Jorge Jesus

01-06-2022

Futbol ile ilgili yazı yazmayı seviyorum. Futbol yazarı olsam ya da futbol üzerine yapılan programlara çağırsalar da saatlerce konuşsam. Cidden bundan keyif alırım.

Ama işte henüz o sürece giremedim. O yüzden arada bir Fenerbahçe beni üzdükçe ya da sevindirdikçe futbol yazısı çıkıyor kalemimden…

Üzgün müyüm? Aksine sevinçliyim. Jorge Jesus gibi bir teknik direktörle anlaşmış olmamızdan dolayı gururluyum.

Birkaç gündür futbolu seven birçok kişiyle sohbet ettim. Abartıyorsun bu adamı diyorlar. Kariyerinde Portekiz, Brezilya ve Suudi Arabistan’dan başka bir ülkede çalışmamış üst düzey liglerde sınav vermemiş birini A kalite hoca diye size yutturuyorlar diyorlar.

Asla katılmıyorum. Her ne kadar üst düzey liglerde görev yapmamış olsa da adı her daim bu üst ligdeki takımlarla anılan bir teknik adam Jorge Jesus. Fenerbahçe’nin aradığı karizmatik, patron karakterli hoca profiline de tam anlamıyla uyduğunu düşünüyorum. Ayrıca kariyerindeki başarılara da birazdan tekrar değineceğim.

İsmail Kartal alınmasın ama benim yıldızım bir türlü kendisiyle barışmamıştı. Fenerbahçe’nin hocası olabilecek kapasitede görmüyordum onu, yakıştıramıyordum. Fenerbahçe hocası sadece sahada değil saha dışında da büyük bir sorumluluğa sahiptir. Takımın yüzüdür, imajıdır.  Bu anlamda İsmail Hoca’nın basın toplantılarındaki hal ve tavırları, iyi bir hatip olmaması eksi noktalarıydı.

Buna rağmen hoca değişikliği bir anlamda risk de teşkil ediyor. Nitekim İsmail Kartal son 13 maçında yenilmemiş, takımı toparlamış bir hoca olarak Fenerbahçe kariyerini noktaladı. Bu durumda yapılan hoca değişikliğiyle gelecek sezon ilk beş haftada alınacak kötü sonuçlar “İsmail Hoca’nın ne günahı vardı. Başarılı hocayı değiştirmek büyük yanlıştı” gibi yorumları beraberinde getirebilir. Öte yandan İsmail Hoca kalsa ve gelecek sezon kötü başlasa “Hani vizyon? Hani A klas hoca getirecektin Ali Koç?” diyen bir taraftar grubuyla da karşılaşılabilirdi.

Buna karşılık ben de Ali Koç’un yerinde olsam Jorge Jesus’u getirir ve en azından “ben başkan olarak yapmam gerekeni yaptım” derdim.

Şimdi gelelim Jesus’un kariyerine…

Kariyeri kupalarla dolu bir hoca olmasının yanında bir o kadar da kupa finali kaybetmiş bir hoca Jorge Jesus. Hücum oynatmayı seven, forvetleri küllerinden doğuran bir teknik adam. Slimani’yi, Oscar Cardozo’yu, Gabigol’ü, Bas Dost’u ünlü yapan hoca.

 

Fabio Coentrao’yu döneminin en yüksek bonservis bedellerinden biriyle Real Madrid’e gönderen isim…

Gençlerle pek çalışmayı sevmese de var olan oyuncu grubunun performansını en iyi şekilde nasıl arttıracağını çok iyi biliyor Jesus. Özellikle takım yapısına, oyuncu grubuna göre taktik ve formasyonu değiştirebilen, tek bir taktiğe bağlı kalmayan bir hoca olması Fenerbahçe yönetiminin ve taraftarının Vitor Pereira ile yaşadığı 3lü savunma krizini yaşamayacağına işaret olabilir.

Çift forvetle oynamayı sevmesi Serdar Dursun tarzı ağır golcü tipinin çok işine yarıyor. Nitekim Slimani, Bas Dost gibi isimler yardımcı forvetlerin katkılarıyla 30 golün üstüne çıkmışlardı. Bu açından bakıldığında mevcut kadro devam etse dahi Serdar Dursun çok gol atacaktır. Beklerin daha çok kanat oyuncusu gibi oynamasını isteyen bir hoca olması da hücum derinliğini arttırıyor.

Ancak en büyük problemi hocanın insan ilişkilerinde pek de iyi olmaması diyebiliriz. Oyuncu idare etme konusunda ciddi problemleri var. Geçmiş Benfica döneminde sahanın içinde Oscar Cardozo ile fiziksel kavgaya girişmesi, geçtiğimiz sezon da Pizzi ile problemleri hala akıllarda kalan olaylar.

Mesut Özil problemini hala aşamamış Fenerbahçe’de şimdiden kimle problemler yaşayacağı konusunda bahisler açılmış durumda.

Uzun lafın kısası Jorge Jesus uzun yıllardır Fenerbahçe’nin başına gelmemiş bir tarzın sahibi bir hoca.

Ben çok umutluyum, umarım çok başarılı olur ve iz bırakır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?