Kıbrıs'ta Eski Sorunlara Yeni Yöntemler Modeli

Kıbrıs'ta Eski Sorunlara Yeni Yöntemler Modeli
03-09-2025

"Yeni uluslararası sorunları yönetme sistemi" Rum yönetimini endişelendiriyor.

Geçtiğimiz hafta Güney Kıbrıs'ta yayınlanan ciddi gazetelerden Fileleftheros. Yer verdiği yorum haberinde bu yorumu yaptı.

Gazete, Ukrayna meselesinin ağır gölgesi altında ittifakların şekillendiğine ve sınırların yeniden çizilmek istendiğine işaret ettiği haberine de "Kıbrıs Sorunu Donald Trump'ın Radarında... Ukrayna ve Diğer Meselelerde Sorunların Uluslararası Kurumsal Çerçeve Dışında Çözüm Provası" başlığını uygun gördü.

Son dönemde özellikle Ukrayna-Rusya savaşı ekseninde yaşanan gelişmeler ister istemez tüm dünya gündemini meşgul ediyor. Bu meşguliyet aynı zamanda "sorunlu" kategorisine dahil olmuş diğer ülkelerin de önüne gelmekte.

Hal böyle olunca Güney Kıbrıs'ta hüküm süren Rum Yönetimi de bazı kaygılar yaşamaya başlıyor.

Bu kaygıları dile getiren Rum basını "yeni uluslararası sorunları yönetme sisteminin provası"nın yapıldığına işaret ederken, bu durumun Rum yönetimini endişelendirdiğine de dikkat çekmekte.

Özellikle Trump döneminde olguların değiştiğine, verilen sözler tutulmayarak uluslararası hukukun bir kenara atıldığına, gerilim ve çatışma cephelerinde uzlaşmaların ekspres usuller ve uluslararası kurumsal çerçevenin dışında yöntemler ile sağlandığına işaret edilmekte.

Bu yapılırken de Azerbaycan-Ermenistan anlaşması, Kosova ve diğer meselelerde beklenen anlaşmaların daha çok Amerikan planlaması olduğuna işaret edilirken, Ukrayna meselesi de "yeni uluslararası sorunları yönetme sisteminin büyük provası" olarak nitelendi.

Araya girerek şunu eklemek sanırım gerekli:

Rum Yönetimi değişen sorun tanımı konjontüründe artık yıllardır kullanmakta oldukları kalıpların ve yarattıkları ezberlerin kabul görmeyeceği endişesinde.

Adı verimeden işaret edilen bu endişeye ilişkin olarak da, bugüne kadar çatışmalara ve uluslararası krizlere odaklanan Beyaz Saray'ın radarına Kıbrıs sorununun da takılması ihtimaline dikkat çekilerek "Trump'ın Kıbrıs sorununa ve Türk-Yunan ilişkilerine müdahale etmesini gerektirecek herhangi bir gerilim yaratılmaması gereğine" vurgu yapılmakta.

Bu noktada endişenin kaynak noktası da dile getirilmekte.

Şöyle ki, Ukrayna'daki çatışmaların sonlandırılması görüşmelerinin kurumsallaşmış uluslararası çerçevesi dışında yapılmakta olduğu, BM'nin savaşın başından beri gözlemci statüsünde kaldığı kaydediliyor ve "Kıbrıs sorununda süreç ilerler ve süregelen çıkmazın kırılması için BM dışı bir usul uygulanırsa, BM kararlarının ve bazı ana parametrelerin dikkate alınmayacağına, müzakerenin Trump'ın güçlü desteğine sahip Türkiye'yi memnun edecek bir yöne gidebileceğine" dikkat çekilmekte.

Bu da yıllardır tüm dünyayı esir alan haksız Rum tezinin çökmesi ve Kıbrıs'ta kartların yeniden dağıtılması anlamına geliyor.

Bilhassa yıllardır sorunu çözmek yerine neredeyse siyasi finansörlüğünü üstlenen BM'nin yetersizliğinin ve gereksizliğinin ilan edilebilecek olması, meselenin hem Kıbrıs adası açısından hem de BM'nin mevcut yapısının artık sorgulanmaya başlanması açısından önemli.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?