Negatif Faizle Borç Bulunabilir mi?

Negatif Faizle Borç Bulunabilir mi?
13-10-2023

Ekonomik karar alma mekanizmasında önemli bir rol oynayan faiz oranları, tasarruf sahiplerinin tasarruflarını tüketime mi yoksa yatırıma mı yönlendireceğine, yatırımcıların nereye ne ölçüde yatırım yapacaklarına karar verirken göz önünde bulundurdukları önemli bir faktördür. Ekonomide faiz oranında yaşanan değişimler, ekonomik karar birimlerinin günlük yaşantılarını ve ekonominin genelini etkilemektedir. Ekonomik hayat üzerinde önemli olan faiz oranlarının, nasıl belirlendiği ve faiz oranlarını etkileyen faktörlerin neler olduğu önem arz etmektedir. Literatürde faiz oranlarını etkileyen faktörlerin incelendiği birçok çalışma bulunmaktadır. Türkiye için yapılan bu çalışmada; para arzı, kamu iç borç stoku, döviz kuru, enflasyon, libor faiz oranı ve tüketici güven endeksi faiz oranlarını etkileyen faktörler olarak alınmıştır.

Başka bir ifade ile faiz; ekonomide ve finansta, tasarruf sahibinin parasını ödünç olarak ihtiyaç sahibine kullandırmasının bedeli olarak tanımlanır. Yine ekonomide ele alındığı gibi para da bir mal gibi kabul edilirse, faiz, parayı başkasına kullandırmanın kirası olarak düşünülebilir. Faizin pek çok çeşidi vardır: Basit faiz, bileşik faiz, sözleşme faizi, yasal faiz, temerrüt faizi, nominal faiz, net nominal faiz, reel faiz. Faiz hesabı ödünç verilen paranın (ya da para yerine geçen altın gibi varlıkların) vadesine göre yapılır: Günlük faiz, haftalık faiz, aylık faiz, yıllık faiz gibi. Bizi burada ilgilendiren üç tane faiz tipi var: Nominal faiz, net nominal faiz ve reel faiz… 

Ekonomide neyin ne anlama geldiğini anlamak ve yorumlamak için öncelikle bazı temel kavramları bilmemiz gerekiyor.

 

Nominal Faiz: Bankaların mevduata uygulayacaklarını açıkladıkları faiz nominal faizdir.

 

Reel Faiz: Nominal faizden enflasyonun etkisinin giderilmesi yoluyla hesaplanan faizdir. Bir anlamda dönem sonunda ele geçecek olan faizin satın alma gücündeki değişimden arındırılmasıyla hesaplanmış faiz demektir. Burada hesaba katılması gereken enflasyon oranı paranın yatırıldığı anda geçerli olan enflasyon oranı değil dönem sonunda geçerli olması beklenen enflasyon oranıdır. Buna “beklenen enflasyon” deniyor.

 

Reel faizin negatif olması iki anlama gelir:

1-Tasarruf sahibi, parasını ödünç vermesi karşılığında enflasyona karşı korunmamış, kaybetmiş olur. 

2-Tasarruf sahibinin tasarrufundan pay alınıp borçlanan kişilere aktarılmış olur. Bu durumda devlet tasarruf yapanı cezalandırmış, borçlananı ödüllendirmiş olur.

Türkiye’nin temel sorunlarından birisi iç tasarruflarının yatırımlarına yetmemesidir. Yatırımlarla iç tasarruflar arasında tasarruflar aleyhine oluşan fark cari açıktır. Bu açığı kapatmanın iki yöntemi vardır: 

A-İlki yatırımları düşürmektir. Bu yola girilirse büyüme de düşer. 

B-İkincisi de iç tasarrufları artırmaktır. Bunun yolu enflasyonun üzerinde (pozitif) reel faiz vermekten geçer.

Eğer bir yandan hızlı büyümek bir yandan da cari açığı düşürmek hedefleniyorsa bunun yolu ikinci yöntemi seçerek iç tasarrufları artırmaya çalışmaktan geçer. Tasarruf sahibinin cezalandırıldığı, borç alanın ödüllendirildiği bir sistemde iç tasarrufların artmayacağı açıktır. O nedenle böyle bir düzende cari açık kapatılamaz. Başka bir konuda iç borçlanma durumu.  Tasarrufların yetersiz olduğu ekonomilerde kamu açıklarının finansmanı amacıyla kamunun iç borçlanmaya başvurması faiz oranları üzerinde bir etki meydana getirmektedir. Atıl fonların bulunmadığı, tasarrufların yatırımlardan küçük olduğu durumlarda yeni borç bulmanın tek yolu faizi artırarak hazine bonosu ve devlet tahvillerinin satış cazibesini artırmaktır. Bu çerçevede kamu açıkları ve borçlanmada meydana gelen artışa paralel olarak faiz oranlarının artması beklenmektedir. 

Bir ekonomik sistemin sağlıklı işleyebilmesi sadece reel faktörlere bağlı değil, aynı zamanda reel olmayan faktörlere de bağlıdır. Reel olmayan faktörlerin başında, güven, sadakat, doğru söyleme vb. değerler gelmektedir. Bunların parasal olarak değerlendirilme imkanı olmamakla birlikte sistemin işlerliğini artırdığı kuşkusuzdur. Yani güven ve benzeri değerleri, sadakat ve doğruyu söyleme gibi ekonomistler dışsallık diye adlandırmaktadır. Bu dışsallık oluşturan reel olmayan faktörler de maldır; gerçek, pratik ekonomik değerleri vardır; sitemin etkinliğini artırarak daha fazla mal üretilmesine imkan sağlamaktadırlar. Ancak bu malların açık pazarda işlem görmesi teknik olarak mümkün olmamaktadır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?