?>
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE UTANDIRAN KAVGA
Türkiye Büyük Millet Meclisi, millet iradesinin tecelligâhıdır. Orası yumrukların değil sözün, küfrün değil fikrin, öfkenin değil aklın konuşması gereken yerdir. Ne var ki bütçe görüşmelerinin hemen ardından Meclis’te yaşanan kavga, bu temel hakikati bir kez daha acı biçimde hatırlattı.
Kimin kime ne söylediği, kimin ilk hamleyi yaptığı elbette hukukun konusudur. Ancak ortada hukuki tartışmadan çok daha büyük bir mesele vardır ki sosyolojik çürüme ve ahlaki erozyonun Meclis kürsüsüne kadar ulaşması.
Bütün dünya, bizim seçip gönderdiğimiz milletvekillerinin tekme tokat kavgasını izledi. Biz utandık ama görünen o ki onlar utanmadı.
Koca koca adamlar… Unvanları “milletin vekili” olan insanlar. Birbirlerine hakaretler savuruyor, küfür ediyor, yumruk atıyor. Bu manzara sadece Meclis’in değil, toplumun da aynasıdır. Çünkü siyaset, toplumdan bağımsız değildir; toplumda ne varsa siyaset sahnesine de o yansır.
Sosyal Çürüme Nedir?
Sosyal bozulma ya da sosyal çürüme, sosyolojide bir toplumsal yapının işlevini yitirmesi, ortak değerlerin zayıflaması ve birlikte yaşama kültürünün aşınması olarak tanımlanır. Toplumu ayakta tutan saygı, nezaket, hukuk ve diyalog gibi bağlar kopmaya başladığında, çatışma normalleşir, kabalık meşrulaşır.
Meclis’te yaşananlar, tam da bu sürecin en görünür hâlidir.
Ahlak Erozyonu Nedir?
Ahlaki erozyon ise bireylerin ve kurumların etik değerlerden uzaklaşmasıdır. Dürüstlük, adalet, saygı ve sorumluluk gibi temel ilkeler aşındıkça; “haklı olmak” değil “güçlü olmak”önem kazanır. Sözüyle ikna edemeyen, yumruğuyla bastırmaya kalkar.
Bu erozyon yalnızca bireyleri değil, devlet kurumlarını ve toplumsal güveni de çökertir.
Asıl Tehlike, Normalleşme
Bugün asıl tehlike, bu görüntülerin “alışılagelmiş”sayılmasıdır. “Siyasette olur böyle şeyler” denilerek geçiştirilen her kavga, yarın daha büyüğüne kapı aralar. Meclis’te şiddet normalleşirse, sokakta sükûnet beklemek hayal olur. Vekilin dili sertleştikçe, toplumun dili de sertleşir.
Unutulmamalıdır ki Milletvekilliği dokunulmazlığı, şiddet dokunulmazlığı değildir. O koltuklar kavga etmek için değil, milletin sorunlarına çözüm üretmek için vardır.
Bu ülkenin insanı yoksullukla, adaletsizlikle, geçim derdiyle boğuşurken Meclis’te sergilenen bu görüntüler sadece bir kavga değil, millete karşı işlenmiş bir ayıptır.
Meclis’te kavga istemiyoruz. Hakaret istemiyoruz. Yumruk istemiyoruz.
Millet, kendisini temsil edenlerden vakar, akıl ve ahlak bekliyor ve şunu açıkça söylüyor ki bizi utandırmaya kimsenin hakkı yok. “Sözün bittiği yerde yumruklar konuşur.” Söyleyecek fikriniz, sözünüz yoksa oraları işgal etmeyin, bu milletin gençler gelsin, yönetsin…
Allah’a ısmarladık hoşça kalın.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE UTANDIRAN KAVGA
25-12-2025
-
TAHAMMÜLÜN TÜKENİŞİ
19-12-2025
-
Süresiz Nafaka Yasal Ama Helâl Değildir!
13-12-2025
-
6284 Koruma mı, yoksa bazıları için bir silah mı?
11-12-2025
-
TÜRKİYE'DİR VATANIM, YÜREĞİNDE BAYRAK TAŞIYANLARA BİR SELAM
07-12-2025
-
Yasal Olan Her Şey Helâl Değildir
02-12-2025
-
SEÇİMİ KAZANMANIN YOLU…
25-11-2025
-
Özel Güvenliği “Küçümsemek” Kimseye Yakışmaz
22-11-2025
-
ŞEHİT CENAZELERİNDE EDEP VE HAYA DERSİ ŞART!
