Türkler ve İstatistik

26-01-2022

Federal Almanya’nın en başarılı olduğu konuların başında, istatistik bilgileri ve kamuoyu araştırmaları gelir.

Seçim sonuçlarını veya toplumun beklentilerini en iyi araştırmalarla ortaya çıkararak, yani toplumun nabzını tutarak olaylara en iyi yönlendirme yaparlar. 

Alman siyasileri bu yapılan araştırmaları üzerinden halkla daha kolay irtibat kurarlar ve politika belirlerler, çünkü bu yapılan araştırmalar çok sağlıklı ve gerçekçidir. 

Almanya'da yaşayan çok sayıda Türk bulunmaktadır ve bunlar hakkında şaşırtıcı derecede çok az bilgi bulunur. 

Anketler ve kamuoyu araştırmacıları, Alman nüfusuyla karşılaştırıldığında, Türk vatandaşlarının davranışları hakkında ellerinde ciddi hiçbir veri yoktur derler, ne kadar doğru bilinmiyor? 

Türk vatandaşlarının Alman devletine bakışı  nasıldır, içinde yaşadıkları toplumla ilişkileri nasıl veya rahat bir şekilde yaşıyorlarmı. 

İki devlet arasındaki farklar nelerdir ve Alman devletini benimsiyorlarmı gibi sorular açık ve net değil.  

Duisburg-Essen Üniversitesi bünyesindeki Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Vakfı (ZfTI) yaptığı son 20 yılı kapsayan bir araştırma sonucuna göre, Almanya genelini kapsayan, temsil değeri olan bir araştırma bu, ilk etapta 'iki ülke de benim ülkem' diyor insanlar. 
Hem Almanya'da hem de Türkiye'de kendilerini vatanında hissediyor. 

Ama iki ülkeden birini tercih etmeleri istendiğinde 2010-2011'den bu yana Türkiye'yi tercih edenlerin sayısı artıyor, Almanya'yı tercih edeceklerini söyleyenlerin de azalıyor.
Acaba bunun sebeplerini nelerdir, Almanya’ya bağlılık azalıyormu.

Alman sosyal düzeninin bir parçası olarak kendilerini görüyorlarmı. 
Veyahut bizi birbirimize bağlayan veya yaklaştıran değerler nelerdir. 
Bir çok sorunun cevabı hala verilmiş değil…

Almanya’da yaşayan Türk toplumunun yapısı ve kimliği değişiyor ve bu konuda çalışma yapan kamuoyu araştırmacıları ve kurumlar hemen hemen hiç yok. 

Bu insanların gelecekle ilgili beklentileri
nelerdir, sosyal durumları, Ailevi sorunları, siyasi talepleri, kimliklerinin geleceği veya dini düşünceleri nelerdir.

Bu insanların sorunlarını beklentilerini kamuoyu araştırmacıları önemsemiyor olabilirler fakat milyonlarca insan bu topraklarda yaşıyor ve sorunlar çözüm bekliyor. 

Kamuoyu araştırması yapan kurumlar bu insanların öncelikli sorunlarını kamuoyu ile paylaşarak çözülmesine yardımcı olabilirler?

Diğer bir sıkıntıda Türkleri ve Müslümanları temsil ettiklerini söyleyen sivil toplum kuruluşlarınında kendi üyelerinin ve vatandaşlarının beklentileri konusunda ciddi bir çalışma veya araştırma verisi ellerinde yok.

Ve bu konuda bir çalışma da yapmıyorlar.  

Ellimizdeki bütün araştırma verileri yine Almanlar tarafından paylaşılan verilerdir ve kanaatimce bu veriler sağlıklı veriler değil, çünkü bazı konularda çok önyargılı araştırma verileri ortaya atılıyor ve şüphe uyandırıyor. 

Geçmişte Uluslararası Okul başarıları ile ilgili yapılan PİSA araştırmasında olduğu gibi, araştırmayı manipüle ederek suçu yani başarısızlığı göçmen çocuklarına yıkmak istediler, halbuki bu veriler geneli kapsayan araştırma verileriydi.  

Federal Almanya’daki sivil toplum kuruluşları ortaklaşa bir araştırma şirketi ile anlaşarak Türk toplumunun geleceği ile ilgili ciddi bir araştırma istatistik verilerine sahip olunmalıdır. 

İnsanlarımızın beklentileri nelerdir, bu konuda çalışmalar yaparak insanlarımıza faydalı olunabilir, çünkü insanlarımızın büyük çoğunluğu hala bu sivil toplum kuruluşlarına üye değiller. 

En azından neden üye olmadıkları öğrenilerek, bunun üzerinde çalışma yapılarak bu insanlar kazanılır.  

Ramazan Özdemir

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?