Peri Masalı Değil Şirket Aklı!

09-12-2021

Peri Masalı Değil Şirket Aklı!

2005'te Red Bull tarafından satın alınmasıyla adeta yeni bir heyecan oluşturan, Avusturya futbolunu hegemonyasına alan Red Bull Salzburg’tan bahsetmek istiyorum biraz sizlere.  Aslında 150 bin kişilik nüfusuyla Avusturya'nnın en büyük 4. şehri olan Salzburg şehrinde 1933 yılında SV Austria Salzburg adıyla kurulan bu kulüp köklü bir geçmişe sahip. 
Fakat burada futbolseverlerin kafalarını karıştıran bir durumu izah etmekte fayda var. Red Bull şirketi kulübü satın aldığında logosunu, renklerini ve kulübün ismini değiştirmek istedi. Buna şiddetle karşı çıkan Violet-Whites taraftar grubuyla aralarında ciddi bir tartışma çıktı ve taraftarlar SV Austria Salzburg adında 2005 yılında kulübü yeniden kurdular ve bu ismi tescil ettirdiler. Yani Red Bull Salzburg takımı kuruluş yılında 1933 yazamamış oldu. Neyse bu detayı atladıktan sonra gelelim konumuza.

Avrupa futbolunda elit olmayan bazı ligler var bildiğiniz gibi... Eski gücünden uzaklaşmış, yıllar geçtikçe kendi kimliğini gerek kendi liginde gerek Avrupa arenasında bir türlü sergileyemeyen Rapid Wien takımı her ne kadar Avusturya futbolunun en başarılı takımı olsa da artık sahnede bir başka takım, 11 yıldır üst üste şampiyon olan Red Bull Salzburg var. 
Arkasında Red Bull gibi çok güçlü bir şirketin olması burada başrol gibi gözükse de oluşturdukları yapılanma, yarattıkları genç yıldızlar ve bu yıldızlar sayesinde aldıkları bonservis ücretleri takımı bir futbolcu fabrikasına dönüştürdü. Burada da akıllara Red Bull Liebzig takımı geliyor. Yani Red Bull'un takım kimliği bu eksenler etrafında dönüyor.
Sadio Mane, Erling Haaland, Dominik Szoboszlai, Naby Keita, Dayot Upamecano, Marcel Sabitzer, Kevin Kampl, Amadou Haidara, Takumi Minamino gibi isimler takımın şampiyonluk yolunun kilit oyuncuları olmalarıyla beraber yapılan satışlarla takımın ekonomik olarak daha da zenginleşmesine, Red Bull şirketinin yardımlarına ihtiyaç duymamasına neden oldu. Yukarıdaki isimlerin transferlerine toplamda 21,05 milyon Euro harcayan Salzburg bu oyuncuların satışlarından 157 milyon Euro kazandı.

Ayrıca Roger Schmidt, Adi Hütter, Marco Rose, Jesse Marsch gibi genç teknik direktörlerin Avrupa arenasına açılmasını sağlayan da yine RB Salzburg oldu desek yanlış olmaz. Adeta bayrak teslimi gibi oluşturulan başarılı altyapı sistemi, jenerasyonların birbiri ile uyumu, kendi yıldızlarını yaratmaları teknik direktörlerin elini kolaylaştıran etkenler...
Bazılarımız Avusturya Ligi bu ne var bu kadar abartılacak diyebilir! RB Salzburg bu terimin bambaşka bir yerinde artık. Uzun zamandır kıyısından döndükleri şampiyonlar Ligi'nin üst turuna da çıkmayı başardılar hatta bazı takımların karşılarına almak istemediği bir ekip haline geldiler.
Bu noktada bir yere de daha değinmek isterim. Red Bull şirketinin sahibi olduğu 5 futbol takımı var. Bir başka Avusturya temsilcisi FC Liefering de bu takımlardan biri. Bu takım RB Salzburg'un, RB Salzburg'da RB Liebzig'in alt takımları gibi bir oyuncu bağlantısı içerisinde olması Red Bull sistemini anlamımızı kolaylaştırabilir.

Başarının sadece ekonomik finansmanla değil oluşturulan planlama, vizyon, akıl ve en önemlisi sistemle mümkün olduğunu bizlere gösteren en iyi örnek olan RB Salzburg'dan daha çok kez söz edecek gibiyiz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?