
Duygusal yeme, kişinin fiziksel açlık nedeniyle değil, duygusal ihtiyaçlarını bastırmak veya yatıştırmak amacıyla yemek yemesi durumudur. Çoğu zaman stres, kaygı, öfke, yalnızlık, erteleme, can sıkıntısı ya da hayal kırıklığı gibi olumsuz duygular tetikleyici rol oynar. Bu süreçte kişi, açlık hissini gidermekten çok ruhsal bir boşluğu doldurmaya çalışır.
Duygusal yeme çoğu zaman bir kısır döngü şeklinde ilerler. Bu döngüde çoğu zaman kontrol yoktur. Kişi olumsuz bir duygusuyla başedebilmek için yemeye yönelir. Çoğunlukla çikolata, tatlı veya fast food gibi anlık haz veren yiyecekler tercih edilir. Yemek, kısa süreliğine kişiye huzur ve rahatlama sağlar. Yeme eylemi bittikten sonra kişi suçluluk, pişmanlık ya da yetersizlik duygularıyla baş başa kalır. Bu olumsuz duygular yeni bir yeme atağını tetikler ve döngü yeniden başlar.
Duygusal yeme, çoğu zaman duygu düzenleme stratejisi olarak ortaya çıkar. Kişi, duygularını ifade etmek, anlamak ya da yönetmek yerine onları bastırmayı seçer.
Duygusal yeme, kısa vadede geçici bir rahatlama sağlasa da, uzun vadede: Suçluluk duygularını artırır, benlik saygısını zedeler, kilo alımı ve sağlık sorunlarına yol açabilir, olumsuz duygu ve yeme döngüsünü daha da güçlendirir.
“Peki siz, gerçekten aç olduğunuz için mi yoksa duygularınızı bastırmak için mi yemek yiyorsunuz?”
“Sizce yemek, duygularınızla başa çıkmanın en doğru yolu mu?”