LGBTIQ

20-10-2022

Federal Almanya’da hükümette, kamuda ve özel şirketlerde kadın kotası uygulamasına dikkat edilmeye çalışılarak uygulamayı her yönüyle başarılı olması için çok dikkat ediyorlar. 

Kadının toplumdaki yerini güçlendirmeye yönelik çalışmalar hükümet tarafından çok ciddi şekilde hayata geçiriliyor. 

Öyleki federal hükümette kadın bakan sayısı bir hayli fazla, hükümette 17 bakanlıktan 8 tanesi kadın bakanlara verilmiş. 

AB ve Federal Almanya’da kadın kotası her alanda uygulamaya çalışılıyor ve bu anlaşılır bir durum.  

Dünya’nın bir çok ülkesinde ve batı aleminde kadınlar mağdur ediliyor ve onlara güvence verilmesi veya özel haklar tanınması kabul edilebilir bir uygulama.  

Fakat son zamanlarda erkek ve kadın olduğu anlaşılmayan veya kadın kadına veya erkek erkeğe yaşayan insanlar toplumda tartışılıyor ve onlara yasal bir güvence verilmesi veyahutta özel düzenlemeler uygulanması görüşülerek onlarla ilgili olumsuz görüş beyan edenler hakkında yasal düzenlemeler yapılmak isteniyor. 

Son olarak Hollanda’nın Amsterdam şehri Belediye Başkanı Halsema Amsterdam’daki müslümanların camilerini LGBTIQ+ karşıtı şiddeti kınayan bir deklarasyonu imzalatmak için belediyeye davet ederek hazırlanan dekorasyona imzalamalarını istedi.  

Danimarka Kopenhag Belediyesinde Anne ve Baba denmeyecekmiş cinsiyet eşitsizliği olurmuş. 
Okullarda ve Üniversitelerde kadın, erkek lavabosu kaldırılıyor.  
Küçük yaşta çocuklara cinsiyet değiştirme hakkı tanınmak isteniyor. 

İşyerlerinde bu tip insanlar için kota uygulaması yakında başlar?

Gençlik daireleri tarafından ailelerinden alınan çocuklar bu şekilde kurulmuş ailelerede veriliyor. 

Aile kutsiyeti artık tehlike altında…

Bu kişilere hakkında konuşmak veya olumsuz görüş beyan etmek çok tehlikeli çünkü bunların çok güçlü lobileri bulunmakta hemen afaroz edilebilirsiniz.  

Bizim gibi inancı dolasıyıyla bu tür insanlara karşı konuşmak çok zor, zaten konuşamıyoruzda. 

Gerçekten çok zor fakat tehlike kapıya dayandı, nasıl bir tavır takınacağız veya nasıl davranacağız bilmiyoruz. 

Utangaç bir yapımız var ve bu konuyu mahrem kabul ediyoruz. 

Cami kürsülerinde veya dernek toplantılarında bu yapıdaki insanlara karşı nasıl bir dil kullanmak gerekli iyi düşünmek gerekiyor çünkü yasal bir soruşturmaya tabi tutulabilirsiniz. 

Federal Hükümet ve Eyalet hükümetleri farklı bir cinsel kimliğe veya yönelime sahip olan gençlere, özellikle teşvik ediyor ve maddi destek sağlıyor.  

NRW hükümet programında özellikle bu konu işlenmiş LGBTIQ ile bağlantılı projeler özel olarak teşvik edilmelidir ve daha fazla toplumsal katılım sağlamaya yönelik çalışmalara destek sağlanacak diyor.  

Hükümetlerin arkasında durduğu böylesi bir konu hakkında yani LGBTIQ hakkında nasıl bir yol takip edilir veya tavır takınılır gerçekten çok zor.  

Kiliseler biraz itiraz ediyorlardı maalesef onlarıda susturdular ve aynı cinsten olanların evliliklerine müsade ediliyor. 

İslam dinin bakışı ise İslam, cinsel hayatın, ancak evlenmeleri helal olan bir erkekle bir kadın arasında ve geçerli bir nikah akdine dayanan evlilik birliği içinde söz konusu olabileceğini açık ve kesin bir şekilde bildirmiştir. Bu meşru daire dışında kalan cinsel ilişkiler ise İslam’da zina olarak nitelenmiştir. Toplumun çekirdeğini oluşturan ve onun geleceğini belirleyen aile kurumunu tehdit eden en büyük tehlikelerden biri olan ve toplumsal düzenin bozulmasına, nesillerin ziyan olmasına, insana mahsus bir erdem olan haya duygusunun yitirilmesine ve birçok hastalığın ortaya çıkmasına sebep olan zina hakkında Yüce Allah onun “son derece çirkin bir iş ve çok kötü bir yol” olduğunu beyan edip, bu suçun işlenmesi şöyle dursun, yanına bile yaklaşılmaması talimatını vermiştir (İsrâ, 17/32; bk. Furkân 25/68; Mümtehine 60/12). Aynı hüküm Kur’an’dan önceki kutsal kitaplarda da yer almış, bu suçu işleyenlere ağır cezalar verileceği beyan edilmiştir (Çıkış, 20/13; Tesniye, 5/18; 22/24; Matta, 15/19; Markos, 7/21).


İslam, zinanın yanı sıra bütün çeşitleriyle eşcinselliği de açıkça yasaklamıştır. Kur’an-ı Kerim’de eşcinsel ilişkinin çok çirkin bir fiil olduğu ve Allah’ın koyduğu sınırları çiğnemek anlamına geldiği açık ve kesin bir şekilde ortaya konmuştur (Nisâ 4/ 15-16; A’raf, 7/80-84; Şuarâ 26/161-175).

Kur’an’dan önce indirilen kutsal kitaplarda da aynı hükümler yer almış ve bu eylemlerin büyük bir günah ve ahlaksızlık olduğu belirtilmiştir (Levililer, 18/22; 20/13; Romalılar’a Mektup, 1/27; Korintoslular’a Birinci Mektup, 6/9).
Diyanet İslam Ansiklopedisi. 

İnsan fıtratına aykırı bir hayat tarzı olan LGBTIQ insanoğlunun gelecekteki en büyük sınavı olacak gibi.  

Din adamları bu konuda görüşlerini yeterli açıklayamıyorlar. 

LGBTIQ meselesi gelecek günlerde müslümanların gündemine gelecek ve bir dayatma ile karşılacağız gibi gözüküyor.  

Yarınlarda hükümetler veya yerel yönetimler bazı talepleri dini cemaatlere dayatma yapabilirler çünkü onları bir direnç olarak görüyorlar ve İslam dinin LGBTIQ’ye bakışı pasife edilmesi gerekiyor. 

Nasıl bir strateji veya dil kullanılmalı iyi düşünülmeli, yarınlarda gelecek nesillerin geleceği söz konusu.  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?