Merhaba

DEVAMI GELECEK OLAN YAZILARIMIN İLKİ İLE HERKESE MERHABA !

İÇİNE GİRMEKTE OLDUĞUM BU YEPYENİ DÜNYAYA MERHABA !

İlk yazmaya başlayışım yıllar önce bir şiir ile oldu, sadece o anlık bir duygu boşalımıydı benim için. Hiçbirşey düşünmeden, içimin derinliklerinden, daha önceleri varlığından bile haberimin olmadığı duygularımın odasından gelen seslerdi onlar. Tek yaptığım nefesimi tutup, daha önceleri kapalı olduğuna emin olduğum, ancak ansızın ardına kadar açılan bu kapının ardından gelen sesleri dinlemek ve duyduklarımı kağıtlara geçirmek oldu. Ve bir gün durup da yazdıklarıma bakınca, bir defter dolusu olduklarını ve yaşanmış acılarımı, yıkılışlarımı, tekrar ayağa kalkışlarımı, kısacası beni, benim penceremden çok güzel yansıttıklarını gördüm, ve yazmaya devam ettim. Bir süre sonra içimdeki gizlerin, kendi özümün bulunduğu o odanın kapalı kapısının ardından gelen sesleri dinlemek beni tatmin etmez oldu ve içeri girip önce bir baktım sonra da korkusuzca yürümeye başladım. Bu, yaşamım boyunca yaptığım en önemli ve en heyecan verici yolculuktu benim için, çünkü kendi içime doğru bir yola koyulmuştum. Şiirler denemelere, denemeler öykülere derken şimdilerde de senaryoya dönüşür oldu ruh dehlizlerimden çıkanlar...

Bu köşede sizinle de paylaşmak isterim içimden akanları. Bu yazıların konularının ne olacağını hiç bilmiyorum, kimi zaman yaşadıklarım ile ilgili olacak şüphesiz, kimi zaman hayatın o yıkılası kurallarına isyan edeceğim bu satırlarda belki de, kimi zaman yokluğunda “sana” uzanışım olacaklar; en önemlisi de özüme ait en soyut yaşanışların, olabilecek en somut kanıtları olacaklar !

Yazılarımı bir “sen” ‘e hitaben yazacağım. Bu, sanki beni tamamıyla algılayabilecek, hiçbir düşüncemi ve hareketimi kınamayacak, eleştirmeyecek, varolan ama nerede olduğunu bilemediğim (en azından bu boyutta değil !) ve hep aradığım o eş ruhuma seslenmenin, hatta erişmenin kendimce bir methodu sanırım.