Hristodulidis'in Boyundan Büyük Yalanı İfşa Oldu

Hristodulidis'in Boyundan Büyük Yalanı İfşa Oldu
02-10-2025

New York buluşması geride kaldı.

Kıbrıs konusunda bugüne kadar gerçekleşen her modelde ve bini aşkın buluşmaya bir tane daha eklenmiş oldu.

BM'nin 80'inci genel kurul toplantılarının yapıldığı New York'ta gerçekleşen Üçlü Zirve'de KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis ve BM Genel Sekreteri Guterres bir araya geldiler.

Kıbrıs'ta tarafları masada buluşturacak bir Zemin bulunmadığından ötürü buluşma formaliteden öteye geçemedi.

Zaten beklentiler de bu yöndeydi.

Genel Sekreter'in toplantı sırasındaki sözleri de, sonrasında yapılan BM açıklaması da sıradanlığı gözler önüne serer nitelikteydi.

Sadece Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis farklı açıklamalarda bulundu.

Rum Başkan, Üçlü Görüşme'de Genel Sekreter Guterres'in, müzakerelerin Crans Montana'da kaldığı yerden devamına ilişkin sözlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Ama bu durum önce KKTC Cumhurbaşkanı Tatar tarafından yalanlandı.

Ardından ilk olarak Guterres'in açıklaması geldi, sonrasında ise resmi BM açıklaması yapıldı.

Ama her ikisinde de "Crans Montana" ifadesi yoktu.

Peki neden..?

Bunun tek bir açıklaması var, o da Hristodulidis'in cin olmadan şeytan çarpma gayreti gösterdiğidir.

Rum Başkan belli ki 19 Ekim'de gerçekleşecek cumhurbaşkanı seçiminde Cumhurbaşkanı Tatar'ın yeniden seçilme şansını zora sokma hedefi ve gayretinde.

Ancak o kadar beceriksiz bir hamle yaptı ki bu durum kendi ülkesinde de gündem oldu.

Rum basını konuya  "BM Bizim Açıklamalarımızı Değersizleştiriyor – Crans Montana'ya Dair Tek Kelime Yok Ancak Bizim Taraf Kutlama Yapıyor" başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından yer Verdi.

Gazeteler üçlü görüşmenin Kıbrıs sorununda arzulanan ilerlemeyi getirmekten ziyade görüş ayrılıklarını doğruladığını belirtirken, BM'nin resmi açıklamasında "Crans Montana'ya" değinilmemesine karşın Rum yetkililerin bunun aksi yönünde açıklamalar yaptıklarına dikkat çektiler.

Sadece Hristodulidis değil, Rum Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis ve Rum Dışişleri Bakanı Kombos da aynı yalana ortak oldu.

Görünen o ki, Kıbrıs meselesinde algı yaratarak KKTC'de işleri karıştırmak ve bu yol üzerinden kendilerine avantaj sağlamak senaryosu başlamadan bitti.

Hatta kendi iç siyasetlerinde ve kamuoyları önünde zor duruma girmelerine neden oldu.

Kıbrıs meselesinin bugüne kadarki seyrinin nedenlerine somut bir örnek olan bu durumun BM tarafından artık dikkate alınmasının zamanı gelmiştir ve geçmektedir de.

Öte yandan Kıbrıs'taki dengeleri bir tarafın lehine diğer tarafın ise aleyhine çevrilmesine neden olan AB'nin de artık şapkayı önüne alarak düşünmesinin de vaktidir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?