
Türkiye, Selçuklu, Osmanlı ve Bizans’tan Cumhuriyet’e uzanan zengin bir tarihî mirasa sahiptir. Bu miras, yalnızca taş ve tuğladan ibaret olmayıp, milletimizin kültürel hafızasını ve ulusal kimliğini temsil eder. Ancak son yıllarda yapılan restorasyonlar, tarihî yapıları koruma iddiasıyla yürütülse de çoğu zaman özgün dokunun bozulması, modern malzeme kullanımı ve politik müdahaleler nedeniyle tartışmalı hâle gelmiştir.
Tarihî eserlerimiz, milletimizin geçmişten geleceğe taşıdığı kültürel bir miras olarak korunmalıdır; aksi takdirde bu miras kaybolur, ulusal kimliğimiz zedelenir. UNESCO’nun 1972 tarihli “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmesi” de vurguladığı gibi, kültürel miras yalnızca turistik ya da estetik bir değer değil, aynı zamanda bir toplumun hafızasıdır.
Yanlış Restorasyonların Sonuçları
Selçuklu ve Osmanlı eserleri bu tartışmanın en somut örneklerini sunmaktadır. Kastamonu'daki Nasrullah Camii, 1500’lü yıllardan kalma özgün taş işçiliği ve kalem işleri ile bilinir. Yapılan son restorasyonlarda kalem işlerinin çoğu silinmiş, şadırvanın özgün yapısı değiştirilmiş ve minare çevresinde modern sıva kullanılmıştır.
Çorum Ulu Camii, 13. yüzyıl Selçuklu taş mimarisinin en önemli örneklerinden biridir; restorasyon sırasında orijinal taş işçiliği bazı cephelerde tahrip edilmiş ve motiflerin özgünlüğü kaybolmuştur. Edirne Yalı Camii’nde yapılan çevresel düzenlemeler ise yapının tarihî bütünlüğünü zedelemiştir.
İstanbul’daki Süleymaniye Camii, Mimar Sinan’ın başyapıtlarından biri olarak hem mimari hem de kültürel önemi yüksektir. Son restorasyonlarda akustik sistemler değiştirilmiş, kubbe örtüsü ve iç dekorasyonda modern malzeme kullanımı eleştirilmiştir. Kılıç Ali Paşa Camii’nde kubbeye aspiratör takılması gibi hatalar, tarihî dokuyu bozmuş ve kamuoyunda ciddi tepkiler yaratmıştır.
Atik Valide Külliyesi’nde avlu camının kafeye dönüştürülmesi, özgün taş ve revak dokusunun kaybolmasına yol açmıştır. Sühely Bey Camii’nde kubbe kaldırılmış ve alt kat dükkana çevrilmiştir. Tekfur Sarayı’nda modern cam tavan uygulanmış, Marmara Üniversitesi 5. Murat Hamamı’nda cam tavan, parke zemin ve dış cephe boyası tarihi dokuyu tamamen değiştirmiştir.
Çanakkale’deki Apollon Tapınağı’nda basamaklara beton dökülmesi antik görünümü yok etmiş, Hatay Arkeoloji Müzesi mozaiklerinde yanlış restorasyon nedeniyle özgünlük kaybolmuştur. Trabzon’daki Sümela Manastırı’nda taş işlemeler ve freskler zarar görmüş, İstanbul’daki Ayasofya’da bazı mozaikler hatalı müdahalelere maruz kalmıştır. Ağrı’daki İshak Paşa Sarayı, İstanbul’daki Mısır Çarşısı, Pirinç Han ve Şile Ocaklı Ada Kalesi modern malzeme kullanımıyla özgünlükten uzaklaşmıştır.
Bu tür hatalar, ICOMOS’un (Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi) “Venedik Tüzüğü”nde (1964) belirtilen restorasyon ilkelerine aykırıdır. Tüzüğe göre restorasyon, “aslına sadık” kalmalı ve mümkün olduğunca “geri dönüşebilir” olmalıdır. Türkiye’deki pek çok uygulama ise bu kriterleri göz ardı etmektedir.
Son yıllarda yapılan restorasyonlarda ortaya çıkan yanlış uygulamalar, sadece teknik bir yetersizlik değil, aynı zamanda ideolojik bir tutum ihtimalini de akla getirmektedir. Türk-İslam mimarisine özgü hat sanatının, taş işlemelerinin ve Osmanlı motiflerinin yok edilmesi ya da yerlerine modern ve yabancı unsurların eklenmesi, adeta gizli bir elin ulusal mirasımızı silmeye çalıştığı izlenimini uyandırmaktadır. Gayrimüslim ibadethanelerinde çoğu zaman daha özenli ve aslına uygun bir yaklaşım izlenirken, cami ve külliye restorasyonlarında özensiz ve hızlı müdahaleler yapılması, kamuoyunda “çifte standart” algısını pekiştirmektedir. Bu durum yalnızca teknik bir mesele değil, aynı zamanda ulusal kimliğimizin korunmasıyla doğrudan ilgili bir sorundur.
Kaynakça
UNESCO, Convention Concerning the Protection of the World Cultural and Natural Heritage (1972).
ICOMOS, The Venice Charter for the Conservation and Restoration of Monuments and Sites (1964).
Hürriyet, Vakıflar Genel Müdürü’nden Nasrullah Camii’ndeki restorasyonla ilgili iddialara yanıt (2020).
Yayla Haber, Çorum Ulu Camii’ndeki restorasyon tepki çekti (2024).
Anadolu Ajansı, Demir Kilise 7 yılın sonunda aslına döndü (2018).
Anadolu Ajansı, Türkiye’deki 14 kilise ve sinagog restore edildi (2014).
Agos, Diyarbakır’da altı kilise devletin kullanımında (2015).
Turizm Gazetesi, Heybeliada Ruhban Okulu yakında açılıyor mu? (2023).
T24, Heybeliada Ruhban Okulu neden önemli? 5 soruda Ruhban Okulu (2020).
Cumhurbaşkanlığı açıklaması, Türkiye’de ibadete açık 435 kilise, sinagog ve havra (2021).
Arkeofili, Süleymaniye Camii’nin restorasyonunda hata (2020).
Peyzax, Geçmişi yansıtmayan hatalı restorasyonlar (2019).
Konak Mimarlık, Eski eser restorasyon proje süreci (2018).
Mimarlık Dergisi, Restorasyonda estetik ve tarihî değerler (2017).
Wikipedia, Rum Ortodoks Ruhban Okulu (erişim: 2024).
Millî Düşünce Merkezi, Ruhban Okulu Meselesi (erişim: 2024).
TESEV, Heybeliada Ruhban Okulu’nun Geleceği Üzerine Tartışma (erişim: 2024).