Kur’an-ı Kerim Yakılırken

Kur’an-ı Kerim Yakılırken
25-01-2023

Batı dünyasının özgürlük alanın çok geniş olduğu ve bu özgürlük alanın toplumun her kesimini kuşattığı yani bireylerin daha geniş hareket etmesini sağladığı ifade edilir. 

Kültür alanlarında, tiyatroda, sinemada veya basın alanında bunu gözlemleriz. 

Çıplaklık kültürü vardır batı medeniyetinin, Almanya’nın en çok satan gazetesinde mutlaka çıplak bir kadın resmi her gün yer alır. 

Öyleki bu çıplaklık, Kuran Kerim ayetlerini çıplak manken bir kadın üstünde elbise olarak görülür. 

Bu sınırsız özgürlük kavramının sınırı kendilerine karşı yapılan itiraza kadar, eğer siz, sizin değerlerinize yapılan saldırıya karşı, sesinizi yükselirseniz orada özgürlük biter. 

Bu sınırı sadece kendileri geçebilir. 

Özgürlük sadece kendi medeniyetinin içinden gelenlere hak olarak görülür ve kendilerinin dışında kalanlara karşı şiddetli şekilde itiraz edilir. 

Onların kendi değerlerini savunması veya kendi değerlerine karşı yapılan saldırılara karşı olma hakları yoktur.  

Batı dünyası özgürlük kavramını kendi menfaatleri için kullanıyor, gerçek manada bir özgürlük kavramını bütün insanlar için savunmuyor. 

Kur’an yakılırken İslam dünyasının ve Müslümanların nasıl bir perişanlık içinde olduklarını, son yapılan saldırıda gördük. 

“İslam âlemi diye bir âlem olmadığı” daha net gözükmüş oldu. 

Kutsal kitabımız yakılırken bile, yakanı haklı gören Müslümanlar ortaya çıktı. 

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, kendi kendini sömürgeleştirmeyi başarmış enteresan bir topluluk olduk. 

Kendimize baktığımızda ne görüyoruz içinde yaşadığımız batı dünyasında Müslümanlar ne bir araya gelebiliyorlar ne de herhangi sorunlarını çözebiliyorlar. 

Hatta kendi aralarında çatışma halindeler.  

Müslümanlar kendi aralarındaki sorunları bile çözmekten acizken, yakılan Kur’anı Kerime itiraz ederek, seslerini yükseltecekler?

Batıda Müslümanlar haklarını gözden geçirmeleri veya vazgeçmeleri istenmektedir. 

Durum bu iken, Müslümanların değerlerini savunamayan, her geçen gün ümitlerimizi zayıflatan, batının oyuncağı olmuş kuruluşlar, neden varlıklarını sürdürsünler?

Batının suç ortağı olmuşlarla, hiçbir hedefe yürünemez.  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?