
Balkan coğrafyasının kalbinde yer alan Kuzey Makedonya, tarihi mirası, çok kültürlü yapısı ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir ülke. Bu çeşitliliğin en güzel örneklerinden biri ise kuzeybatıda, Şar ve Bistra Dağları arasında konumlanan Mavrova’dır.
Bugün Milli Park olarak korunan Mavrova, ormanları, gölü ve zengin ekosistemiyle dört mevsim ziyaretçilerini büyülüyor. Özellikle Mavrova Gölü çevresi, doğa yürüyüşleri ve fotoğraf meraklıları için cazip bir durak. Kış aylarında ise bölgedeki Mavrova Kayak Merkezi, uygun koşulları ve ulaşılabilirliği sayesinde hem yerli halkın hem de yabancı turistlerin tercih ettiği bir adres. Türk turistler için de son yıllarda Balkanlarda popüler bir kayak noktası haline gelmiş durumda.
Mavrova yalnızca doğal güzellikleriyle değil, kültürel yönüyle de dikkat çekiyor. Türkçe’nin canlılığını koruduğu bu bölge, halk türküleriyle adeta geçmişten bugüne köprü kuruyor. En bilinen türkülerden “Mavrova’dan Aldım Sümbül”, yalnızca bir sevda hikâyesini değil, aynı zamanda Türk kültürünün Balkanlardaki derin izlerini de yansıtıyor. Bu türkü, Makedonya’da Türklerin yaşadığı köylerde hâlâ dilden dile aktarılıyor.
Dolayısıyla Mavrova, doğa ve turizm kadar kültürel kimliğiyle de özel bir yere sahip. Türkçe’nin sesini, Balkan melodileriyle harmanlayan bu bölge, Kuzey Makedonya’yı ziyaret edenler için hem bir kültür durağı hem de huzurlu bir doğa köşesi olmayı sürdürüyor.
Bu türkü umut içeren ve vuslatı bekleyen gönüllere armağan niteliğindedir.
Mavrova’dan aldım sümbül bir okka nohut
Al beni bre sar more sümbül yanında uyut
Gel yanıma gir canıma ayletme beni
Yedi da sene mapista yatsam saracam seni
Mavrova’dan çıktın sümbül üç gün eylendin
Üç günün içinde sümbül kimi beğendin
Gel yanıma gir canıma ayletme beni
Yedi da sene mapista yatsam saracam seni
Mavrova’dan aldım sümbül bir okka biber
Kazada kaza geldim sümbül yok senden dilber
Gel yanıma gir canıma ayletme beni
Yedi da sene mapista yatsam saracam seni