Yaşamak bizim için
Sonsuz sarı
Göğün altında nehirleri de vardır elbet
Allah'ın
Suda plaktonları
Ki mavidir yaşadıkça
Ölünce müsilaj
İsevi bir yanakla kaplanırız
Ölüme karşı
Zulme karşı
Vandallığımız boyar
Prangaları
Öyle sessiz
Öyle durgun
Öylesi istemez
Öyle tok
Bizim bir tarih bilincimiz
Bir kaplumbağaya yanmışlığımız yok diye
Ürkmeyiz diye gecenin 4ördünden
Kumlu sarılığımız
Silkelenir sanılmasın
Yenimizden
Ellerimiz telaşla ve boş
Buharlı aynayı
Kedi sırtını
Makinistin karısını
Aynı kolaylıkla
Okşarız
Hiç bitmez göğü alnımıza siper edişimiz
Rüzgara direnmeye
Tenezzülsüzlüğümüz de.
Biz aşkı iki yakasından kavrayıp
Sonbahar ortasında bir çöle sürükleyebiliriz de
Kalbimizin gönderine
Asabiliriz de
Bayrak niyetine
Buna benzer şeyler olmuştur hep
Bir şiir demlenmeden hemen önce ve
Her seferinde
Kulağımızda melek sesleriyle
Şehrin tantanasına
Katlanmak kadar
Kahramanlık işleri
Dünyanın bütün çöllerinde sarı
Bütün arkaik hikayelerinde
Göğe bakan kum
Öyle istemedik diye olmadı
İstemezlik.
Kurusun diye astığımız her şey
Gecenin lacivertinde
Tutuldu ay benzeri
Kırıldı kapılar
Döküldü camlar
Odalar dağıldı
Bize hayat kattı giderek
Sakallarımıza düşen aklar
Öyle sessiz
Öyle durgun
Öyle
Yok..
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?