-1- Dâvâ’nın Emektarı ve Fikrin Çilekeşi

02-01-2022

 Dâvâ’nın Emektarı ve Fikrin Çilekeşi 

 SEYYİD AHMET ARVASİ VE ÖRNEK ŞAHSİYETİ 

Bazı şahsiyetler vardır; varlıkları güneş gibi etrafı aydınlatır, hem devrine hem de geleceğe ışık tutar. İnanır, yaşar, anlatır, öğretir, yazar ve örneklik eder. İşte böylesi şahsiyetlerden birisi de Seyyid Ahmet Arvasi Hoca’dır. Arvasi Hoca, kendini  AIIah ve ResuIü'nün dâvâsına adamış, AIIah rızası için her şeyini feda etmeye hazır; ay yıIdızIı bayrağın göIgesinde yaşamayı onur sayan, millîyetperver, vatansever, eğitimci, yol gösterici, fikir üreten, gerçek bir Müslüman ve Türk milletinin şerefli bir evladıdır. Kendi ifadelerinden de anlaşılacağı üzere,  İslâm'ı ve Türklüğü aynı kapta toplamış, Hakk dâvâsı ve ay-yıldızlı bayrak için, her türlü fedakârlığı yapmaya gönüllü, yüce bir insandır. Ömrünü eğitime adamış, gençliği bilinçlendirip yetiştirmeyi gaye edinen Arvasi Hoca, yazdığı birbirinden değerli kitaplarla da ebediyete mühür vurmuştur.

İz bırakan insanları en güzel kendi ifadeleri yansıtır.  Arvasi’nin şu sözleri onun fikri yapısını açıkça ortaya koyar: “Türk-İslâm kültürüne, Türk-İslâm  medeniyetine, Türk-İslâm  ülküsüne bağlı, Türklük şuur ve vakarına,  İslâm  iman, aşk, ahlâk ve aksiyonuna sahip, Türklüğü bedeni,  İslâmiyeti ruhu bilen, milletini teknolojik hamlelerle dünyanın bir numaralı devleti yapmak özlemi ile çırpınan, Dünya Türklüğünün,  İslâm  dünyasının ve bütün mazlum milletlerin ümidi olmaya namzet bir gençlik yetiştirmekten başka çaremiz yoktur.”

Milliyetçilik ve Ülkücülük

Arvasi Hoca, Türk milliyetçiliğini şöyle tanımlar: “Milliyetçilik, bir milletin kendini ekonomik, kültürel, sosyal, politik yönden güçlendirmesi ve başka millet ve gruplara sömürtürmeme çabasıdır. Bu bakımdan milliyetçilik meşru bir hak ve şuurdur. “Türk milliyetçiliği,  İslâm  iman ve şuuru içinde yücelmeyi gaye edinen ve Türk’ün mutluluğunu burada arayan bir harekettir.”

Arvasi Hoca'nın "ülkücü" tarifi ise günümüze ve geleceğimize ışık tutacak türdendir: "Türk-İslâm  Ülkücüsü kimdir biliyor musunuz? Kendini Allah ve Resulü'nün dâvâsına adamış, sırf Allah rızası için canını, malını, makam ve mevkiini, din ve devleti, mülk ve milleti için fedaya hazır, şanlı ve mukaddes Ay-Yıldızlı Al bayrağın gölgesinde dövüşen, nefsini düşünmeyen ve "ülküsünde fani olmuş" yiğitlerdir. Onlar büyük ve şanlı Türk tarihinin doğurduğu, Allah ve Resulü'nün hizmetine sunduğu "ulvi kadrodur". (Türk- İslâm  Ülküsü 1, s.203)

           

Millî Şuur

Arvasi Hoca, bir milletin ve devletin gerçek gücünün toptan tüfekten önce; iman ve millî şuur olduğuna inanır. Nitekim, millî şuur, milleti ilgilendiren konularda tek yumruk olmak; gücünü, gönlünü ve hareketlerini birleştirmek demektir. İmanı ve şuuru olan millet ve devletler ise, yıkılmaz sarp kaleler gibidir. Millî şuur, “ben”den sıyrılıp “biz”liğe ulaşma düşüncesi ve gayretidir.

Arvasi Hoca, seneler öncesinden “millî şuur”un önemini şu sözleri ile belirtmiştir: “Tarih, millet şuurunu reddeden her hareketin başarısızlığa uğradığını kafi miktarda ispatlamıştır. Bize göre "millî şuur", bütün fert, zümre tabaka ve sınıfları bağlayan harçtır. Bu harcın kuvveti oranında fertler, zümreler, tabakalar ve sınıflar "millî huzur ve refahtan" pay alırlar. Bu harcın zayıfladığı milletlerde ve devletlerde grup çözülür, egoizm artar, sosyal yalnızlıklar ve adaletsizlikler çoğalır. Millet "düşman kamplara" bölünür ve "millî devlet" zayıflar. Bir ülkede "millî şuuru" zayıflatarak "sınıf şuurunu" kışkırtmak isteyenler, bilerek veya bilmeyerek milletin çözülmesine yardım etmektedirler. Bir milletin ve devletin gücü, "millî şuurun" uyanıklığı ölçüsünde artar, bu şuurun zayıflaması oranında azalır..”(Türk- İslâm  Ülküsü 1, s.127).

Prof.Dr.Ertuğrul YAMAN
E-Mail: [email protected]

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?