Aney!  

Aney!   
06-03-2023

Siyasette kadın olarak var olmak, hele de bir partinin genel başkanı olmak; toplumun önemli bir kesiminde artı değer olarak görülür. Ve ayrıcalıklı bir konuma oturtulur.

Erkek egemen bir toplum olduğumuz için çoğunluğun gözünde ise "Aman heri, kadın değil mi? Bir kadınla ancak bu kadar olur. O da oradaki erkeklerin ayıbıdır!" şeklinde bakılır olaya!

Türk örfünde olduğu gibi günümüzde de kadının hak ettiği yeri almasını arzulayan o sağ duyulu kesim, özellikle siyasette daima pozitif ayrımcılıktan yana tercihini kullanmaktadır. Geçmişte onca gaflarına rağmen Tansu Çiller'in popülaritesinin düşmemesi, sadece onun çekiciliğine dayandırılamazdı.

O nedenle partiler kadın kotasını hep arttırmak istemişlerdir!

Bir kadın genel başkanla yönetilen parti olmasına rağmen İyi Parti'nin kadın kontenjanı dahi istenilen düzeyde değilken; talihsiz bir zigzag yaşayan Kadın Genel Başkan, halkın ona tanıdığı opsiyonu ve krediyi sonuna kadar harcayıp tüketmiştir.

Her ne kadar karşı taraftan aşağılansa, hakarete uğrasa, şahsına karşı son derece çirkin sözlerle politika yapılıyor olsa da Millet İttifakı cephesinde ve halkın sağduyulu vicdanında "Siyasetin soluk alma, dinlenme ve dinginleşme limanı" gibi görülmüştür.

Lakin "Hayme Ana, Kadın merhameti, Anne sağ duyusu ve şefkati"*'nin siyasetteki temsilcisi gibi görülen *Meral Akşener bu saatten sonra kimsenin telkinlerine kulak vermeden acilen istifa etmelidir. Yapacağı en hayırlı iş o'dur.

Dört gün boyunca deprem gündemini değiştirmiş olmanın bedelini ödemelidir. En azından ülkemizde hiç akla gelmeyen ve unutulan o asil eylemi yeniden gündeme getirerek görevini tamamlamalı ve vatandaşlarına karşı sorumluluğunu yerine getirmelidir.

Zira sözlerinin kendini bağlayıcılığını hep unutan veya dikkate almayan birisi olarak bu saatten sonra Türk siyasetine katacağı hiçbir artı değer kalmamıştır.

Daha birkaç hafta önce deprem bölgesinde kucaklayıp sarıldığı kadınlara, "Ben bir siyasetçi olarak burada değilim. Bir anne olarak buradayım ve sorunlarınız çözüme kavuşuncaya kadar burada sizinle birlikte kalacağım. Hiçbir yere gitmeyeceğim, acınıza ortak olacağım ve daima sizleri gündemde tutacağım!" demişti. Oysa onların gündemini, boş yere değiştiren ve unutturan kendisi oldu.

Ağa ile marabasının at arabasıyla şehre yolculuğu sırasında karşılıklı yedikleri nanelerin hikayesini anlatmak istemiyorum ama siz onu anladınız!

"Aday olarak masaya önerdiği kişilerin Cumhurbaşkanı yardımcılığı görevini kabul ettirdiği için masaya geri döndü! Toplantıya katılacak, yok katılmayacak ama masada var olacak!" tarzında çevir kazı yanmasın tevillere halkın karnı tok. Olayı hiç uzatmanın bir alemi de yok, derhal istifa etmelidir.

Stadyumlardan bu saatten sonra "Akşener istifa!" sesleri yükselmelidir...

Hem o zaman, spor siyasete alet edilmiş olarak karşılanmayacaktır da!

Aksi takdirde yürüyerek hedefe gitmeleri için camları kapkaranlık filmle kaplı taksiden aşağı bıraktığı seçmen, şimdi camı açmış, "Haydi gelin ve binin taksiye. Vaz geçtim, hedefe sizi yine ben götüreyim." diye korna çalmasına aldırış etmeyecektir.

"Aney! Ulan bu sarhoş mu, deli mi, depek mi belli değil? Bu saatten sonra bunun kullandığı araca binilmez." diyerek "istemezük, sağ ol abla!" diye kendisine yol verecektir!  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Adem KURUN
Adem KURUN 1 yıl önce
Burası Türkiye, siyasi modellerden fazla bir şey beklememek lazım.
Hayati Yaman
Hayati Yaman 1 yıl önce
Ne acı değil mi? "İstifa" dahi, fazla bir beklenti oluyor memlekette...