
Bu bir merhaba yazısı…
Ama her merhaba yazısında olduğu üzere yazar, yani ben kendimden bahsetmeyeceğim. Konu olarak da hafif bir başlangıç yapmayacağım.
Aksine bugünün Avrupası'nın, daha doğrusu Avrupa Birliği'nin bünyesinde tuttuğu bir büyük ayıptan söz edeceğim.
Kıbrıs...
Evet, Kıbrıs bugün tüm Avrupa'nın varlığından sorumluluğu bulunan bir ayıbıdır. Kıbrıs'ın mevcut statükosu değildir burada ayıpla buluşmakta olan.
Buradaki ayıp Avrupa ülkelerinin ortaya koymuş oldukları iki yüzlü politikadır. Avrupa Birliği'nin en temel ilkeleri olan "özgürlük" tüm alanlarda ihlal edilmekte ve Kıbrıs'ta yaşayan insanların bir kısmı sırf yaşadıkları coğrafya nedeniyle ambargo ve izolasyonlara maruz bırakılmaktadır.
Örneğin 12 yaşındaki bir genç öğrenci, okulu ile hiçbir uluslararası sportif etkinliğe katılamamaktadır. Aynı genç sanatsal etkinliklerde de ambargo ve izolasyonlara maruz kalmaktadır. Sadece tek bir genç değil, Kıbrıs'ın kuzeyinde yaşayan herkes aynı durumdadırlar. Avrupa Birliği'nin yanlış kararı ve bu karardaki ısrarı bugünkü anomaliyi ve insanlık dışı durumu yaratmaktadır.
Hatta o kadar ki bu anomali aile fertleri arasında da kendisini göstermektedir. Örneğin ben çok uzağa gitmeden kendimden bir örnek gösterebilirim. 1972 yılında doğmuş olan ve o yıllardaki mevcut durum nedeniyle Kıbrıs Cumhuriyeti'nde kaydı olan birisiyim.
Bu nedenle de Güney Kıbrıs'a geçip rahatlıkla Güney Kıbrıs kimliği ve pasaportu alabilmekteyim. Nitekim aldım da. Güney Kıbrıs, yani AB kimliği ve pasaportuna hiçbir ekstra işlem yapmadan, bir Rum vatandaşının izlediği yoldan bu işlemleri yaptım ve belgelerimi aldım. Ama gel gör ki ne eşim ne de kızım alabiliyor. Çünkü eşim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı.
Kendisiyle Ankara'da evlendik, uluslararası nikah belgemiz var. Ama kızım Kıbrıs'ta doğduğu için AB vatandaşı olamıyor. Oysa Kıbrıs dışında bir yerde, mesela Türkiye'de doğmuş olsaydı (burada sadece benim durumumdaki doğumlardan bahsetmekteyim) rahatlıkla istediği her belgeyi alabilecekti. Var mıdır bundan daha tuhaf bir durum...?
Bu sadece tek bir örnek.
Buna benzer daha birçok insanlığa aykırı, eşitlik ve özgürlüklerle bağdaşmayan uygulamalar var. Sadece vatandaşlık konusunda değil, spordan eğitime sanattan ticarete hemen her konuda ambargo ve izolasyonlar uygulanıyor. Ama işin en kötüsü Avrupa Birliği'nin buna ortak olmasıdır. O nedenle de Kıbrıs bugünkü Avrupa'nın çok büyük bir ayıbıdır.
Avrupa Birliği eğer adaletten ve özgürlüklerden bahsedecekse önce bizzat dahil olduğu bu durumun ortadan kalkması için adım atmalıdır. Bu seferlik bu kadar olsun. Allah sağlık verdiğince buradan sizlere ulaşıp Akdeniz'in bu küçük adasında yaşananlara ilişkin bilgi vermeğe çalışacağım...