Kasım ayı… Ne tam sonbahar, ne tam kış. Havanın ani değişimleri, rüzgârın sertliği, soğuyan hava ve azalan nem oranı derken cildimiz bu geçiş döneminde adeta alarm verir. Yazın güneşle yorulan, sonbaharda kurumaya başlayan cilt, şimdi daha fazla ilgiye ihtiyaç duyar.
Nem, Nem, Nem!
Kasım ayı cilt bakımının en önemli kuralı nemdir. Cildin doğal nem bariyeri bu dönemde zayıflar. Bu yüzden hyaluronik asit, seramid ve E vitamini içeren nemlendiriciler tercih edilmeli. Gündüz bakımında cildi dış etkenlerden koruyan kremler, gece bakımında ise onarıcı serumlar kullanılmalıdır.
Soğuk Hava ile Gelen Kuruluk
Rüzgâr ve düşük sıcaklık, özellikle yanak, dudak ve ellerde çatlamalara neden olur. Dudak balmı, el kremi ve yoğun nem veren maskeler bu dönemde çantanızdan eksik olmamalı.
Unutmayın, cilt kurudukça kırışıklıklar daha belirgin görünür. Yani nem, sadece sağlıklı bir görünüm değil, genç kalmanın da anahtarıdır.
Güneş Kremi Unutulmaz!
“Artık güneş yok” yanılgısına düşmeyin. Kasım ayında da UV ışınları cilt yaşlanmasının en büyük nedenlerinden biridir. Gri bir gökyüzü bile, cildinizi koruma gerekliliğini ortadan kaldırmaz. En az SPF 30 koruma faktörlü bir krem hâlâ günlük rutininizde yer almalı.
Peeling ve Onarım Dönemi
Kasım, yazın bıraktığı lekeleri hafifletmek ve cilt tonunu dengelemek için en uygun aydır. Kimyasal veya doğal peeling uygulamalarıyla ölü derilerden kurtulabilir, ardından onarıcı maskelerle cildi canlandırabilirsiniz.
Cilt Gibi Ruh da Dinlenmeli
Unutmayın, güzellik sadece dıştan değil, içten de beslenir. Bol su içmek, bitki çaylarıyla toksin atmak, yeterince uyumak ve stres yönetimi, cilt sağlığınızı doğrudan etkiler.
Kasım ayı, cildinizi kışa hazırlamanın en doğru zamanıdır. Şimdi aynaya baktığınızda, cildinizin size teşekkür edeceği bir bakım rutini oluşturmanın tam zamanı.
Kendinize iyi bakın, çünkü parlayan bir cilt, güçlü bir ruhun yansımasıdır.
