Kapadokya

Kapadokya
02-01-2024

Değerli Okurlar; 

                 Bu yazımda sizlere Kapadokya Bölgesinden kısa bir bilgi paylaşımı yapacağım.  

 

              Kapadokya bölgesi, doğa ile birlikte tarihin Türkiye’de ve dünyada en güzel bir bütünlüğe büründüğü yer olarak nitelendirebiliriz. Meydana gelen doğal coğrafik olaylar Peribacaları olarak bilinen hafif taşları oluştururken, tarihi süreç içerisinde yörede bulunan insanlar, bu peribacalarının içlerine oyma yoluyla ev, kilise yapmış ve bunları fresklerle süslemiş ve böylece binlerce yıllık yaşlı medeniyetlerin kültürlerini ve kalıntılarını günümüze kadar taşımışlardır. 

            Roma İmparatoru Augustus zamanında Antik Dönem yazarlarından Strabon 17 kitaplık 'Geographika' adlı kitabında Nevşehir sınırları içerisinde bulunan Kapadokya Bölgesi'nin sınırlarını güneyde Toros Dağları, batıda Aksaray, doğuda Malatya ve kuzeyde Doğu Karadeniz kıyılarına kadar uzanan geniş bir bölge olarak belirtmiştir. 

            Günümüzde Kapadokya Bölgesi Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerinin kapladığı bir alanda yer almaktadır. Daha dar bir alana sahip olan kayalık Kapadokya Bölgesi ise Uçhisar, Ürgüp, Avanos, Göreme, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden oluşmaktadır. 

          Kayaların içerisine oyulmuş geleneksel hale gelmiş, Kapadokya evleri ve güvercinlikler yörenin özgünlüğünü dile getirmektedir dersek yanlış söylememiş oluruz. Bu Oyma kültürü ile yapılan evler 19. yüzyılda yamaçlara inşa edilmişlerdir. 
 
                Bölgenin tek mimarı malzemesi olan taş yörenin volkanik yapısından dolayı ocaktan çıktıktan sonra yumuşak olduğundan çok rahat oyulabildiği gibi çok kolay da şekil verilebilmektedir. Ancak hava ile temas ettikten sonra sertleşerek çok dayanaklı bir yapı malzemesine dönüştüğü de yakından bilinmektedir. Kullanılan malzemenin bol olması ve kolay işlenebilmesinden dolayı sadece bu yöreye has olan taş işçiliği oldukça gelişerek mimari bir gelenek halini almıştır. Halen günümüzde hediyelik eşya modelleri de yine bu taşlardan yapılmaktadır.  
 
                 Kemerli olarak yapılmış kapıların üst kısmı stilize sarmaşık veya rozet motifleriyle süslenmiştir. Yöredeki güvercinlikler 19. yüzyılın sonları, 18. yüzyılda yapılmış küçük yapılardır. İslam resim sanatını göstermek açısından önemli olan güvercinliklerin bir kısmı manastır veya kilise olarak inşa edilmişlerdir. Güvercinliklerin yüzeyi yöresel sanatçılar tarafından zengin bir bezemeler, kitabeler ile süslenmişlerdir. 

               Yöreye ulaşım çok kolaydır. Nevşehir başta olmak üzere çevre illerden sürekli ulaşım sağlanmaktadır. Bu tarihi dokuyu mutlaka gezip görmenizi tavsiye ederim. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?