Dilimiz Kimliğimizdir

09-04-2022

Eski zamandan kalma slogan gibi birçok sözümüz vardı.

“Dilimiz kimliğimizdir.”

“Türkçemiz ses bayrağımızdır.”

O zamanlar önemini belki kavradık beldi de kavrayamadık…

Hayat önümüze öyle sahneler hazırlıyor ki öğrendiklerimizin ne kadar hayati şeyler olduğunu gösteriyor bize.

Putin diyor ki: Rusça konuşulan yerlerde Rusya’nın hakimiyet hakkı vardır.

Rusların bulunduğu bölgelerde demiyor, Rusça konuşulan yerlerde diyor. Neden? Rusça konuşanlar sadece Ruslar değil. Eski SSCB döneminde Rus olmayan halkın da Rusça konuştuğunu hatırlarsak Putin’in aslında ne demek istediğini anlarız. Rusça konuşan ve önceden SSCB’ye bağlı olan ülkelere meydan okuyor ve “siz yoksunuz” diyor.

Biz de Putin gibi olmasa da sadece Türkçe konuşan milletlerin üzerinde Türkiye’nin hak iddia ettiğini varsaysak neler olur acaba? Nerelerin tutmaları bizleri nelerle itham ederler bilinmez.

Putin, Kazakistan’a diyor ki, okullardan Rusça okutmaya devam et… Bence Kazakistan’da ve Türk yurtlarında Rusça’ya ihtiyaç yok. Öğrenenler yeterince öğrenmişler, bundan sonrası olmamalıdır. Çünkü ortada dolaşan şey masum bir dil öğrenme meselesi değil, bizim ata topraklarımızda hak iddia etme meselesidir. Hazar’ınbatısındaki Kazak Hanlıklarını koruyamadık, Tatar boylarını koruyamadık ama bundan sonra bugünkü Kazakistan’ı canımız pahasına koruyup ne Ruslara ne Çinlilere yem etmemeliyiz.

Bu durum Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ile Güney ve Doğu Türkistan için de böyledir.                                                                                                                                                                         

Hele hele ata yurdumuz Doğu Türkistan’da yaşanan soykırım ve asimile etme politikası yenilir yutulur şey değildir. Türk Devletinin bugün için Çin ile yürüttüğü bazı projelerden dolayı sesinin soluğunun çıkmamasını bir kenara koyarsak Türk tarihi coğrafyasının en önemli parçası ve en önemli şehirleri 80-90 senedir işgal altındadır.

Bugün bazı şeyleri çözmek için elimizden bir şeyler gelmese de yapılacak yine de çok şey vardır.

  1. Dilimize sahip çıkıp dünyanın neresinde olursa olsun Türk çocuklarına Türkçe öğretmeliyiz.
  2. Bizim çocuklarımız (Anadolu Türkleri) mutlaka Kıpçak (Çağatay) dil grubundan bir şivemizi öğrenmelidirler. (Kazakça, Kırgızca, Uygurca, Türkmence, Özbekçe)
  3. Türkçeyi öğrenmek isteyen bütün dünya çocuklarına hizmet edecek güçlü “Türkçe öğretim merkezleri” kurmalıyız.
  4. İnternet ortamında, sosyal medyada ve diğer iletişim araçlarında Türkçeyi öğrenmek isteyenlere ya ücretsiz ya da çok az bir ücretle temin edilen ders araç ve gereçleri üretmeliyiz.

Türkçe var olduğu sürece Türk Milleti de var olmaya devam edecektir. Bugün dünyada 300-350 milyon insanın konuştuğu dilimizi daha çok insanın beğenisine sunmalıyız.

Türkçemiz bizim ses bayrağımızdır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?