“Bir kulüpten daha fazlası.”
"Més que un club"
1899 yılında bir İngiliz, bir İspanyol ve bir İsviçreli tarafından kurulan Barcelona, sloganlarında belirttikleri gibi bir kulüpten çok daha fazlası artık.
Katalonya Özerk Bölgesi’nin adeta milli takımı gibi sahiplenilen sevilen bir kulüp. Ama onun çok daha ötesinde yıllardır aldıkları başarılarla dünyanın en ücra köşesinde bile adı bilinen bir futbol kulübü.
Fakat ne yazık ki uzun yıllar boyunca Şampiyonlar Ligi ve La Liga’ya ambargo koyan Barcelona artık negatif anlamda yeni bir boyuta girdi. Transferde hoyratça harcanan paralar ve yaşanan ekonomik kriz neticesinde en iyi yıllarına tanıklık ettiğimiz bir devin adım adım çöküşüne de şahitlik ediyoruz. 2000-01 sezonundan sonra ilk kez grup aşamasında elenen Barcelona yoluna Avrupa Ligi'nde devam edecekler. Peki bu durum sadece Messi`nin ayrılması ile mi cevaplanır biz biraz o kısma değinelim.
Barcelona’nın her dönemde yıldızları, her dönem lider oyuncuları olmuştur. Çok eskiye gitmezsek herkesin bildiği asıl organizasyonun temel taşları Rivaldo-Ronaldinho-Messi, Xavi, Iniesta Bermuda şeytan üçlüsü akıllara gelir. Arka arkaya birbirlerine emanet ettikleri bayrak şu an yeni adayını arıyor gibi...
Xavi-iniesta ikilisinin ayrılmalarından sonra zaten yalnız kalmaya başlayan, nam-ı değer MSN (Messi, suarez, neymar) hattının da bozulması Barcelona’yı arayışlara sürükleyen bir başka konu olmuştu. Atletico Madrid ile harikalar yaratan Griezman'ın bir türlü istenen verimi verememesi, altyapıdan büyük umutlar ile yeni yıldız adayım dedikleri Ansu Fati’nin kulübün efsaneleşmiş isimlerinin ona verdiği bayrağı taşıyabilecek potansiyele ulaşamaması işleri iyice zorlaştırmıştı. Kendisinden sürekli en üst seviye beklenen bir yenilmez armada artık rakipleri tarafından çözülmüş bir La Liga takımı haline geldi. Peki çöküşün sinyalleri sadece bunlar mı?
2019-20 sezonu Bayern’in 8-2’lik galibiyeti, Lionel Messi’nin kulübe ayrılmak istediğini belirten bir faks göndermesiyle sonuçlandı. Kaotik sürecin sonunda Arjantinli takımda kaldı, çünkü dönemin başkanı Bartomeu yıldız futbolcunun bu isteğini kabul etmedi. Ama Barça’nın Avrupa’da yankılanan düşüşü devam etti. Geçtiğimiz yıl ikinci tura yükselen Barcelona, bu kez PSG’ye direnemedi. İlk maçta sahasında 4-1 yenilen Barcelona, hat-trick yapan Mbappe’ye karşı koyamadı. Rövanşı ise 1-1’lik skorla tamamlayıp Avrupa defterini erken kapattı.
Yeni sezon aslında her şeyin habercisi oldu. Forvet hattını Luuk de Jong - Depay- Braitwhite ile oluşturan orta sahanınanahtarını Gavi’ye veren Barça teknik heyeti ekonomik krizin getirdiği sıkıntılar nedeniyle ciddi takviyeler yapamadı. Kadrodaki oyuncuların çoğunun üst düzey takımda oynayabilecek kapasiteleri olmadıkları tartışıldı. Agüero transferi dışında taraftarın memnun olduğu transfer yoktu. Ama o da geldiği andan beri sakatlıktan bir türlü kurtuladı.Takım tam anlamıyla hücum problemi yaşamaya başladı. Bu sene 6 şampiyonlar ligi maçında sadece 2 gol atabildiler.
Barcelona'nın sonunu getiren sözleşmeler oldu belki de. Josep Maria Bartomeu döneminde Barça ile sözleşmesini uzatan bir oyuncuyla; bir sezonun en az yarısını oynaması dahilinde 11 milyon Euro, Şampiyonlar Ligi grup aşamasını geçmeleri halinde 1 milyon 200 bin Euro, sadakat bonusu olarak da 15 milyon Euro anlaşma imzalandı. Pandemi döneminin oluşturduğu ekonomik sıkıntılar bir yana iken bu konunun ayyuka çıkması da birçok yönden takımı olumsuz etkiledi.
Bu sene Avrupa bir yana La Liga’da da oldukça kötü bir tablo sergileyen Barcelona, ezeli ve ebedi rakibi Real Madrid’iyakalayamadığı gibi iyice kızışan şampiyonlar ligi potasının içerisinde yer alabilecek mi? En büyük soru işaretlerinden birisi de bu!
Altyapı konusunda dünyanın sayılı takımlarından olan Barcelona’nın çıkış yolu belki yeniden kendi yaratacağı bir başka yıldız olabilir fakat bunun için ciddi bir zamana ihtiyaçları var gibi.
Ama bu noktada da şu unutulmamalı.
Barcelona hiçbir zaman tek bir yıldıza bağımlı olmadı. Messi’ye bile…
Takım omurgasını oluşturan isimler altyapıdan beri beraber oynayan oyunculardı ve Messi onların ilahi prensleri olmuştu.
Günümüz Barcelona’sından en büyük fark kalite farkı.
O oyuncular çok genç de olsalar çok kalitelilerdi.
Barcelona'nın vizyonunu şüphesiz tartışmaya açamayız ama şu an ki planları hakkında beklemekten başka şansımız yok gibi görünüyor....
