Çocuklarımız ve Medya

Çocuklarımız ve Medya
10-09-2025

Sabah saat 07:00. Otobüs tıklım tıklım dolu. Çocuklar ve gençler, 10 ile 16 yaş Arasında, koltuklarda oturmuş ya da ayakta duruyorlar. Dikkatimi çeken ilk şey İse nerdeyse hepsinin ellerinde birer telefon olması.

Sabahın erken saati Olmasına rağmen ellerindeki telefonların ekranlarına öyle odaklanmışlar ki, o an nerde olduklarının farkında bile değiller. Birbirleriyle sohbet eden yok denecek kadar az. Konuşanlar da genellikle oynadıkları oyunlar hakkında birbirlerinin yüzüne bakmadan konuşup sanal dünyalarında yaşamaya devam ediyorlar.

Bu manzara aslında günümüz çocuklarının yaşamına ayna tutuyor. Medya, özellikle akıllı telefonlar çocukların gelişiminde ve sosyalleşme süreçlerinde büyük bir rol oynuyor. İnternet, akıllı telefonlar ve sosyal medya platformları artık sadece bilgiye ulaşmak için değil, eğlenmek, oyun oynamak ve iletişim kurmak için de vazgeçilmez araçlar haline geldi. Artık özellikle yeni nesiller için medya (akıllı telefon) olmadan bir hayat düşünmek neredeyse imkânsız.

Burada asıl mesele, çocukların akıllı telefonlar ne kadar süreyle ve hangi içeriklerle kullandığı. Küçük yaştaki çocuklar akıllı telefonları daha çok oyun oynamak için kullanırken, ergenlik çağındaki gençler çoğunlukla sosyal medya için kullanmaktadır. Ergenlik dönemindeki gençler için sosyal medya kimlik arayışlarının bir parçası haline gelmektedir. Beğeni alma arzusu, takipçi sayısındaki artış ve sosyal karşılaştırmalar çocukların ruh sağlığı üzerinde baskı oluşturabilmektedir. Akıllı telefon kullanımının farklı yaşlardaki çocuklara farklı etkileri olmakla birlikte, fiziksel aktivitenin azalması, dikkat eksikliği ve uyku sorunları, dolayısıyla fiziksel ve sosyal gelişim sorunları ortak sorunlar olarak göze çarpmaktadır.

Tam da bu noktada ebeveynlere büyük bir görev düşüyor. Çocukların medyayla sağlıklı bir ilişki kurabilmeleri için yaşlarına uygun içerik seçimi yapmak ve ekran süresini belirlemek gerekiyor. Bu kapsamda medya eğitimi son derece önemli.

Çocukların ne izlediğini ne kadar süreyle izlediğini dikkatle takip etmek ve yaşlarına göre sınırlar koymak, onları korumanın en etkili yolu. Doğru ebeveyn kontrolü ve rehberliğiyle medya, çocukların öğrenme süreçlerini destekleyen, yaratıcılıklarını geliştiren faydalı bir araç olabilir. Ancak bu kontrol

Sağlanmazsa, medya faydadan çok zarar getirebilir.

Benim bir ebeveyn olarak en çok endişelendiğim nokta ise medya kullanımının bir alışkanlığa, hatta bağımlılığa dönüşmesi. Elbette günde 30 dakika, doğru içeriklerle geçirilen bir ekran süresi zararlı olmayabilir. Ancak bu 30 dakikanın her gün düzenli olarak tekrarlanması, çocuklarda zamanla güçlü bir alışkanlık oluşturuyor.

Bir düşünün… Günde 30 dakika, haftada 3,5 saat, ayda ise yaklaşık 30 saat ediyor. Eğer biz bu zamanı çocuklarımıza verim katacak etkinliklerle doldurabilsek, onlara yeni beceriler öğretebilsek ve onlarla kaliteli vakit geçirebilsek, gelecekte sağlam bir temel atmış olmaz mıyız?

Çocuklarımızın dünyasında telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar elbette yer alacak. Ancak onlara güzel alışkanlıklar kazandırmak, hayatlarına denge katmak bizim elimizde. Biz ebeveynler de rol model olursak, çocuklarımızın hem dijital dünyada hem de gerçek hayatta daha bilinçli bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayabiliriz.

Unutmayalım, çocuklarımız bizi izliyor. Onlara göstereceğimiz en büyük ders, kendi davranışlarımızdır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?