19-11-2025
-
Türkiye’nin Müzikte Markası, Ahmet Egin Müzik Sahnede!
15-11-2025
-
“SALLA KIZIM SALLA” / “SCHÜTTEL, MÄDCHEN, SCHÜTTEL!”
11-11-2025
-
Kurtlar Sofrası
04-11-2025
-
EDEBİYATA DEĞER KATANLAR – AVUKAT FATMA SAÇAK AKBULUT
02-11-2025
-
Aydın Benli’den Aşkın Yeni Marşı; “Benimle Evlenir Misin?”
29-10-2025
-
Yabancı Ortaklı Güvenlik Şirketleri, Görünmeyen Tehdit Kapımızda
24-10-2025
-
SEN KİMSİN?
21-10-2025
-
İsrail ve Türkiye’nin Bölgesel Güç Olarak Yeni Dönemi
12-10-2025
-
İSLAMOFOBİ! YÜCE DİN ÜZERİNDE YÜRÜTÜLEN KARA PROPAGANDA
06-10-2025
-
PARAN YOKSA SENİ KİM SEVER?
03-10-2025
-
Kadir Kapıcı Yani Baydeprem Yine Bildi
02-10-2025
-
Cübbe Nedir? Kimler Giyer
29-09-2025
-
Aklını Kullanamayan Yanar, Yeni Akıl ve Zekâ Çağı
26-09-2025
-
Tarihin Sessiz Tanığı Haymana Şerefligökgözü’ndeki Yığma Tepe
25-09-2025
-
Fenomen Öğretmenler Sezonu Açıldı!
23-09-2025
-
Olası Bir Hava Saldırısına Hazır mıyız?
20-09-2025
-
Doğu Türkistan’ın Bize İhtiyacı var, Komşusu Aç İken Tok Yatan Bizden Değildir
18-09-2025
-
Ulusal güvenlik Tehlikesi ve Uluslararası Dijital Casusluk
16-09-2025
-
MİT’in Katar’daki 8 Dakikalık Zaferi
13-09-2025
-
“EYLÜL – CUMHURİYET SAVCISI” Çok Yakında Raflarda
10-09-2025
-
KAHRAMAN TÜRK İSTİHBARATININ KÜRESEL YÜKSELİŞİ VE GÜCÜ
06-09-2025
-
Baydeprem’den Korkutan Ankara, Kütahya, Afyon ve Konya’nın batısında Deprem uyarısı “5 Üzeri Deprem Gelebilir”
03-09-2025
-
Kurtuluş Savaşı’nda Haymana ve Haymanalı Kahramanlar
02-09-2025
-
Oportünizm, Fırsatçılık
27-08-2025
-
Mavi Vatan Anadolu’nun kapısı
23-08-2025
-
Depremleri Önceden Hisseden Adam: Kadir Kapıcı ile Özel Röportaj
18-08-2025
-
Okuma Kültürünün Bireysel ve Toplumsal İnşadaki Rolü
16-08-2025
-
Büyük Ankara Depremi ve Sessiz Bekleyiş
11-08-2025
-
Toplumsal Çürüme Sahte itibarlar
06-08-2025
-
Tükenmişlik Çağında Hepimiz Yorgunuz, Neden?
04-08-2025
-
Esnaf Turizmi Bitiriyor
01-08-2025
-
Erdoğan Bir kez daha Aday olabilir mi? Anayasa Ne diyor, Siyaset Ne Söylüyor?
20-07-2025
-
İstihbaratçıların Mikro Casusları ve Dijital Gölge Oyunları
13-07-2025
-
“Asfaltın Üzerinde Unuttuğumuz Hayatlar”
09-07-2025
-
Bakma Öyle, Yanıyor O Dağlar...
06-07-2025
-
Görünmeyen Yaralar Mobing
02-07-2025
-
Kalemimden Kan Damlayan Sessizlik
02-07-2025
-
Yavaşla, Dünya Senden Hızlı Değil
22-06-2025
-
Savaş Uzakta Değil, Damarımızda...
22-06-2025
-
Çağımızın En Büyük Sorunu, Küresel Eşitsizlik ve Bilinç Krizi
04-06-2025
-
Yapay Zekâ Hayatımızı Kolaylaştırırken Neyi Zorlaştırıyor?
27-05-2025
-
Dijital Dünyada Kayıp Nesiller
25-05-2025
-
Anadolu Romanının Sessiz Yürüyüşü
18-05-2025
-
Özel Güvenlik Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri
18-05-2025
-
Toprak Terk Ediliyor, Türkiye'de Tarımın Çöküşü ve Umut Arayışı
11-05-2025