Seyrimden Notlar “O BEN”

31-10-2021

Euro24.com ile bugünden itibaren

her hafta "Seyrimden Notlar" ile kâh içinde seyrettiğim, kâh dışına çıkarak seyrettiğim dünyamı paylaşacağım. Şimdiden iyi seyirler!

 

Ve O seyre başladığım ilk yazım...

 

Bir tuhaflık vardı, çözemiyor, çözmeye çalıştıkça düğümleniyordu.

En tuhafı beynim, bedenim yoruluyor bitkin düşüyordum.

Sanki bir kör kuyuda hapsolmuş gibiydi hayatım.

Kurtarmak için kimse çabalamıyor, kuyudaki adam işte diyorlardı.

Biraz kendimi toplasam ohhh kuyuda rahat vay be diyorlar, biraz dertlensem kuyudasın başka n'olcak diyorlardı.

Diyorlardı, diyorlardı…

Kuyudan kurtulacak bir ip beklerken, topraklarlar taşlar düşmeye başlamıştı başıma, görenler duyanlar kuyuda öyle yan gelip yatılmaz, kendi düşen ağlamaz, bizim suyumuzun üstüne oturulmaz diyorlardı.

Diyorlardı, diyorlardı…

Artık kıpırdamaya bile çekiniyordu bu beden.

Bir hareketimle üzerine gelecek topraktan taştan tek umudu olan nefesi bile alamayacağın dan korkuyordu.

Korkuyordum, korkuyordum…

Bir gece yada gündüz, gerçi kuyuda farketmez

Her anın zifiri karanlık her anın aynı heyezan.

Bir pencere açıldı kuyuda,

Gözümün gördüğü ama ellerimin tutamadığı bir pencere.

Veee nefes nefese bir ben geldi pencerenin dibine,

Çığlık çığlığa hey ben dedi bana o ben.

Ne yapıyorsun bu kuyuda, kimden neden saklanıyor korkuyorsun bu hayatta.

Anlamayamadığım, bene kızdım, çekil git başımdan ben bile beni anlamayacaksan kim yardım edebilir ki bana.

Bu dünya imkanlar dünyası dedi bana ben,

Ne ekersen onu biçer, nasıl yaşarsan öyle ölürsün.

Bir ömrünü kuyuda geçirmekle kalmayacak sonsuz yaşamında da bu kuyuda kalacaksın bir anın bir sonsuzluk olacak.

Beni dinliyor fakat anlam veremiyordum kendisine göre hava hoş benim gibi kuyuda hapsolmuş, korkuları ve başkalarının hataları yüzünden buraya sıkışıp kalmamıştı, o da diğerleri gibi bu kuyunun dışındaydı ve benim halimi anlamayazdı o ben.

Beni anlamayan sadece bensin diye sözüne devam etti o ben. Ne yaşadıysan, nelere katlandıysan, neler elinden gittiyse aslında senin servetindir, mutluluğundur.

Pöhh dedim bene, ne saçmalıyorsun elimden giden nasıl benim zenginliğim olur dedim.

Beni zorluğa mahkum edenler nasıl dostum olur dedim.

Şu an bir kuyudasın değilmi dedi.

Evet dedim.

Ve her yer karanlık öyle değilmi?

E e evett dedim.

Ve bir ışık dolu bir pencereden ben, benle konuşuyorsun değil mi?

Evet dedim.

Der demez,

Pencere kapandı ışık söndü, karanlık kuyuda yine tek başıma kaldım.

Sustum, başka çarem de yoktu,

Ben ne anlatmak istedi bana?

Ben bu durumdayken ben nasıl rahat bu dünyada?

Neden yardım etmeden,

Beni bu kör kuyuda kafamda sorularla bırakıp çekip gitti.

Bir taş daha düştü yukarıdan bu sefer diğerlerinden küçüktü

Ama en büyüğünden daha çok canımı acıtmıştı.

Evet canım acımıştı,

Bu kuyuda olduğumdan beri ilk defa canım acıyordu.

Şimdiye kadar korkular ve acizlikten bu kadar kuyuya gömülmüştüm ama hiç canım acımamıştı.

Düşen taşı aldım.

Diğer taşları elimle yokladım evet en küçüğü buydu.

Teker teker düşen taşları üzerimden alıp ayaklarımın altına aldım, Üzerimdeki ağırlık hafifliyor ama ayaklarımın altına aldığım taşların aralarında boşluklar oluğu için kayıyorlar yerinde durmuyorlardı, dikkatli olmalıydım.

Toprakları aldım taşların aralarına kaymaması için araları doldurdum.

Bir an durdum.

Ben ne yapıyorum dedim.

Evet, korkmuyor, üzülmüyor ve içinde bulunduğum kuyunun başıma gelen toprakları taşları kurtuluş için kullanıyordum.

Uzun bir uğraştan sonra kuyunun ağzına yaklaşmış dışarı çıkmak için son bir hamlem kalmıştı.

Bir anda ayağımın altındaki tüm taş ve topraklar kaymaya başladı, Ellerimi kuyunun girişine atmak için hamle yaparken ayaklarımın altındaki tüm toprak ve taşlar çökmeye başlamış ve boşlukta kalmıştım tam düşerken yukarı doğru hamle yaptığımda ellerimden biri tuttu beni yukarı doğru çekmeye başladı… Çekti ve beni çıkardı. Çıktığımda kimse yoktu, etrafa baktım, kim beni kurtartmış ellerimden tutmuştu, sonra kuyuya baktım ne taş ne toprak vardı berrak bir suda kendimi görüyordum.

 

Hüseyin Ferit Özkan

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?