Ukrayna Savaşı ve Kafkasya Üzerine Bir Bakış

21-09-2022

Rusya, kısmî seferberlik i'lân etti. Yâni seferberlik bölgesinden büyük miktarda asker toplanacak ve Ukrayna'ya sevk edilecek. Bu arada Rusya, kısmî seferberlik i'lân ederek, "resmen" savaş hâline de geçmiş oldu. Dolayısıyla savaşın üçüncü ve en kanlı safhasına geçtiğimiz söylenebilir. İlk safha, Rusya'nın ilk saldırısıydı. Rusya için yenilgiyle sonuçlandı ve Kiev çevresi ile Harkiv çevresindeki bir alandan çekilmek zorunda kaldılar. İkinci safhasında ise Rusya, hedef küçülterek, Doğu Ukrayna'nın ele geçirilmesine odaklandı ve Herson-İzyum hattında alan hâkimiyeti kurmaya çalıştı. Bir ölçüde de başarılı oldu. Ancak son aylardaki Ukrayna'nın ileri taârrûzu ile İzyum çevresinde geniş bir alanı kurtardı. Görünen o ki, Rus hatları kırılma noktasına geldi, Donetsk bölgesindeki Rus hâkimiyeti tehlikeye girdi. Böyle olunca da, hep "özel operasyon" diyen Rusya, "kısmî seferberlik" i'lân etmek durumunda kaldı.

Peki, bundan sonra ne olur? Rusya, kısa sürede çok fazla sayıda asker toplamaya yönelecek. Muhtemelen bunları da ciddî bir askerî eğitime sokmadan Ukrayna'ya gönderecek. Doğal olarak da Rus kayıplarının birkaç ay içerisinde yüz binlerce ifâde edildiğini görebiliriz. Ukrayna, en başta genel seferberlik i'lân ettiği ve oldukça fazla sayıda askeri toplayıp, eğitimden geçirdiği için avantajlı görünse de, Rusya'nın devâsa nüfûs gücü, dengeyi bozabilir. Bu durumda özellikle Rusya toprakları içerisinde Rus demiryolu ve karayolu hatlarına yönelik ciddî saldırılar görebiliriz. Çünkü Ukrayna için Rus sevkiyâtını önlemek, hayâtî bir öneme sâhip. Henüz Ukrayna topraklarına gelmeden vurulan konvoylarda ölen acemî asker sayısı, ne kadar fazla olursa, Rus ordusuna etkisi de ona göre fazla olacaktır. Ancak Ukrayna bunu yapabilir mi? Göreceğiz... Partizanlar, bunun için var. Bu arada Ukrayna Savaşı, bize eski savaş yöntemlerinin devâm ettiğini bir kez daha gösterdi. Ukrayna'da gördüğümüz, mâlum cephe savaşıdır ve bu cephe savaşı içerisinde sık sık meydân muhârebeleri de yaşanıyor, şehir ve kır gerilla savaşları da yaşanıyor.

Bugünden sonra Türkiye'nin tarafsızlık statüsünün sürdürmesi, çok zor. Çünkü Rusya, şimdiye kadar savaş için "özel operasyon" diyordu. Artık diyemeyecek. Dolayısıyla iki tarafla da görüşebilen, tarafsız ülke olarak kalmak çok zor. Bunun için Rusya'nın Türkiye'ye yönelik çok ciddî tâvizler vermesi gerekir. Buna pek ihtimâl vermesem de, yine de Ruslar, önemli tâvizler vermek zorunda kalacaktır. En başta da, Ermenistan konusunda... Ben, birilerinin "KKTC'nin Rusya tarafından tanınabilir" gibi iddiâlarına ihtimâl vermiyorum. Rusya, hep kendisini Ortodoksluğun büyük gücü ve koruyucusu olarak görür. Ukrayna mes'elesinden ötürü Yunanlara kızgın olsalar da, Yunanların önemli kısmının Rus yanlısı olduğunu bilirler ve KKTC'yi tanımak gibi bir karâr ile Rus yanlısı Yunan çoğunluğu, ABD'nin kollarına atmazlar.

Âzerbaycan-Ermenistan savaşını iyi izlemek gerekiyor. ABD Temsilciler Meclisi başkanı Pelosi'nin Erivan ziyâretini, Rusya'nın Ermenistan'ın müdâhale taleblerini reddetmesini iyi izlemek gerekiyor. Kaldı ki, Ukrayna konusunda seferberlik i'lân eden Rusya'nın Kafkasya'da bir cephe açabileceğini düşünmek, mümkün değil. Bunun olması için seferberlik sonrasında Rus birliklerinin Ukrayna'nın direnişini kırması ve Odessa-Harkiv-Kiev hattında ilerlemeye başlaması gerekir. Bunun olup olamayacağını ise seferberlik sürecine bakarak yorumlamak gerekir. Ancak önümüz kış ve hangi ordu, kışa daha hazır göreceğiz. Hangi ordu, kışa daha hazırlıklı ise bu kışı, o taraf önde geçirir.

Dolayısıyla Âzerbaycan'ın önünde çok uzun bir süre yok. Âzerbaycan, üç aşamalı bir planı uygulamaya koymak zorundadır:

1. Hankendi ve çevresindeki Ermenî işgâl noktalarına yıkıcı saldırılar yapıp, Karabağ'ın tamâmının kurtarılması. Bu, ekim ayı içinde yapılmalıdır.

2. Zangezûr ve Göyçe bölgelerine karşı yıldırım taârruz yapılıp, bölgenin ele geçirilmesi. Bu, kasım ayı içinde yapılmalıdır.

3. Ermenistan içindeki bütün askerî noktalara füze taârrûzunun yapılması ve Ermenistan'ın bütün askerî gücünün kırılması. Bu, ekim ve kasım ayında yapılmalıdır.

Bu yıkıcı sonbahar saldırısının ardından Âzerbaycan, bütün dünyâya barış istediğini i'lân etmeli, ele geçirdiği bölgelerin bir kısmından çekilebileceğini de belirtmelidir. Özellikle Göyçe Göl (Sevan) kıyısına ulaşmak, çok önemlidir. Çünkü Göyçe Göl'de Türkiye'den alınacak insansız deniz araçları üzerinden bütün göl çevresinde hâkimiyet kurulabilir. Ayrıca Zangezûr'da alınacak bölgede de Ermenistan, İrân ve Rusya'ya, bunun karşılığında serbest geçiş hakkı tanınabilir. Karabağ'da da Karabağlı olmayan bütün Ermenîler tehcîr edilmeli, Karabağlı Ermenîler içinde de savaşa katılmayanların yaşamasına izin verilmeli, savaşa katılanlar da tehcîr edilmelidir. Ayrıca Âzerbaycan içinde yoksul bir biçimde yaşayanlara da Hankendi çevresinde ücretsiz ev ve toprak verilip, üç yıl boyunca vergi alınmayacağı garanti edilmelidir.

Elbette, bu da çok zorlu bir süreç. Ancak önümüzdeki kışı, Rusya'nın nasıl geçireceği konusunda kesin konuşamayız ve Rusya'nın kazanma ihtimâline göre hareket edilmelidir. Çünkü Rusya, Ukrayna'da başarılı olur, kışı önde tamamlarsa, büyük bir hızla Kafkasya'ya geri dönecektir. Dolayısıyla Hankendi'ndeki şimdiki durum, uzun yıllar devâm edecek ve bölgeye barış, çok uzun yıllar gelmeyecektir. Bu yüzden de Âzerbaycan ne yapacaksa, kış gelmeden yapmaya mecbûrdur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?