
İnsan yaşamı çoğu kez bir puzzle’a benzetilir. Kutudan çıktığında parçalar dağınıktır; renkler birbirinden kopuktur. Önce kenar parçalar bulunur, sınırlar çizilir…Sonra diğer parçalar yavaş yavaş yerini bulur. Ama biz, hiçbir zaman yalnızca parçalarımızın toplamı değiliz.
Holistik Yaşam, görünmeyen bağları sezmek, içimizde yankılanan o kadim melodiyi duymak, döngülerde kaybolmadan geçmek ve sınırlar çizmeden ilerlemektir.
Beden, ruh ve zihin… Aynı ezginin notalarıdır. Biri dengeden düştüğünde melodi bozulur,
hayat tınısını kaybeder. Bedeni doyuran bir lokma, zihni dinginleştiren derin bir nefes, ruhu okşayan bir dalga sesi…Hepsi aynı şarkının dizeleridir.
Doğayla uyumlandığında, döngülerin ritmini hissettiğinde, insan özüne dokunur ve içinde yankılanan melodiyi duymaya başlar. Bastığın toprağın serinliği, akan nehrin sesi, gökyüzünün mavisi, güneşin sıcaklığı ve boşluğu sessizlikle dolduran “an”…Bunların hepsi, bütünün—Yüce Yaradan’ın—sana fısıldadığı dizelerdir.
Hayat birdir, bütündür…Ve biz, o bütünün hem notası, hem sessizliği, hem melodisi, hem de şarkısıyız.
Bugün, içindeki o melodiyi duymaya niyetin var mı?