Metamorfoz (2)

Metamorfoz (2)
08-12-2023

Snellman’ın haklı şöhreti

gerçek halk kültürünü ortaya çıkaran

bir halk öğretmeni olmasından ileri geliyordu.

Snellman ve arkadaşları "halk öğretmeni" ünvanıyla

bitmek - tükenmez çalışmalar sonucu

adeta bir bataklık ülkesi olan Finlandiya’yı

“Beyaz Zambaklar Ülkesi”ne dönüştürmüşlerdi.

GİRİŞ…

“Metamorfoz (1)” başlıklı bir önceki yazımda ülkemizde Millî Eğitim Bakanlığının belirlediği 100 Temel Eser arasında yer alan eserlerden biri de Grigoriy Petrov’un Beyaz Zambaklar Ülkesinde isimli eserinin yazarı, eserin önemi, değişim öncesindeki Fin ülkesinin vahim durumu ve eserin kahramanı olan Fin eğitimci,  filozof ve devlet adamı Johan Vilhelm Snellman hakkında bilgi verilmiştir. Bahse konu makalenin bugünkü “Metamorfoz (2)” başlıklı ikinci bölümünde ise eserden kesitler sunulacak, eserin kahramanı olan Snellman ve ona destek veren gönüllüler sayesinde  elde edilen kazanımlar hakkında bilgi verilecektir.

 

ESERDEN KESİTLER…

“Finlandiya, daima Rusya ve İsveç tarafından işgal edilmek riski ile karşı karşıyadır. Güçlü olan komşularına karşı direnebilmesi için, kültürel açıdan onlardan daha ileri olması gerekir.” Snellman’ın bu sözleri zamanla Finlilerin beynine kazınmıştır.

Snellman çıkardığı “Saima / Sayma” isimli gazetede vatandaşlarına daima; “Ne zaman bizim küçük ulusumuz, büyük komşularından daha yüksek bir medeniyete sahip olursa işte o zaman tehlike ortadan kalkmıştır” diyordu.

Snellman yaz - kış demeden ülkeyi dolaşır, genç yaşlı fark etmez zekâ sahibi insanlar ile karşılaştığında, hemen onlarla sohbete tutuşur, kitaplar verir, adreslerini alarak onlarla mektuplaşırdı.

“Aydınlar, bir ulusun beyni gibidir. Bu halk sizi iyi bir öğrenimin ardından, bir maaşa konasınız ve akşamları kahvelerde iskambil veya domino masasının başına geçip eğlenesiniz, diye okutmamıştır. Okumuş insanların tümü ulusal zekâyı geliştirmek ulusal vicdanı ayağa kaldırmak ve ulusal iradeyi kuvvetlendirmek yükümlülüğü ile karşı karşıyadır.”

“Halkı eğiterek onları tarihî bir geçmişe dayanan milletlerin arasına sokmak sizin vazifenizdir. Unutmayın ki halkın kaba, cahil, sarhoş, hasta ve sefil olması sizin eksikliğiniz ve sizin kabahatinizdir.”

“Siz de kendi ulusunuzun Robinson’u olmak istemez misiniz? Robinson bomboş bir adada insan eti yiyen bir yerliyi eğitmiş, kendisine arkadaş ve yardımcı hâle getirmiştir. Siz ise, büyük şehirlerde, yüksek okulların, gazete binalarının, tiyatro ve müze duvarlarının dibinde durarak, ulusumuzun milyonlarca insanı hakkında, “Bunlar cahil, kaba ve ayyaştır!” diye yakınıyorsunuz.”

“Bütün bir ülkeyi sulamak için bir, iki, üç ırmak kâfi gelmez. En ücrâ kulübeler bile göl, pınar veya dere gibi su kaynaklarına ihtiyaç duymaktadır. Halkın manevi susuzluğu da buna benzer. Ülkemizin her tarafında ulusumuzun kana kana içebileceği gür pınarlar bulunmalıdır.”


"Peki, sonra ne oldu?" diye soracaksınız.

Ne olacak? Müstesnâ ve halkına adanmış bir eğitimci Fin evladının kurduğu bu plan, büyük bir sinerji oluşturarak toplumsal bir değişim ve dönüşüme de sebep olacaktı.  

MEYVELERİNİ VEREN EMEKLER…

Öğretmenlerin çoğu Snellman’ın bu sözleri ile şevke gelerek, bilgisizlik ve cehalete karşı savaşta onun yanında oldu. Bunların her biri bir süre sonra ülkede büyük bir kültür gücü oluşturdu. Böylece çok geçmeden ülkenin her yerinde kendini ulusuna adamış yüzlerce Snellman ortaya çıktı.

Bu dönüşümü gerçekleştirebilmek için bilgili, bilinçli, sorumlu, azimli ve uygarlık yolunda çalışmaktan bıkmayan insanlara ihtiyaç vardır. Birçok öğretmen, hâkim, avukat ve doktor her akşam kahvehânelerde oturup iskambil oynamaktan ve bira içmekten vazgeçerek tekrar kitap okumaya başladılar; halkı aydınlatabilmek için öncelikle kendilerini aydınlatma ihtiyacını hissettiler; usta konuşmacılar ve konferansçılar çıkmaya başladı her yerde. azı konu başlıkları belirlenerek bu konularda en güzel kitabı yazanlara ödül verilmeye başlandı ve yazarın kitaplarının basılması için yardım edildi. Böylece halkın yararlanması için hazırlanan kitaplar daha ucuza satılır hâle geldi.

Bir - iki kuşak sonra yepyeni bir Fin memur sınıfı çıktı ortaya ve bu kesim bilgi, anlayış ve ahlâkî bakımdan oldukça ilerleme kaydederek bütün dünyaya örnek teşkil ettiler. Artık Finlandiya halkı, devlet memurlarının varlığı ile gurur duymaktaydı.

Snellman’ın haklı şöhreti, gerçek halk kültürünü ortaya çıkaran bir halk öğretmeni olmasından ileri geliyordu. Snellman ve arkadaşları "halk öğretmeni" ünvanıyla bitmek - tükenmez çalışmalar sonucu bataklık ülkesi Finlandiya’yı “Beyaz Zambaklar Ülkesi”ne dönüştürmüşlerdi.

…..

Not: Makalenin üçüncü ve son bölümü bir sonraki yazıya planlanmıştır.

© 2023. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?