Ses Enerjisi

15-04-2022

Ses de bir enerji türüdür. Sesin yayılması ve duyulabilmesi için maddesel bir forma ihtiyaç vardır. İçinde bulunduğumuz maddesel evrende bizler, sesi bir iletişim aracı olarak kullanırız. Ancak sesin enerjisel özelliği ona çok daha farklı anlamlar ve görevler yükler. Ses enerjisi denince akla ilk gelen ve günümüzde de kişisel gelişim alanında sıkça kullanılan olumlamalardır. Peki, ne demektir bu olumlama? Arzularımız, isteklerimiz, hayatımızda olmasını istediğimiz ya da tam aksine hayatımızdan çıkarmak istediğimiz olaylar, kişiler ya da düşüncelerle alakalı olarak bilinçaltımıza düzenli olarak gönderdiğimiz telkinlerdir. Kişi kendisiyle diyaloga geçerek düşüncelerini olumlu bir biçimde ses enerjisine çevirir.

İkinci olarak mantralardan bahsedelim. Mantra, kısaca açıklarsak olumlu etkiler yaratmak için tekrarlanan sözler dizisidir. Yani değişime neden olacak güce sahip, sesli veya sessiz, bir yandan da mutlaka zihinsel olarak tekrarlanan, üzerine yoğunlaşılan kelimeler veya kelime/ses dizisidir. Üçüncü olarak dinen en büyük ibadet sayılan “zikir”le devam edelim. Zikir, sözlük anlamıyla “anma, söyleme, sözünü etme” demektir. Zikrin dil, kalp ve beden olmak üzere üç türü vardır. —Dil ile zikir: Allah’ı sesli ya da sessiz zikretmektir, isimlerini anmaktır. Ses enerjisini aktive ettiğimiz bölümdür. —Kalp ile zikir: Allah’ı kalben zikretmek, anmaktır

Beden ile zikir: tüm bedenin Allah’ı zikrederek titreşmesidir. (“Titreşimi yükseltmenin” sırlarından biri de budur.) Bu anlatılanlardan sonra ağzımızdan çıkan her kelimenin gücünü daha iyi anlamışızdır. “Tek bir kelime söylemekle ne olur ki?” demeyin. Onun sonsuza dek gücü ve yaptırımı vardır. Bu tekniklerin hepsi belli bir süreklilik gerektirir. Yani, seslerin mümkünse her gün belli bir süre tekrarlanması gerekir. Bu sayede isteğin altı çizilecektir. Ancak enerji titreşimi yüksek kişiler için durum daha farklıdır. Örneğin o gün canınızı sıkan birine lanet okudunuz ve beddua ettiniz. Şayet enerji titreşimi yüksek biriyseniz o kişinin zarar görmesi işten bile değildir. Bu durumun aynısı nazar diye bildiğimiz bilinçsiz enerji yönlendirmeyle de ortaya çıkar. Çevremizde sıkça duyduğumuz “Onun nazarı çok değer.” ifadesi buradan gelir. Kişi, durumun farkında değildir, çünkü enerjiyi bilinçsiz olarak yönlendirir. Bilinçli niyetinin kötü olmamasına karşın, bastırdığı olumsuz duygulardan dolayı yine de karşıdaki insan öyle ya da böyle zarar görür

Şunu da unutmayalım, sadece çevremizdekilerle ilgili değil, kendimizle ilgili kullandığımız yanlış bir ifade de bizim için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Ses enerjisinin kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Az önce de belirttiğimiz gibi belli sözcük ya da sözcük dizilerinden oluşan (ister mantra, ister zikir, ister olumlama olsun fark etmez) bu uygulamaları yapmak süreklilik arz etmelidir. Tekrar etmek önemlidir çünkü tekrar edilen her sözcük beynimizde sürekli titreşerek açılımlara neden olur ve bizi amacımıza ulaştırır. Mantra ve zikirlerin çoğu farklı dillerdendir. Örneğin esmalar Arapçadır. “Ben Arapça bilmem, Türkçesi de nasılsa aynı işi görür.” demek, yanlış bir yaklaşımdır. Arapça günümüze kadar kullanılmış ve halen kullanılmakta olan eski bir dildir. Yüzyıllar boyunca birçok insan duaları, zikirleri Arapça olarak kullanmış ve onlara belli bir enerji yüklemiştir. Bu esmaların kullanımı evrensel kayıtlara bu şekilde geçmiş ve belirli titreşimler yaymışlardır. Türkçe okunuşundaki enerjisel frekanslarıyla Arapça okunuşundaki enerjisel frekansları farklıdır. Dolayısıyla siz o kelimeyi ses enerjinize değiştirerek aktarırsanız aynı frekansı yakalamanız mümkün değildir. Bundan dolayı her kelimeyi kendine özgü dille söylemek en doğrusudur. İlerleyen sayfalarda burada anlatılan tüm yöntemlerin hepsini içeren uygulamalara örnekler vereceğiz. Vereceğimiz çalışmalarla hem ses hem de düşünce enerjinizi etkinleştirebileceksiniz. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?