Çeşitli Tespitler

31-03-2022

Son yıllarda toplumumuzda gözlemlediğim hoşuma gitmeyen bir durum var.

İnsanlar herkesi, her şeyi eleştiriyorlar. Acımasızca… Nedensiz yere…

İnsanlar mutsuz ve sanki çevrelerindeki insanların da mutsuz olmalarını istiyorlar. Bu gözlemlerimi twitter’da gördüklerime dayanarak yazıyorum. Siz de fark etmişsinizdir. Güzel bir olayın bile altına çirkin yorumlar veya çirkin olmasa bile eleştirel bir yorum iliştiriyorlar. Tatmin olmamış, mutlu olamamış insanlarla doluyor bir anda ortalık…

Ya da hemen ikiye ayrılıyor insanlar. Ve birbirlerine sataşıyorlar.

Toplum herkese bir misyon belirlemeye çalışıyor.

Örneğin “Sen akademisyensin, sürekli siyaset yapıyorsun” diye bana sataşanlar oluyor.

“Adı üstünde köşe yazısı bu okuduğun. Derin akademik analizler, alıntılar, kaynakçalar göstermeye gerek yok. Benim köşem benim kararım” diyorum.

“Çok biliyorsun sen” diyorlar. Ben gülüp geçiyorum, onlar küfredip geçiyorlar. Rahatlıyorlar sanırım. Rahatlasınlar.

Siyasette de aynı durum söz konusu. Mesela 6’lı İttifak meselesi. Sürekli “Babacan’ın bu sözlerine Akşener ne diyecek acaba? Davutoğlu’nun bu düşüncesine rağmen Kılıçdaroğlu masada duracak mı? Nasıl bir birliktelik bu, ayrılın hemen!” gibi yorumlar görüyorum, kelli felli yorumculardan.

Bence tamamen yanlış bir analiz. 6lı ittifakın her konuda aynı fikirde olması gerektiğini düşünen bir kesim var.

Bu çok yersiz bir beklenti. Bu partiler birbirinden farklı ilkelere, anlayışa ve geçmişe sahipler.

Neden bir arada olduklarını unutmamak gerek. Daha demokratik bir düzen kurmak istiyorlar. Sonrasında birbirlerine muhalif olacaklardır. Bu da gayet doğaldır.

KISA KISA TESPİTLER

  • Türkiye'de olması gerekenden fazla sığınmacı var. Sığınmacıların karıştığı suçlar ve Türkiye karşıtı eylemleri de azımsanmayacak seviyede. Bunu eleştirmek yabancı düşmanlığı değil. Aksine eleştirileri susturmaya çalışmak Türk düşmanlığıdır. Ben başka bir ülkeye göç etmiş insanların o ülkeye ve insanına saygı duyması gerektiğine inanıyorum. Ve en önemlisi entegre olmasına... 10 yıl gibi kısa bir sürede 8 milyon sığınmacıyı hiçbir ülke kabul etmez. Bu demografik işgaldir.
  • Türkiye'de birçok siyasi parti var. Bu partileri birbirinden ayıran net çizgiler var. Örneğin CHP kuruluş felsefesi üzerinden değerlendirildiğinde milliyetçi, laik ve halkçı bir partidir. Ne Atatürk ne de CHP solcu olmamıştır. Zaman içerisinde parti Bülent Ecevit sayesinde sosyal demokrat çizgiye evrilmiştir. Ancak her zaman Atatürkçülük ve altı ok içerisindeki milliyetçilik, laiklik gibi ilkeler kırmızı çizgi olmuştur. PKK gibi etnik örgütler de FETÖ gibi dinci yapılanmalar da her zaman devlet düşmanı olarak nitelendirilmiştir. Bu doğrultuda CHP'nin içerisinde PKK'ya terör örgütü diyemeyen, Türk devletine "katil" diyen etnik milliyetçi veya Atatürk ile sorunu olan aşırı grupların bulunmaması gerekir. Bu parti Atatürk'ün partisidir. CHP eğer kendi seçmenini kaybetmek istemiyorsa bu kişilerden kurtulup özüne dönmeli. Aksi takdirde bir kesimin oyunu almak için uğraşırken kendi tabanından olabilir. Zıtlıkları birleştirmeye çalışmak zordur.
  • Almanya'da benzin fiyatlarının giderek artması sonrasında her aileye 100 Euro ‘luk yardım verilmesine karar verildi. Bunun yanında 3 aylık süre için aylık toplu taşıma biletlerinin 9 Euro'ya düşürüleceği açıklandı fakat uygulamanın ne zaman başlayacağı henüz belli değil.
  • Türk insanı yoksulluğu hak etmiyor. Türkiye öz kaynakları ve potansiyeliyle benzinin 20 liranın üstünde olduğu, kıymanın 120 lirayı geçtiği, sütün 15 liraya dayandığı bir ülke o-la-maz. Bu ülke tahıl ambarıydı. Bariz hatalar yapılıyor. Göz göre göre. Yazık bu insanlara...
  • Arap ülkelerinde 250 bin dolarlık ev alanlara vatandaşlık verileceğine dair her gün yeni bir reklam filmi çekiliyor. Bu ülkelerden sonra Kenya’da da bu tip afişler gördüm. Bu onur kırıcı! Atatürk'ün önderliğinde Atalarımızın kanıyla yıkanmış topraklarda bin bir zorlukla kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlığı parayla satılamaz.
  • İyi Parti’de Yavuz Ağıralioğlu’nun Yurtdışı Türkler Başkanlığı görevinden alınmasına şaşırdım. Sanırım Meral Akşener partisini milliyetçi konumdan daha merkez bir konuma taşımaya çalışıyor.
  • Altay ile Uğurcan'ın milli takım performanslarına bir de şu açıdan bakalım: Uğurcan as kaleci olarak takımın iddiasının sürdüğü maçlarda forma giydi. Takımın tüm mevkileriyle tam konsantre olduğu maçlardı bunlar. Altay ise genellikle Uğurcan'ın kötü performansı sonrası amaçsız maçlarda oynadı. Defans oyuncularının da takımın da morali bozukken kaleyi korudu. Dolayısıyla maçların ciddiyeti de kaleci performansına etki ediyor diye düşünüyorum.
  • Bu arada İstanbul’da yaşayan ve Almanca resmi evrak tercümesi yaptırmayı düşünenlere Kadıköy Panda Tercüme Bürosu’nu önermek isterim. Çok temiz çalışıyorlar ve çok ilgililer. Kendilerini tebrik ediyorum.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?