gözleri bazen Akdeniz olur, Hırçınlaşır bazen Karadeniz’de gezerdi. Buram buram Anadolu kokardı. Buğday sarısı saçları Anadolu’nun başaklarını andırırdı. O bizden biriydi. Anadolu’nun sesi, Anadolu’nun nefesiydi. Karadeniz’de horon oynar, Ege’de Zeybek, Doğuda halay çekerdi. O halkına Samsun semalarından bağımsızlığı taşıyandı. O Amasya’da istiklal ışığı, Erzurum’u aydınlatan bir yoldu. O Sivas’ta bozkır, Antep’e Gazi, Maraş’ta kahraman, Urfa’da Şanlı, Hatay’da bize emanetti. O milletiyle beraber esaret zincirlerini kırıp, tan kızıllığında şahlanışın adıydı. O 19 Mayıs’ta Türkün tutsak yaşayamayacağını tüm dünyaya haykırıp, meydan okuyandı.
Biz Orta Asya’nın ötesinden beri bağımsızlık deriz, en güzel türkümüzdür bu dilimizden düşürmediğimiz. Tarihin her döneminde emperyalizme korku salarız. Bazen Mustafa Kemal olur, bazen Nene Hatun, Bazen Fatih sultan Mehmet, Bazen Eren Bülbül, bazen Ömer Halis Demir olur düşmanı ininde boğarız. O Esaret altında yaşamaktansa ölmeyi hiçe sayarak ’Ya İstiklal ya ölüm diyebilmenin diğer adıydı. Çanakkale’yi Geçilmez yaparak, Hüvesiyle, Büvesiye, düşmanı Egenin sularına gömmekti. Gittiler, arkalarına bakmadan gittiler bir daha hiç dönmediler, dönmeyi düşünmediler. O Sakarya’da kıvrım kıvrım akardı. Afyon sırtlarında düşmanı boğardı. Kocatepe’nin karlarında kalpağı üstünde yatardı.
Siz M.Kemal Atatürk dersiniz ben hürriyet, bağımsızlık, özgürlük derim, Siz M.Kemal Atatürk dersiniz ben ilim ve fennin ışığında, laboratuvarlarda sabahlayıp, yarınlara koşmak derim. Siz M.Kemal Atatürk dersiniz ben azim derim, çalışmak derim, üretmek derim. Uşakta şekerpancarı, Anadolu ovasında buğday, Çukurova’da tütün, pamuk derim. Siz M.Kemal Atatürk dersiniz Ben düşmanını bile ‘Bu topraklar üzerinde öldükten sonra bizim evlatlarımız olmuşlardır, diyerek sahiplenen, barış ve sevgi dolu kocaman bir yürek derim. Siz M.kemal Atatürk dersiniz ben ölmez fikirler derim. Siz M.Kemal Atatürk dersiniz, Ben milletine adanmış koca bir ömür derim.
Mevsimlerden sonbahar. Aylardan Kasım. Hüzne kesmiş ağaçlar, yapraklar sararmakta, bulutlar yağmur yüklenmiş On Kasımı karşılamakta. Amansız bekleyişin korkuları sinmişti Dolmabahçe’nin duvarlarına. Saat yatağının yanı başında durmakta. Akrep hırçın dalgaların darbelerine aman vermeyen heybetli bir kaya edasıyla 1938’e demirlenmiş, yelkovan ise tüm yaşanmışlıkları, mücadeleyi, azmi…
Zaferleri artık yerinden kalkmasına imkan olmayan yorgun bedenine ve o eşsiz ruha ağır ağır, dakika dakika taşımakta. Yelkovanın her atışında geçmiş an ve sonsuzluk biraz daha buluşmakta.10 Kasım sabahı deniz küskün, Dolmabahçe suskun, Martılar çaresizliği haykırmakta. Sessizliğin içinde yavaş yavaş ülkemizin kurucusu hayata veda etmekte, Koca bir çınar savrulan sarı yapraklarla göçüp gitmekte. O eşsiz mavi gözler semavi rengini göğe bırakıp, ebedi saadetine doğru yola çıkmakta. Her atışıyla Türk’e nefes olan her atışıyla cehaleti ve karanlığı yerinden söküp atan her atışıyla binleri, on binleri, yüzbinleri, yüreğine sığdıran kalbi, milyonların kalbiyle bütünleşip atmayı seçmekte. Ölümünde bile tüm ülkenin kalbi birlikte atmayı yeğlemekte. Saatler dokuzu beş geçmekte ve yağmur yağmadığı halde tüm ülke ıslanmakta.
Her 10 Kasım’da ölümünü haykıran siren sesi yüreğimizi delecek, her birimizin omzu tıpkı o gün seni taşıyan omuzlar gibi görevini bilerek bekleyecek.
Siz M.Kemal Atatürk Dersiniz, ben küllerinden doğan Koca bir Cumhuriyet derim. Emanetiniz emanetimizdir. Vefamız fedakarlığınızdandır. Bizler ki Kara Fatmaların, Atillaların, Sütçü İmamların, Hasan Tahsinlerin, Yavuzların, Barbarosların, Aybüke ve Necmettin öğretmenlerin, tarihi tarih yapanların soyundanız. Ey şanlı bayrağım özgür ülkemin mavi göklerinde hakkındır durma durma dalgalan, durma durma sonsuza uzan. Belki Masal bebekler yetim kalacak lakin Türkiye Cumhuriyeti öksüz kalmayacak. Her birimiz Cumhuriyete sevdalı birer bekçileriz. Can dediğin nedir ki, etten kemiktendir, milyonlar uğrunda ölmek için senin neferindir.
Ve biz bu gün o muazzam maceranın çocuklarıyız
Cesaret ve memleket ve insan sevgisinin bir maceradan
Bir millet ve bir devlet çıkardığı o kahramanların devamıyız.
Ebedi uykunuzda rahat uyuyunuz. Yolunuz yolumuz, yönünüz yönümüzdür. Fikirlerinizi beynimizde, acılarınızı yüreğimizde taşıyoruz. Başımız dik, alnımız açık daha bir güçlü yürüyoruz yarınlara. Sen M.Kemal kadim Anadolu topraklarına doğan güneşsin, güneşler ölmez, bu topraklarda Mustafa Kemaller tükenmez.
Aziz Ruhlarınıza Saygıyla……..
Ayşegül Hıdıroğlu 11 ay önce
Murat Düzgün 11 ay önce