'TOKAT'LANDIM

03-01-2022

'TOKAT'LANDIM

Hep diyordum; -etkili bir sosyal medya kullanıcısı gibi görülebilirim ama yetkin bir kullanıcı asla değilim- diye!..

Korkuyordum da, -bir gün hesaplarım çalınacak- diye...Korkum gerçeğim oldu!

Takipçi sayısı fazla olan ve keşfete düşen bir hesap olduğu için sürekli taciz altındaydım. Pek çok badireyi de atlatmıştım Allah var!

En çok da hesabımı yöneten öğrencilerim güvencemdi! Gençlere daha çok güveniyorum derken, laf olsun torba dolsun kabilinden cümle kurmuyordum! Her şüpheli durumda, olayı onlara havale ettiğim gibi, keşke yine öyle yapsaydım!

Ama bu defa yumuşak karnımdan çok kötü yakalanmıştım. O nedenle Son hacker saldırısında baştan ayıkamadım, süreç içinde ayıldım. Ve olayı atlattım diye düşünüyordum, fakat iş işten geçmiş meğerse...

Benim Instagram hesabım, 2021'in son günü saat 16.50 sularında çalındı. 2022 yılının ilk günleri de alt üst olmuş bir psikoloji ile başlamış oldu.

Anadolu masumiyeti, hayatın akışındaki çakallara yenik düştü.

Zekası aklını esir almış bugünün kazananı, soyguncu sahtekarlık özünde bir kez daha kaybetti aslında. Kâbe duvarına asılan muallakat-ı seb'a nüshaları gibi her devrin gerçekte kaybedenleri olarak insanlık duvarına asılı kaldı!..

Zayıf ve en hassas noktamdan vurulmuştum.

Her zaman olduğu gibi yine bir öğrencimden (mezunlarıdan) mesaj ve onunla yazıştığımız türden bir yazışma!

-Hocam rahatsız ediyorum ama bir konuda yardımcı olursanız sevinirim.

-Buyur kızım. Elimden gelen bir şeyse neden olmasın?

-Bir projem var. Bana o konuda destek verir misiniz? Yardımcı olursanız çok sevinirim hocam.

-Yapabileceğim bir şeyse, geri durmam bilirsin evladım.

-Evet hocam. "Çocuk istismarına karşı geliştirilen bir proje!"

Bir link attı ve o link "Çocuk İstismarına Hayır" diyor. Bende duygusallık anında tavan tabi. Allah der ve ben, balıklama dalarım...

Ankete katılacağım düşüncesiyle tıkladım. Ardından şifre sorgulaması geldi. Ama ben yine uyunamadım! Neyse ki şifreyi yanlış girmişim! 

Bana;

-Hocam girdiniz ama yardımcı olamadınız. Dedi. Ben de;

-Kızım sen merak etme, hesabımı yöneten öğrencilerime bilgi veririm onlar mutlaka destek olurlar. Sen o işi oldu bil, dedim.

-Hocam çok acil! Deyince uyandım ve;

-Bak şimdi kuşkulandım. Sen bana liseden beş tane arkadaşının adını yaz dedim. Biraz geç dönüş yapsa da, muhtemelen Instagram hesabından kontrollü yazdı! Üçü tuttu, ikisi tutmadı!

-Şu beş branş (edebiyat, tarih, fizik, kimya, coğrafya) öğretmenlerinin adını yaz dedim. Hiç biri tutmadı!

O zaman:

-Sen sahtekarlık yapıyorsun. Alçak, namussuz adam seni. Defol git dedim ve bir yumruk emojisi attım. Çok şükür, hesabı kaptırmadım düşüncesiyle çıktım.

Zaten şifreli işleri oldum olası hiç sevmem! Yazdığım şifrenin büyük harf, küçük harf kombinasyonları ile benim hesabımı çalmış meğerse!

Ben 31 Aralık 17.00'den sonra Instagram hesabıma giremiyordum artık. Ama hesap cayır cayır hikaye atıyor, Zile Ziraat Bankası logolu, üzerinde benim ismim ve gerçekle alakası olmayan bir güya benim(!) IBAN numaram, ayrıca iki saatte katlanan bakiye verileri!.. 2 saatte yatırdığınız miktar, %1000 artıyor.  Çok güvenli bir yatırım firması vs görselleri paylaşmış dönüp duruyor!

Gördünüz değil mi? Öğrencimin hesabını ele geçirmiş, önceki mesajlarımızı okumuş ve aynı dilden bana yazarak beni tuzağa düşürdü alçak namussuz!

Ardından hemen diğer hesaplarımdan Instagram hesabımın çalındığına yönelik duyurular geçtim. Sağ olsunlar eş dost, öğrencilerim duyurular geçti. Fakat bir süre sonra bana dönüşler başladı ki, özellikle bir şekilde yardımda bulunduğum üniversite öğrencilerimi tuzağa düşürerek onların harçlıklarını soymuş alçak namussuz! Aynı günün akşamı derhal emniyete gidip şikayette bulundum. Bugün(Pazartesi) savcılığa gittim şikayette bulundum.

Esas vuruldum diye hissiyatımı dile getirildiğim üzüntüm bunadır değerli dostlarım...

Çocuklar:
-Hocam vallahi siz zannettik. Hiç anlayamadık. Aynı dilden konuşarak bizi avladı. Diyorlar...

Vuruldum dostlar!

Öyle bir vurulma ki ne şarapnel yemişim, ne de gülle! Baktığınızda hiç bir şeyim eksik değil, yek vücudum hâlâ, ayaktayım... Ama vurulmuşum. Siz fark edemiyor olsanız da ben anlamıştım! Yüreğim param parça, ciğerlerim dağlanmış, kanım içime akıyor. Ne susuzluk çekiyorum, ne açlık!

Be hey namussuz, nasıl yiyeceksin o masumların harçlıklarını?

Beni üzen ikinci bir husus ise, yetişkinlerden bu paylaşımlara kananlar!

Yav Allah sizi ıslah etsin emi? Ne diyeyim ben size!

-Hocam biz, siz olduğunuz için güvendik.

-Hocam kefil misiniz diye sorduk kefilim dediniz! Diyerek kandırıldıklarını ve bir miktar paralarını çarptırdıklarını beyan ettiler!

Ya Allah rızası için bir düşünün! "Kaç yıldır emek diyorum, alın teri diyorum, dürüstlük diyorum, yok ettiğimiz dinî ve millî değerler diye çırpınıyorum. Her alanda haksızlık, hukuksuzluk, soygun ve talan için bir eğitimci mücadelesi veriyorum! Siz benim böyle bir indire gandi işlerine girmiş olacağımı, insanları sömüren paylaşımlar yapacağımı düşünmeniz ve inanmanız beni üzen ve kahreden yönünüz!" dedim.

Benim dilimden yazarak konuşan ve bir çok takipçimin hesabını da hackleyen bence son derece profesyonel bir ekiple karşı karşıyayız. Tecrübe edinmenize katkı sağlayacağını umarak paylaşmak istedim...

Daha sonraki sunumda da olayın sosyolojik, ekonomik ve kültürel boyutunu dilim döndüğünce bir eğitimci gözüyle anlatacağım inşallah...

Tokat'lana tokatlana ayakta kalmayı bize öğreten bu hayata yine de minnettarım!

Hayati Yaman

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?