Esen rüzgâr sindi, fırtınalar dindi,
Yeşil seni gördü daha da yeşillendi,
Yetimler, öksüzler, yuvasızlar sevindi,
Gel efendim yine gülsün yüzler,
Gel ki efendim hayıflansın tüm yüzsüzler!
Geldiğin gün bayramdır, gelişin cennet bize,
Gönül adını duydu, coştu, delirdi yine,
Bülbül unuttu gülü, öttü “Muhammed” diye,
Gel efendim bülbüller sayıklasın ismini,
Gel ki efendim kâinat görsün efendisini!
Kapansın gözler yine miraç gecesi gibi,
Selamlasın gönüller âlemlerin reisini,
Çınlasın kulaklar, inletsin göğü, yeri,
Gel efendim müjdelensin teşrifin,
Gel ki efendim gelsin vakti eşrefin!
Sönsün karanlıklar, aydınlansın ışıklar,
İsminden ilham alsın, şiir yazsın âşıklar,
Çözülsün kördüğümler, çözülsün karmaşıklar,
Gel efendim meali ol tüm kitapların,
Gel ki efendim ezberi bozulsun lügatların!
Firdevs, Naim, hepsi senindir cennetlerin,
Yürekleri sarsılsın bütün yüreksizlerin,
Ezeliyeti olsun tüm ebedsizlerin,
Gel efendim durulsun dalgalanan denizler!
Gel ki efendim sıyrılsın beyazlıktan benizler!
Kurtuluş namazda, iman inanmakta,
Münafıklar kendini Müslüman’dan saymakta,
Her geçen gün Ebu Leheb’ler çoğalmakta,
Gel efendim soyu tükensin Ebu Leheb’lerin,
Gel ki efendim çünküsü kalmasın sebeplerin!
