
Gebele’den Yeni Ufuk: Türk Dünyası Gabala Bildirisiyle Stratejik Birlik Çağına Girdi”
“Aytmatov’un mirasından Tokayev’in “Ebedi Kardeşlik” çağrısına, Mirziyoyev’in strateji önerisinden Erdoğan’ın “Türk Minerali” hamlesine…
Gebele Zirvesi, Türk Devletleri Teşkilatı’nı sadece kültürel değil, jeopolitik bir güç odağı haline getirecek sürecin miladı oldu”.
Azerbaycan’ın Gebele (Gabala) kentinde 6–7 Ekim tarihlerinde düzenlenen 12. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Zirvesi, “Bölgesel Barış ve Güvenlik” temasıyla Türk dünyasının geleceğine yön verecek tarihi kararlarla tamamlandı.
Liderler, zirve sonunda Gabala (Gebele) Bildirisini imzalayarak ekonomik, kültürel ve stratejik bütünleşmeyi derinleştirme kararlılıklarını ilan ettiler.
Zirve, sadece diplomatik değil; kültürel semboller, ekonomik stratejiler ve siyasi vizyonlar açısından da dikkat çekici bir dönüm noktası oldu.
Beş Lider, Beş Farklı Vizyon: Zirvenin Ortak Tonu
Recep Tayyip Erdoğan –Türkiye Cumhurbaşkanı
“Türk Devletleri Teşkilatı, bölgemizdeki istikrar ve güvenlikte artık daha aktif bir rol üstlenmelidir.”
Erdoğan, “Gebele Bildirisi’yle alınacak kararların Türk dünyasına fayda sağlayacağını” söyledi.
Ayrıca, ortak alfabe girişimi kapsamında Cengiz Aytmatov’u anlatan bir eser ile Oğuznamelerin ortak alfabe ile basıldığını ve liderlere hediye edildiğini açıkladı.
Bu jest, kültürel birlik mesajı olarak yankı buldu.
Kasım-Cömert Tokayev – Kazakistan Cumhurbaşkanı
Tokayev, Türk dünyasında kalıcı bir bağ kurmak için zirvede iki güçlü öneri sundu:
“Türk Devletleri arasında Ebedi Dostluk ve Kardeşlik Anlaşması imzalanmalı.”
“Türk ruhu ile yetişecek gençler, geleceğimizin teminatıdır.”
Tokayev’in bu sözleri, TDT’nin sadece diplomatik bir platform değil, kültürel ve insani birlik zeminine dönüştüğünü gösterdi.
Cengiz Aytmatov eserinin kendisine sunulduğu an, sembolik olarak bu vizyonu tamamladı.
Şevket Mirziyoyev – Özbekistan Cumhurbaşkanı
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sorunları müzakereler yoluyla yapıcı biçimde çözme çabalarını yüksek takdirle destekliyoruz.”
Mirziyoyev, Türk dünyasında ortak stratejik kalkınma hedefi çağrısı yaparak, 2030’a kadar Türk Devletleri Kalkınma Stratejisi hazırlanmasını önerdi.
Ayrıca, bölgesel krizler (Gazze, Ukrayna) karşısında ortak diplomatik duruşa ihtiyaç olduğunu belirtti ve dışişleri ve istihbarat kurumlarının ortak toplantısını ilk kez Semerkant’ta düzenleme teklifinde bulundu.
Sadır Caparov – Kırgızistan Cumhurbaşkanı
“Teşkilatımız, artık sadece temsili bir yapı değil; gerçekçi eylemlere geçme aşamasındadır.”
Caparov, TDT’nin kurumsal hafızasını güçlendirmesi gerektiğini vurguladı. Kırgızistan dönem başkanlığında 120’den fazla üst düzey etkinlik düzenlediklerini belirterek, “TDT, artık eylem odaklı bir örgüt olma yolunda” dedi.
Viktor Orbán – Macaristan Başbakanı (gözlemci üye)
“Avrupa savaşla meşgulken biz, diyalog ve kalıcı barış için bir aradayız.”
Orbán, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile yaptığı görüşmede, “Dostu görmek her zaman güzeldir” sözleriyle TDT’yi Avrupa ile Asya arasında bir barış köprüsü olarak tanımladı.
Gabala Bildirisi: 121 Maddede Yeni Yönelim
Zirvenin sonunda kabul edilen Gabala (Gebele) Bildirisi, TDT’nin gelecekteki yönünü belirleyen 121 maddelik bir yol haritası çizdi:
- Barış ve güvenlik koordinasyonu terörizm, siber tehditler ve sınır ötesi suçlara karşı ortak mücadele.
- Ekonomik entegrasyon – Türk Yatırım Fonu ve TDT Yatırım Portalı’nın etkinleştirilmesi.
- Enerji ve ulaştırma – Zengezur Koridoru, Bakü-Tiflis-Kars ve Trans-Hazar hatlarının bütünleşmesi,Teşkilat üyesi ve gözlemci ülkelerin vatandaşlarına vizesiz seyehat düzenlemesi
- Yeşil enerji dönüşümü – “Yeşil Enerji Koridoru” projesiyle Avrupa’ya temiz enerji aktarımı.
- Normatif dış politika – Gazze’de ateşkes çağrısı, Kıbrıs Türk halkına eşit statü desteği, Suriye’nin toprak bütünlüğü vurgusu.
- Sekretarya güçlendirmesi – TDT Sekretaryası’nın personel ve bütçe kapasitesinin artırılması.
- Kültürel iş birliği – TÜRKSOY’un yetkilerinin genişletilmesi, “Türk Stratejik Öngörü Ağı”nın kurulması.
Kritik Gelişme: Türk Minerali İş Birliği
Zirvede Türkiye, “kritik minerallerde ortak strateji” önerisini gündeme taşıdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına göre, Türk dünyası ülkeleri; lityum, bakır, alüminyum, titanyum ve nadir toprak elementleri gibi stratejik madenlerde ortak projeler ve yatırım platformları oluşturacak.
Bu girişim, Türkiye Gazetesi tarafından “Türk Minerali Hamlesi” başlığıyla duyuruldu ve TDT’nin ekonomik iş birliği vizyonunu stratejik kaynak yönetimi boyutuna taşıdı.
Uzmanlar, bu adımı “bölgesel kaynak diplomasisinin başlangıcı” olarak değerlendiriyor.
Güvenlik ve Askerî İş Birliği Boyutu
Ev sahibi Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, zirvede TDT ülkeleri arasında ortak askeri tatbikatlar yapılması önerisini dile getirdi.
Aliyev ayrıca, Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesiyle Türk dünyasının ekonomik ve jeopolitik entegrasyonunun tamamlanacağını vurguladı.
Bu öneriler, TDT’nin sadece diplomatik değil, güvenlik yönlü bir koordinasyon mekanizması oluşturabileceğine işaret ediyor.
Kültürel Derinlik: Aytmatov’dan Alfabe Birliğine
Erdoğan’ın Cengiz Aytmatov vurgusu, Tokayev’in “Türk ruhu ile gençler” söylemiyle birleşince zirveye derin bir kültürel ton kazandırdı.
Ortak alfabe projesiyle basılan “Aytmatov Eseri” liderlere hediye edildi; Tokayev’in bu eseri dikkatle incelemesi, Türk dünyasının manevi köklerine dönük sembolik bir mesaj olarak yorumlandı.
Analiz: Türk Dünyası Artık “Eylem Aşamasında”
Zirveden çıkan tablo üç katmanda özetlenebilir:
- Kurumsal Derinleşme:
Sekretarya güçlendirmesi, TDT+ formatı ve “Türk Stratejik Öngörü Ağı” gibi girişimler örgütü operasyonel hale getiriyor. - Ekonomik Strateji:
Enerji ve ulaştırma projelerine “kritik mineraller” boyutu eklendi. Bu, TDT ülkelerini kaynak tedarik zincirinde stratejik oyuncu yapabilir. - Kültürel Diplomasi:
Aytmatov, alfabe birliği, “Türk ruhu” ve gençlik temaları TDT’nin kimlik inşasında yumuşak gücünü öne çıkarıyor. - Askeri İşbirliği: Aliyev’in ortak askeri tatbikat önerisi aslında Sovyet geleneğinden gelen askeri tecrübe ile NATO tecrübesinin birarada kullanılarak yeni bir Askeri Güç odağını işaret ediyor, sosyal medyada bir ara gündeme gelen TURAN ordusunu.
Sonuç: Türk Dünyası Yeni Çağa Girdi
Gebele Zirvesi, Türk Devletleri Teşkilatı’nın “kültürel dayanışma”dan “stratejik birlik” aşamasına geçtiğini simgeliyor.
Gabala Bildirisi, Tokayev’in “Ebedi Dostluk ve Kardeşlik Anlaşması” çağrısıyla birlikte artık bir “Türk Dünyası Vizyonu 2030”un temellerini oluşturdu.
Bu yeni dönemde TDT, enerji, güvenlik, ulaştırma ve kültür ekseninde yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte dikkate alınacak bir aktör olma yolunda ilerliyor.